MP3 çılgınlığını başlatan gerçekler
Abone olBilgisayar kullanıcının vazgeçilmezlerinden olan MP3 nasıl buralara geldi? İşte cevabı
1999 yılında Napster adlı bir yazılım kulaktan kulağa yayılmaya
başladı. Bu yazılım sayesinde daha ismini yeni duyurmaya başlayan
MP3 formatlı şarkılar bulunabiliyordu. Bu 'hastalık' yazılımın
şikâyetler üzerine mahkeme tarafından kapatıldığı 2000 yılında 40
milyon kişiye bulaşmıştı. Bir daha da geri dönüş olmadı. Napster
davası olayı iyice popüler hale getirdi. Birçok yazılım ortaya
çıktı ve korsan MP3 paylaşımı artık bir internet geleneği haline
geldi.
Bilgisayar kuşağının müziğe olan tutkusunu ticari bir fırsat olarak
ilk fark eden Apple Başkanı Steve Jobs oldu. Jobs, korsanın zirve
yaptığı 2001 yılında bugün pazarın yüzde 80'ini ele geçiren iPod
müzikçaları ve iTunes adlı müzik dükkânını duyurdu. iTunes Eylül
2006 itibarıyla 1.5 milyar şarkıyı internetten satarak yepyeni bir
sektör ve kalıcı bir liderlik yarattı.
Türkiye'de hizmet vermeyen iTunes'un en büyük yeniliği şarkıları
tek tek satmasıydı. Yani artık kullanıcılar hoşuna giden bir şarkı
için bütün albüme para vermiyordu. Şarkıların tanesini 1 dolara (99
cent) satan iTunes, iPod satışlarını da zirveye taşıyan gizli güç
oldu. iPod dışındaki cihazlara müzik satışı için kurulan diğer
hizmetlerin hiçbiri iTunes kadar ilgi görmedi. Ancak şarkı başına 1
dolarlık bedel endüstri standardı olarak oturdu. Ta ki Rusya'dan
bir şirket başka bir fikirle ortaya çıkana kadar...
Kurallar yeniden yazıldı
2000 yılında Moskova merkezli Mediaservices firmasının bir hizmeti
olarak başlayan AllofMP3.com sitesi Rusya'nın Çokluortam ve Sayısal
Sistemler Örgütü (Multimedia and Digital Systems Organization) ile
anlaşma yaparak ülkenin ilk yasal siber müzik satış sitesini
hizmete soktu. Yıllık gelirinin şu anda 30 milyon dolar olduğu
tahmin edilen AllofMP3'ün benzerlerinden en büyük farkı sattığı
şarkıları adedine göre değil, megabayt (MB) büyüklüğüne göre
fiyatlandırmasıydı. Bunu elmaları taneyle değil kiloyla satmak
olarak da düşünebilirsiniz. Böylece iTunes ya da benzeri sitelerden
99 cent'e alınan şarkılar burada 12 cent'e alınabiliyordu. Sitenin
promosyonları da hesaba katınca genellikle şarkılar 9-10 cent'e (14
YKr/140 bin TL) alınabiliyordu. Üstelik şarkılar diğer
dükkânlardaki gibi kopya korumalı değil, istediğiniz gibi
kullanabileceğiniz MP3 formatlı satılıyordu. Dileyenler OGG,
Vorbis, MPC ve FLAC türünde de çekebiliyordu.
Sitenin sadece Rusça değil bütün popüler Avrupa, Uzakdoğu ve
Amerikan albümlerini de içeriyor olması kısa sürede dünyanın her
yerinden müzikseverlerin ilgisini doğurdu. Rusça hizmet veren
sitenin İngilizce bölümünün de açılmasıyla trafik ve satışlar tam
anlamıyla patladı. Üstelik rakiplerde olduğu gibi AllofMP3 hangi
ülkeden bağlandığınıza bakmadan (Türkiye de dahil olmak üzere)
parasını ödeyen herkese her şarkıyı satıyordu.
Rusya'nın karışık telif hakları yasalarının kıvrımlarında yaşam
şansı bulan AllofMP3 kısa sürede özellikle ABD kökenli rakipleri
tarafından eleştirilmeye başlandı. Türkiye'de hizmet veren yasal
müzik satış sitelerinin yöneticileri bile kimi demeçlerinde
rahatsızlıklarını dile getirdi. ABD, Dünya Ticaret Örgütü kanalıyla
hizmetin durdurulmasını istedi. Sektörün uluslararası üst kuruluşu
IFPI, AllofMP3 yöneticileri Vadim Mamotin ve Denis Kvasov'a karşı
Moskova'da dava açtı. milyon üyeye ve iTunes'un ardından yüzde 14
pazar payına sahip olan ve her gün 5 bin yeni üye kaydeden site bu
girişimlerden yılmadı. Aksine cevaben en büyük hamlesini ortaya
koyarak binlerce albümü bedava dağıtacağını duyurdu.
Bu bedava şarkıları dinlemek için özel bir yazılım çekmek
gerekiyor. Yazılım size şarkıları dinlerken yayımladığı reklamlar
sayesinde
bedelini çıkarıyor. Bedava şarkılar kopya korumalı olduğu için
başka bir bilgisayarda dinlemek de mümkün değil.
Bu duyurunun ardından en büyük darbe geldi. Kredi kartı alanında
pastanın neredeyse tamamını temsil eden Visa ve Mastercard,
geçtiğimiz çarşamba günü AllofMP3.com sitesinde kredi kartı
kullanımını durdurdu.
Kaynak:www.radikal.com.tr