Geçen yıl "Kadınlara özgürlük yakışır" mottosuyla motosikletiyle dünyanın çatısı olarak adlandırılan Khardung La tepesine gitmek için 15 bin 200 kilometrelik, 60 günlük bir yolculuk yapan Özbay, birçok Avrupa ülkesinin yanı sıra 60 gün süren Fas yolculuğu yapmıştı.Özbay bu seneki Afrika yolculuğuna, karayolunu güvenlik ve pandemi nedeniyle kullanamadığı için uçakla Kenya'ya giderek başlayacak.Önceki motosiklet yolculuklarındaki gibi tüm yol serüvenini sosyal medya hesaplarından günlük paylaşan ve belgesellerle aktaran Özbay, Afrika'da kabileler, köy hayatı ve kıtanın genel gündelik hayatının dokusunu yansıtan belgeseller çekmeyi planlıyor.Özbay, 19 yıllık motosiklet tutkusunu ve Afrika yolculuğundaki hedeflerini anlattı. Geçen yıl 15 bin 200 kilometrelik, 60 günlük zorlu yolculuğun ardından dünyanın karayoluyla gidilebilen en yüksek zirvesi olarak bilinen 5 bin 359 metre rakımlı Khardung La tepesine ulaştığını anımsatan Özbay, motosiklet yolculuğunun zorluk ve güzelliklerle iç içe olduğunu söyledi.Özbay, kıtalar arası yolculuklarında özellikle az gidilen coğrafyalara öncelik verdiğini belirterek, "Gittiğim her yerde objektif bir şekilde dijital içerikler üretip insanlarla paylaşmaktan keyif alıyorum. Aslında farklı kültürler arasında köprü olmak istiyorum." dedi.Bu yılki Afrika yolculuğunda öncekilerden daha farklı hedefler koyduğunu dile getiren Özbay, şöyle devam etti: Bu defa hem bir gezi, hem keşif yolculuğu bunun yanında bilimsel iş birliklerine açık olacağım. Üniversitemle Afrika'dan buraya gelmek isteyen başarılı öğrencilere burs imkanı vermek istiyoruz."Aynı zamanda dünya medyasında harita üzerinde motosikletiyle dünya turu yapan bir Türk kadını profilini de göstermek istiyorum. Yolculuklarım bireysel ama toplumsal boyutu da var. Yüzlerce mesaj alıyorum. İnsan isterse tutkuyla başaramayacağı bir şey yok. Bunu göstermeye çalışıyorum."Özbay, dünyanın korkulan coğrafyalarından bir tanesi olarak adlandırılan Afrika'da hem günlük ve hem de uzun metraj dijital içerikler üreteceğini, kıtanın güzelliklerini olabildiğince aktarmak istediğini söyledi."Üzerinde beni gördüklerinde şaşırıyorlar"Motosikletin "erkek arenasına ait" bir araç olarak görüldüğüne dikkati çeken Özbay, "İnsanlar o kocaman motosikletin üzerinde beni gördüklerinde şaşırıyorlar. Bu beni mutlu ve motive ediyor. Afrika'daki yaşamları da motosikletimle keşfederek tüm dünyayla paylaşmak istiyorum. Özellikle Afrika'da güncelliğini koruyan kabilelerin belgesellerini çekmek istiyorum. Şimdiden çok heyecanlıyım." diye konuştu.Özbay, motosiklet yolculuklarının birçok avantajı ve getirisi olduğuna işaret ederek, "Motosikletle özellikle tek başınıza seyahat ettiğinizde insanı inanılmaz geliştiriyor. Kendinizle baş başa kalıp, kendinizi dinliyor, kendinizi keşfediyorsunuz. Sorumluluk duygunuzu geliştiriyor. Kriz anlarında çözüm üretme becerinizi geliştiriyor." ifadelerini kullandı.Afrika yolculuğunun 50 dereceyi bulan sıcaklar, gıda sıkıntısı ve güvenlik risklerinden dolayı zorlu geçebileceğini öngördüğünü anlatan Özbay, şöyle devam etti: Yanımda motosikletimin arkasına koyduğum çadırım olacak. Benim evim gibi aslında. Motosikletimde tüm önemli eşyalarım var. Güvenli bulduğum yerlerde çadırımı kurup konaklayacağım ama özellikle otoparkı olan, motosikletimin de güvenliğini sağlayacak otel ve hostelleri tercih ediyorum.Açıkçası yemek konusu da belirsiz. Ne bulursam onu tüketmeye çalışıyorum, fazla seçeneğim olmuyor tabii ki. Fakat yanımda motosikletimde konserve gibi tüketebileceğim şeyler de tutmaya çalışıyorum. Çünkü sadece şehirlerden değil köy ve kasabalardan, ıssız yerlerden de geçiyorum."Güvenlik konusunda öncelikle gideceğim ülkeyi araştırıyorum, gitmeden bağlantılar kurmaya çalışıyorum. Ama her zaman yanımda biber spreyi var. Şimdiye kadar hiç kullanmadım, umarım hiç kullanmam da gerekmez. Kendi güvenliğimi kendim sağlamaya çalışıyorum."Asil Özbay, yaklaşık 30 bin kilometre yol katedeceği, 6 ay sürmesini planladığı Afrika serüvenine Kenya'dan başlayarak Etiyopya, Tanzanya, Uganda, Ruanda, Zambiya gibi özellikle Sahra altı ülkeleri kapsayacak şekilde devam edecek.