Mortgagea ne gerekli?
Abone olSPK Başkanı Doğan Cansızlar, mortgage sisteminin sağlıklı işlemesi için gerekeni açıkladı.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar, mortgage
sisteminin sağlıklı işlemesi için, faizden çok, istikrarlı,
dalgalanmaların az olduğu bir piyasanın varlığının daha önemli
olduğunu söyledi.
Çankaya Üniversitesi tarafından düzenlenen “Mortgage Finans” konulu
panelde konuşan Cansızlar, mali sektörü konut finansmanı sektörüne
yoğun olarak sokacak mortgage sisteminin uygulanmasına ilişkin
halen TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bulunan tasarının, Nisan
sonu veya Mayıs başında yasalaşmasını beklediğini açıkladı.
Mevcut durumda bankaların verdiği uzun vadeli kredilerin mortgage
sayılmayacağını, mortgage için birincil piyasalardaki kredilerin
ikincil piyasada menkul kıymetlendirilmesi gerektiğini anlatan
Cansızlar, şöyle konuştu:
“Mortgage modern bir konut edindirme sistemi, tasarruf sahipleri
ile konut üreticileri arasında bir köprü. Dünyada yüz yıldır
uygulanıyor. Türkiye'de konut edindirme konusunda mali sektörden
fazla yararlanılmıyor. Mortgage gündeme gelince, konut kredilerinin
toplam bankacılık sektörü kredilerindeki payı yüzde 0,3'ten yüzde
11'e çıktı. Mortgage ile mali sektör artık konut sektörü içinde yer
alacak.
Ancak, halen bankacılık sektöründe ortalama mevduat vadesi 1 yıl.
Bu vade yapısı ile 5, 10, 20 yıl vadeli konut kredilerinin
finansmanı mümkün değil. Bu nedenle sistemin işlemesi için yabancı
kaynağa ihtiyaç var. Mortgage kredilerine ilişkin menkul
kıymetlerin yurtdışında ihraç edilerek kaynak sağlanması lazım.
Bunun için de mortgage kapsamındaki menkul kıymet ihraçlarının
stopajdan muaf olması zorunlu. Bu, bir yurt dışı yatırımların
Türkiye'ye getirilmesi projesidir.”
Ekonomik istikrar ve düşük faizin sürdürülebilir olduğu ortamda
mortgage'in başarılı olacağını kaydeden Cansızlar, yine de mortgage
sisteminin sağlıklı işlemesi için, faizden çok, istikrarlı,
dalgalanmaların az olduğu bir piyasanın varlığının daha önemli
olduğunu vurguladı.
Cansızlar, sistemin cazip hale getirilmesi için, 100 bin YTL'ye
kadar kredilerde faizler konusunda gelir vergisi istisnası
sağlanmasının da gerekli olduğunu söyledi.
“Vatandaş gelirinin üzerinde taksitle borçlanmamalı”
Sistemin “bedava ya da çok ucuza konut edindirme sistemi
olmadığına” dikkati çeken SPK Başkanı Cansızlar, kredi geri
ödemelerinde af sistemine karşı olduğunu belirterek, vatandaşları,
”gelirlerinin üzerinde aylık taksitlerle borçlanmamaları” konusunda
uyardı.
Cansızlar, “Vatandaşlar, konut almak için gelirlerinin üzerinde
borçlanıp, ödeme güçlüğüne düşünce de aftan kurtulurum
beklentisinde olmamalı. Yoksa sistem çatlar, patlar” dedi.
Mortgage'in gelecek 20 yılda mali sisteme damgasını vuracak çok
önemli bir sistem olduğunu ifade eden Cansızlar, sistemin işlemesi
için istikrar ortamının önemini vurgularken, “Kriz anında herkes
zarar görür. Bankalar zarar görse bile fatura vatandaşa yansıyacağı
için yine vatandaş en fazla zararı görür. Bu nedenle herkesin gelir
düzeyine göre borçlanması gerekiyor” diye konuştu.
Son dönemde arz-talep dengesizliği nedeniyle konut fiyatlarında bir
şişme olduğunu, yine de kriz öncesi dönemle karşılaştığında konut
fiyatlarının olması gereken yerde olduğunu ifade eden Doğan
Cansızlar, arzın artırılması gerektiğini belirtti. Halen
Türkiye'deki toprak varlığının yüzde 54'ünün Hazine'ye ait
olduğunu, arazilerin büyük bölümünde tapu ve kadastro sorunu
bulunduğunu anlatan Cansızlar, mortgage sisteminin sağlıklı
yürümesi için tapu-kadastro sorunlarının çözülmesi gerektiğini
vurgularken, hazine arazilerinin de konut üretim için
değerlendirilmesinin maliyetleri olumlu etkileyeceğine işaret
etti.
AB'ye üyelik sürecinin Türkiye'nin finans sektörüne yabancı
sermayenin ilgisini artırdığını da hatırlatan Cansızlar,
Türkiye'nin yabancı yatırıma ihtiyaç duyduğunu ancak her ülkenin,
yabancı sermaye konusunda bir stratejisi mutlaka olması gerektiğini
vurguladı.
“Kayıt dışılık önlenecek”
İnşaat sektörünün kayıt dışı gelirleri aklama yeri olarak
görüldüğüne işaret eden SPK Başkanı Cansızlar, mortgage sisteminde
değerler tam olarak kayıtlara gireceği için, inşaat sektörünün para
aklamada devre dışı kalacağını, 250 alt sektör dahil inşaat
sektöründe kayıt dışılığın önleneceğini de söyledi.
Mortgage sisteminde emlakların değerinin değerlendirme kuruluşları
tarafından belirleneceğini, bu nedenle emlak vergisine esas
değerlerde artış olabileceğini anlatan Doğan Cansızlar, “Eski emlak
sahiplerinin zarar görmemesi için, emlak vergisine esas oranların
düşürülmesi gerekiyor. Sistem devreye girince, belediyeler artık
kendi başına emlak değerleme yapamayacak. Ama kayıt dışılık
kalkacağı ve emlak gerçek değerinden gösterileceği için
belediyelerin emlak vergisi
geliri artacak” dedi.
Cansızlar, sistemin güvenliği açısından, mortgage ile birlikte,
kredi sigortası, tapu kayıtlarının sigortası ve DASK'ın paralel
olarak yürümesi gerektiğini kaydetti.
Akmut: “Riskler var”
Çankaya Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Özdemir Akmut da, mortgage sisteminin Türkiye'de uygulanması ile
ilgili risklere dikkati çekerken, “Tasarı mükemmel bir teknik
düzenleme. Ancak Türk toplumunda uygulandığında felaketle
sonuçlanabilir” dedi.
Finans sektörünün Türkiye'nin “yumuşak karnını” oluşturduğunu
belirten Prof. Dr. Özdemir Akmut, banka mevduatının 1 yıldan kısa
vadeli olmasının, uzun vadeli konut finansmanını zorlaştırdığına
işaret ederken, şöyle konuştu:
“Dışardan kaynak getiren yabancı bankalar, düşük kaynak maliyeti
nedeniyle faizde rekabeti başlattı. Bu düşüşün devam etmesi, yüksek
kaynak maliyeti olan bankalar açısından bir risk. Enflasyonun artma
riski ayrı bir tehlike. Kredi kartlarında limitler düşük olduğu
halde, geri ödenmeyen krediler nedeniyle sektörde ve toplumda
önemli sorunlar yaşandı. Buna karşın, limitleri daha yüksek olan
50-100 bin YTL'lik konut kredilerinin geri dönmemesi halinde
bankalar daha fazla sorun yaşayacaktır. Açıkgözlerin
fırsatçılıklarına da dikkat etmek lazım.”