Molotofla yakılan Serap'ın günahı neydi?

Diyarbakır'da göstericiler önce belediyeye ait yolcu otobüsünü durdurdu. Ardından içindeki şoför ve yolcuları boşaltarak otobüsü molotofkokteyli atarak yaktı. Bu olay 2009 yılında Serap Eser'in İstanbul'da İETT otobüsüne atılan molotofkokteyli sonucu yanarak yaşamını yitirmesi olayını akıllara getirdi.

Tarih: 8 Kasım 2009 (İstanbul)

İstanbul Küçükçekmece'de 16 yaşındaki Serap Eser dershaneden evine dönmek için İETT otobüsüne binmişti. Otobüs yolcu almak için durduğu sırada göstericiler otobüsü molotof yağmuruna tutmuş ve otobüs alev topuna dönmüştü. Serap ağır yaralandı, 29 gün boyunca komada kaldı. Ama olmadı, kurtulamadı. Hayata gözlerini yumdu.

Olayın ardından yakalanan göstericilerin yaşları tıpkı hayatını kaybeden Serap kadardı. Türkiye yasa boğuldu, günlerce Serap konuşuldu. Devletin zirvesinin bile uzun süre söylemlerinde 'Serap' örneği vardı.

Tarih: 19 Nisan 2011 (İstanbul)

YSK'nın veto kararını protesto etmek isteyen grup Tarlabaşı'ndan Aksaray'a giden İETT otobüsünü hedef aldı. Otobüs onlarca gösterici tarafından taş yağmuruna tutuldu. Ne olduğunu anlayamayan vatandaşlar kendilerini yere attı. Otobüsün camları kırıldı. Daha sonra otobüsün kapılarının açılmasıyla dehşet dakikalarından kurtulan vatandaşlar bir anda sağa sola kaçmaya başladı.

Tarih: 19 Nisan 2011 (Diyarbakır)

Yurdun dört bir yanında olduğu gibi Diyarbakır'da da göstericiler YSK kararını protesto için sokaklardaydı. Göstericiler polisle çatıştı, taş, molotof ve havai fişekle saldırdı. Bir çok kişi yaralandı. Bazı kişiler gözaltına alındı.

Ancak Sur ilçesinde garip bir olay yaşandı...

Melikahmet Caddesi'nde bir grup gösterici, barikat kurup yolu ulaşıma kapattıktan sonra Büyükşehir Belediyesine ait otobüsü durdurdu.

Saldırmadan önce şoförü ve yolcuları uyardı ve otobüsü boşalttı. Göstericiler emin olduktan sonra molotofkokteylileriyle otobüse saldırdı. Otobüsün büyük bir kısmı yandı, itfaiye ekipleri olay yerine gelerek otobüsü söndürdü.