Modus, herkese parmak ısırtıyor
Abone olDünya otomobil pazarında söz sahibi olan Renault'un yeni modeli Modus, test edildi. Araç, testi geçti. Yeni Modus'un özellikleri şöyle sıralandı:
Küçük kabinde büyük fonksiyonellik beklentisine yönelik geliştirilen Honda Jazz, Opel Meriva, Fiat Idea, Ford Fusion ve Mitsubishi Colt gibi modellerden sonra kulvara katılan Fransız temsilcisi Modus, geçen yıl Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıtıldı. İspanya'daki Valladolid Fabrikası'nda üretilen Modus, 1.2 litre 75 HP, 1,4 litre 98 HP ve 1.6 litre 112 HP'lik benzinli, 1.5 litre 68 ve 1.5 litre 86 HP'lik iki turbo dizel motorla üretiliyor. Ülkemizde şimdilik sadece 1.4 ve 1.6 litrelik motorlarla satılan otomobilin 1.5 litre 80 HP'lik turbo dizel motor seçeneği, yılın ikinci bölümünde ithal edilecek.
Karoser, iç mekan
Modus bir ortak platform ürünü olmakla birlikte formatı ve özellikleriyle Alliance şemsiyesi altında bir ilk. Renault-Nissan işbirliğiyle geliştirilen B platformunun Renault tarafından ilk kullanıldığı otomobil olan Modus, 3792 mm'lik boyuyla güncel Clio'dan 17 mm uzun. Nisan Micra'yı da üzerinde taşıyan B platformu, geçtiğimiz hafta tanıtılan yeni Clio'da da kullanılıyor. Renault Baş Tasarımcısı Patrick LeQuement'nin "uzaktan bakıldığında bile Renault olduğunu belli etmek" ilkesine uygun görünen Modus, kadınları kalbinden vurabilecek gülümseyen bir yüze ve sevimli hatlara sahip. Geniş açılan kapılardan rahatça geçilen kabinde tavan yüksekliği ve diz mesafeleri oldukça ferah hissettiriyor. Yüksek oturma pozisyonuyla Scenic'ten aşağı kalmayan otomobilde özellikle ön camın geniş açısı yolculuk keyfini arttırıyor. Tabii bu ferahlıkta test aracımızın cam tavanlı olması da etkili oldu. Toplam alanı 3.62 metrekareyi bulan cam tavan, ön kısımda hareketli, arkada sabit olmak üzere iki parçadan oluşuyor. Cam bölümlerde ışığı kesmek için sunulan separatörler sürüş sırasındaki hareketlerden etkilenip bağımsız hareket etmeye kalkışmıyor. Modus'un sihri, koltukların değişken yapısından geliyor. Ön yolcu koltuğunun minderi öne doğru katlanarak altındaki gizli göze ulaşılabilirken üzerine de çocuk koltuğu yerleştirilebiliyor. Ön yolcu koltuğunun sırtlığı uzun eşyaların yüklenmesini kolaylaştırmak için öne yatırılabiliyor. Arka koltuklarsa yanlara doğru açılarak oturma kapasitesini ikiden üçe çıkartmak mümkün oluyor. Koltukların ileri geri kayması da kabin ve bagaj değişkenliğinin önemli aktörlerinden. Modus'un bagajına otomobillerin tampon tampona park edildiği Avrupa metropollerinde bagaj kullanımını kolaylaştırmak için ana kapaktan başka ters açılan pencereyle de ulaşılabiliyor. Geçmişte ilk Mini'de ünlenen bu tip kapağın modern temsilcisi de Mini Cabrio oldu. Bagaj tutamağındaki ikinci bir elcikle tıpkı Mini Cabrio'daki gibi tersine açılan kapak 198 litrelik kullanım alanına ulaşmayı sağlıyor. Bu hacmi yetersiz bulanlar için arka koltukların 60'ar mm kademeli olarak ileri kaydırılmasıyla ilk aşamada 226 lt'ye sonra 248 lt'ye daha sonra da 274 lt'ye genişletilebiliyor.
Motor, performans
Modus'un en güçlü motor seçeneği, Laguna, Megane ve Clio versiyonlarına güç veren 1.6 litrelik motorla oluşturulmuş. Fransız üreticinin 1999 yılından bu yana kullandığı 16 supaplı motor, değişken supap zamanlama kontrol sistemine de sahip. Megane II'ye aktarılırken güç ve tork eğrisi iyileştirilen ve verimi arttırılan motor, Modus'ta da aynı yapıyla yer alıyor. Ama bu küçük vanda motorun gücü elektronik işletim sistemine yapılan müdahalelerle 115 yerine 112 HP, maksimum torkuysa 152 yerine 151 Nm'ye çekilmiş. Maksimum torkun elde edildiği devir de 4200'den 4250'ye yükseltilmiş. Tabii bu küçük değişikliklerin yaratacağı farklar sürüşte önemli etkiler yaratacak çapta değil. Zaten pek de hissedilmiyor. Otomobil sakince hareket edip, kararlı bir şekilde hızlanıyor. Titreşim yok, gürültü yok. Motorun ürettiği güç ön akslara Proactive otomatik şanzıman üzerinden aktarılıyor. Yeni nesil Proactive şanzıman, Megane II'deki gibi müşteri memnuniyetine çalışıyor. İlk Megane ailesinde kullanılan Proactive otomatik şanzımanlara göre çok daha geliştirilmiş bir sistem olan adaptif şanzıman, kullanım stiline uymaya çalıştığı sürücünün taleplerine yetişemediği zamanlar için manuel vites değiştirme imkanı da sağlıyor. Sürüş güvenliğine aktif olarak katılan şanzıman, ani yavaşlamalarda vites düşürerek motor kompresyonunu da devreye alıyor. Ancak gelişmiş özelliklerine karşın özellikle yokuş çıkışlarındaki kick-down taleplerinde vites seçiminde bocalamalar, motorla uyumsuzluklar gözlenebiliyor. Vites değişimleri de oldukça sarsıntılı. Sistemde karda yapılacak kalkışları ve inişleri kolaylaştırmak için kış kullanımı mod seçimi de yer alıyor. Sistem bu modda kalkışları ikinci viteste yaptırırken değişimlerin stabiliteyi korumak için daha hassaslaştığı gözleniyor. Renault'un 1.6 litrelik motorunun ne kadar ekonomik karakterli olduğunu daha önce yaptığımız birçok test sürüşünde gözlemlemiştik. Ama devreye otomatik şanzıman girdiğinde bu durum biraz değişiyor. O zaman otomatik şanzımanlı otomobil kullanmanın bedeli akla geliyor. Doğrusu Modus da bu durumu fazlaca hatırlatıyor. 100 km'de ortalama 8.8 litrelik tüketim bu boyutlardaki bir aracın kullanıcısına fazla gelebilir.
Kullanım, konfor
Modus genel sürüş özellikleriyle güven veren bir otomobil. Kabin içinde sürücüsüne zorluk çıkartan herhangi bir donanım bulunmayan otomobil, yüksek oturma pozisyonu ve ferah görüş açılarıyla da hakimiyet hissini oldukça güçlendiriyor. Koltuk ayarları kolay, ayna ayarları sorunsuz, kokpit ergonomisi başarılı. Megane'ın gecikmeli tepkileri ve sert manevralarda uyguladığı karşı güç yüzünden eleştirdiğimiz elektro hidrolik direksiyon sisteminin Modus'ta iyileştirildiğini 1.4 litrelik versiyonda da gözlemlemiştik. Manevralardaki yumuşaklığıyla kullanımı kolaylaştıran sistemin tepkileri artık daha net, yüksek hızlardaki sertliği daha güvenli hissettiriyor. Süspansiyon sistemi bir aile vanı için oldukça tatminkar yapıda. Sessiz çalışıyor ve hızlı dönülmeye çalışılan virajlarda yaşanan çapraz salınımlar dışında bir sıkıntı hissettirmiyor. Bu salınımlar da normal kullanıcının yaşayacağı bir sıkıntı değil, zira normal şartlarda kimse aile otomobiliyle bu tip risklere girmek istemez. Modus kalitesi ve sürüş özellikleriyle Megane'a çok yakın hisler veriyor. Güçlü, güven verici ve dinamik. Ama aynı pozitif hisleri ikinci test otomobilimizin fren ölçümlerinde de gözlemleyemedik. Megane Ailesi'nde 38 metreye inen 100 km/s hızdan duruş mesafesi, Modus 1.6'da da 40 metrede kaldı, iki metre riskli bir durumda hayatta belki bir kez karşılaşılabilecek ama kesinlikle önemsenmesi gereken bir değer olabilir. Buna karşılık otomobilin yavaşlama performansı yeterince iyi ve otomobile hakim hissettiriyor.
Kaynak: