Muayene odasına polis giremeyecek

Avrupa Birliği yolunda önemli adımlardan birisi olarak nitelendirilen sanık–hastane–polis ilişkisi yeniden düzenleniyor. Artık sanık ya da zanlılar hastaneden rapor alırken muayene odasına polis ve jandarmanın girmesine gerek kalmayacak. Muayeneyi tamamlayan hekim, yazdığı raporu bir zarf içine koyarak mühürleyecek. Mühür soruşturmayı yürüten savcı tarafından açılabilecek. AB yolunda kararlı adımlar atan Türkiye’nin söz konusu düzenleme ile daha önce çeşitli platformlarda gündeme getirilen işkence iddialarının önüne geçmeyi hedeflediği belirtiliyor. Bir ay içinde İstanbul’da uygulanmaya başlanacak proje daha sonra diğer illerde yaygınlaştırılacak. Yargı çevrelerinin olumlu bulduğu kararı değerlendiren İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Uygulama başladığı takdirde, yargı ve güvenlik ile ilgili çalışma ortamında kendilerini baskı altında hisseden hekimler bu baskıdan kurtulacak. İşkence iddialarında daha bağımsız davranacaktır.” dedi. Proje çerçevesinde adliyelerde hizmet veren Adli Tıp şubeleri hastanelere taşınıyor. Adli Tıp şubeleri baskı altında rapor düzenlemekle gündeme geliyordu. Yeni düzenleme ile adliyelerdeki muayene odaları ilçelerdeki sağlık grup başkanlıklarının binasına taşınacak. Bu binalarda adli tabipler için birer oda ayrılacak. Tutuklu ve zanlıların adli hekim tarafından muayene edilmesi sırasında odaya emniyet güçleri alınmayacak. Sanık ya da zanlıların kaçma ihtimaline karşılık da muayene odalarının camlarına demir parmaklık yapılacak. Adli Tıp Kurumu tarafından başlatılan çalışmaya üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanları da destek verdi. Adli Tıp yetkilileri, projenin ayrıntıları üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bir ay içinde adli hekimliklerin sağlık kurumlarına taşınmasına başlanacağı bildirilirken, uzun süre adliyede görev yapan adli hekimlerin bundan sonra sağlık kuruluşlarındaki diğer imkânlardan da yararlanabileceği kaydedildi. İstanbul’da ilk uygulama Vatan Caddesi’nde bulunan Emniyet Müdürlüğü’nün yakınındaki Sağlık Grup Başkanlığı’nda başlatılacak. Adli hekimler için burada iki oda ayrılması planlanıyor. Emniyet görevlilerinin muayene odasına alınmaması için bu odaların camlarına demir parmaklıklar yapılıyor. Böylece, “Muayene sırasında tutuklu kaçabilir.” iddiasıyla emniyet görevlilerinin odaya girmek için kullandığı argüman ortadan kalkacak. İkinci uygulama ise Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü yakınındaki bir sağlık kuruluşunda olacak. Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, ilk iki uygulamanın en çok ihtiyaç duyulan yerlerde yapıldığını ifade ederek, ‘hem uygulamayı görmek hem de emniyet güçlerinin zaman israfını engellemek’ için böyle bir tercihte bulunduklarını kaydediyor. Öngörülere göre Emniyet güçleri tarafından adli tıp şubesine getirilecek olan tutuklu ve zanlılar ile adli olaylardaki mağdurlar muayene odasına alındıktan sonra polisler içeri girmeyecek. Muayeneyi tamamlayan hekim gerekiyorsa tıbbi müdahale yapılmasını isteyecek. Daha sonra raporu hazırlayıp zarfa koyarak mühürleyecek. Rapor ancak ilk olarak soruşturmayı yürüten savcı tarafından okunabilecek. Önceki uygulamada, muayeneden sonra rapor polise veriliyordu. Bu da zaman zaman ‘baskı altında rapor hazırlandı’ iddialarını gündeme getiriyordu. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı uygulama başladığı takdirde, yargı ve güvenlik ile ilgili çalışma ortamında kendilerini baskı altında hisseden hekimlerin bu baskıdan kurtulacaklarını söyledi. Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı da adli hekimlerin daha rahat ve bağımsız hizmet vermesi için uygulamanın çok yararlı bir yöntem olacağını vurguladı. Hancı “Bu, baskı ve işkence iddialarını da ortadan kaldıracak bir sistemdir.” dedi. Kaynak : Zaman