MOSSAD'a Erdoğan posteri için kafa tuttu
Abone olMOSSAD'a “O Arapların, tüm Müslümanların ve benim başkanım” diye kafa tutmuş! Marketini de Erdoğan'a adamış.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün Arap sokaklarının tek
kahramanı. Birçok ülkede Mısır’ın unutulmaz lideri Nasır ile
karşılaştırılıyor.
Kudüs’te ise, kutsal kenti haçlılardan geri alan Selahaddin Eyyubi
ile. Hayranlık kontrolden çıkmış durumda! İsrailli Arapların
yaşadığı Doğu Kudüs’teyiz. Şehrin en büyük Arap restoran ve
marketlerinden biri Türk kalesi gibi. Kapısında Başbakan’ın dev
posteri, gönderde iki Türk bayrağı. İşletme sahibi dükkâna
Başbakan’ın adını vermiş, 33 çalışanına Türkiye tişörtü diktiriyor.
İşe İsrail gizli servisi bile karışmış.
‘Abu Alezz ’ marketin adı artık ‘Abu Alezz Erdoğan’. Sahibi Azam
Maraka (38), Başbakan’ın Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon
Peres’e “Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz” deyip masayı terk etmesi ve
son kriz sonrasında dükkânını adayacağı ismi bulmuş. “Bana kimse
anlatmasın, bütün Arap liderleri sussun, o konuşsun” diyor. “Hüsnü
Mübarek (Mısır Cumhurbaşkanı) bunları söyleyemezdi. Amr
Musa’yı da gördük. (Arap Birliği Genel Sekreteri. Davos’taki
tartışma sonrası Erdoğan toplantıyı terk ederken elini sıkmak üzere
ayağa kalkmış. BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un kaş işaretiyle
yerine oturmuştu.) Filistinliler için kimse bunu yapmadı!”
POSTERİ PARAMPARÇA BULDU
Maraka, birkaç ay önce Kudüs’ün orta yerine
Erdoğan’ın posterini diktiğinde, İsrail gizli servisinin dikkatini
çekmiş. Anlattığına göre, MOSSAD’ın iç güvenliğe bakan
versiyonu Shin Bet, marketin fotoğraflarını çekmiş, gelip onu “Ne
yapmaya çalışıyorsun?” diye sorgulamış. “O Arapların, tüm
Müslümanların ve benim başkanım. Size ne?” cevabını almış, yasal
bir engel olmadığı için bir şey yapamamışlar. Fakat bir sabah
dükkânı açmaya geldiğinde posteri paramparça halde bulmuş.
Yılmamış! Yenisini hazırlamış, yırtılamasın diye plastikle
kaplamış, yanına da iki Türk bayrağı eklemiş. Burası şimdi
Türk Büyükelçiliği ya da AKP Genel Merkezi gibi. Kasanın üzerinde
ay yıldızlı bir kravat sarkıyor.
Karşılaştığımız bir müşterisi, “Türkiye bugün beni savaşa çağırsın,
hiç düşünmeden gider sizin için canımı veririm” diye
haykırıyor. Maraka’nın 33 çalışanı var. Birkaç gün içinde
hepsine Türkiye tişörtü giydirmeye başlayacak. Yüzünde,
konuşmasında coşkuyu görüyorsunuz. Sevgisi samimi.
YÜZYILLIK YALNIZLIK BİTTİ
Mİ?
1916’daki Şerif Hüseyin isyanının ardından Türkiye’nin Arap
dünyasıyla bağı koptu. Biz, onların İngilizlerle işbirliği
yaparak bizi arkadan hançerlediğine; onlar ise halifeliği
kaldırarak, Batı’ya kayarak, İsrail ile dost olarak bizim onlara
ihanet ettiğimize inandı.
Arap dünyasının lideri, 1950 ve 60’lı yıllarda dünyaya kafa tutan
Cemal Abdülnasır idi. 1970’te kalp krizi geçirip öldüğünde ‘Arap
Sokağı’ öksüz kaldı. Kahire’deki cenazesinde Ürdün Kralı Hüseyin ve
Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat hüngür hüngür ağladı,
Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi iki kez bayıldı. O gün
milyonlarca Arap, “Nasır asla ölmeyecek” diye haykırdı. Ama
ölmüştü. Enver Sedat İsrail ile barış yaptı. Bugün Gazze’ye abluka
koyan Mübarek, Arapların gözünden çoktan düştü.
New York Times yazarı Thomas Friedman, “Mısır’ın hali yok, Suudi
Arabistan derin uykuda, Suriye çok küçük, Irak çok kırılgan.
Türkiye bölgede liderlik için boşluğu gördü” tespitini yapıyor.
Batı Şeria ve Gazze’de yapılan kamuoyu yoklaması,
Filistinlilerin, davalarının en büyük destekçisi olarak Türkiye’yi
gördüklerini ortaya koydu. (Yüzde 43) Mavi Marmara saldırısından
sonra 13 Haziran’da tamamlanan ankette Mısır, yüzde 13 ile açık
farkla ikincilikte kaldı. Araplar, İslam Devrimi sonrası İsrail’den
silah alan, sürekli konuşan ama somut bir şey yapmayan İran’a
şüpheyle bakıyor. Mavi Marmara saldırısı sonrası hem İran’ın hem
Libya’nın Gazze’ye gemi göndereceğini açıklaması bu ülkelerin
liderlik kaptırma telaşının da sonucu.
Ama bir şeyi gözden kaçırıyorlar. Türkiye’nin özelliği sadece ona
buna kafa tutması değil, bir model olması. Türkiye bölgenin en
görkemli ülkesi. Gezip incelediğinizde, herkesin bunun farkında
olduğunu hissediyorsunuz.
Birkaç yıl önce, “Bir gün gelecek ve Türk olduğunuzu söyleyince
insanlar boynunuza sarılacak” deselerdi hiçbirimiz inanmazdık.
Kudüslü Maraka’nın heyecanı hoşumuza gitmiyor değil. Ama
unutmayalım, eski tarz söylemler Arap dünyasına, yenilgilerini
‘gizemlileştirmekten’ başka bir şey getirmedi. Aslında,
Ortadoğu’daki talihsiz milyonlara ilham veren, Avrupa Birliği’nin
kapısında, bağımsız dış politikasıyla ve dinamik ekonomisiyle
Türkiye demokrasisi...