MMO'dan Pamukova önerisi
Abone olMakina Mühendisleri Odası Pamukova faciasının yıldönümünde ulaşım politikalarının kamu ve toplum yararları doğrultusunda düzenlenmesini öneriyor.
22 Temmuz 2004 tarihinde Haydarpaşa-Ankara seferini yapmakta
olan hızlandırılmış trenin Sakarya'nın Pamukova İlçesinde raydan
çıkarak devrilmesi sonucunda 38 kişi ölmüş, 81 kişi de
yaralanmıştı. Bu olay, ülkemizin mühendislik birikimini
değerlendirmeyen, uyarılara kulak tıkayan, siyasal rant uğruna imaj
gösterilerini insan yaşamından önde tutan yaklaşımların kaçınılmaz
bir sonucu olarak yaşanmıştır. Kaza öncesinde Ulaştırma Bakanlığı
ve TCDD'ye iletilen teknik raporlarda ve kazadan birkaç gün önce
TCDD’de yapılan bir toplantıda, demiryolu hattının alt ve üst
yapısının hızlandırılmış trene uygun olmadığı, kaza riskinin çok
yüksek olduğu net bir şekilde belirtilmesine rağmen bu uyarıların
dikkate alınmadığı kamuoyunca bilinmektedir. “Hızını artıralım,
hızlı tren olsun” gibi bilim dışı bir yaklaşımla kazaya davetiye
çıkartılmıştır. Bu nedenle, “Beni demiryolu ile anacaklar” diyen
Başbakan ile “Yapılan uyarıları dikkate aldık ve gerekenleri
yaptık” diyen Ulaştırma Bakanı ve “Kadere ve kazaya karşı gelinmez”
diyen ve yeniden göreve dönen TCDD Genel Müdürü kamuoyu vicdanında
aklanmamışlardır. Diğer yandan demiryollarının yeniden
yapılandırılması adı altında TCDD’de 1995 yılından beri kamu
işletmeciliğini yok eden politikalarla personel azaltılmasına
gidilmiş, nitelikli personel kurumdan uzaklaştırılmıştır. Bu
yaklaşım çerçevesinde TCDD’ye yönelik yatırımlar azaltılmış bakım
atölyelerinin büyük bir kısmı kapatılmış, TCDD’ye eğitimli iş gücü
yetiştiren demiryolu meslek okulları lağvedilmiştir. Oysa demiryolu
işletmeciliği, yatırımdan bakıma, yenilenmeye, eğitime ve yeni
hatların kurgulanmasına dek merkezi bir planlamayı gerektirir.
Fakat yapılmak istenen, kuruluşundan bu yana entegre bir işletme
olan TCDD’nin parçalanarak işlevsizleştirilmesi ve böylece
özelleştirilmesinin önünün açılmasıdır. ABD ve özelleştirmeleri ilk
başlatan ülke olan İngiltere’deki özelleştirme uygulamalarının
başarısızlığı, bu hizmetlerin yeniden kamu eliyle verilmesine yol
açmış, ancak ne yazık ki bu örneklerden ders alınmamıştır. TCDD'nin
yapmakla yükümlü olduğu başlıca işler ile bugün içine sokulduğu
süreçte yapılanlar birbirine taban tabana zıttır. Alanında tek ve
tekel olan TCDD’nin, demiryollarını, kendisine bağlı liman, rıhtım
ve iskeleleri işletmek, genişletmek, yenilemek; tamamlayıcı işler
olarak gerektiğinde demiryolları taşımacılığını tamamlayıcı
nitelikteki feribot dahil, her türlü deniz ve kara taşımacılığı
yapmak; çeken ve çekilen araç ve gereçler ile benzerlerini yapmak
ve yaptırmak; görevlerinin gerektirdiği ambar, antrepo, depo ve
benzeri tesisler ile yolcu ihtiyaçları için gerekli tesisleri kurup
işletmek; yurt içinde ve dışında yapılmakta ve yapılacak olan
demiryolu inşaatlarını üstlenmek yükümlülükleri bulunmaktadır.
Bugün yapılan ise bu kamucu yaklaşımın tasfiyesidir. Türkiye’nin
artan nüfusuna parelel olarak oluşan ulaşım talebi, en ekonomik
biçimde demiryolu taşımacılığının geliştirilmesiyle
karşılanabilecektir. Karayolu yapım maliyetine göre demiryolu yapım
maliyeti düz arazide 8 kat, orta engebeli arazide 5 kat daha
ekonomiktir. Karayolu taşımacılığı, enerji tüketim toplamının %
82’sini tüketmesine karşın taşımadaki payı % 71.5’tir.
Demiryollarının ise enerji tüketim payı % 2 iken, taşımacılıktaki
payı % 4’tür. Yalnızca bu veriler bile enerji verimliliği ve çevre
sağlığı açısından demiryolu taşımacılığının önemini gözler önüne
sermektedir. Aynı şekilde, Avrupa’da yapılan bir araştırmaya göre,
kazalarda ölüm riski 1 milyar yolcu-km başına demiryollarında 17
kişi iken, karayollarında 140’tır. Yaralanma riski ise
demiryollarında 41 iken, karayollarında 8.500-10.000 kişi gibi
yüksek bir sayıya ulaşmaktadır. Dolayısıyla demiryolu taşımacılığı
ekonomik olması yanı sıra can güvenliği açısından da önem
taşımaktadır. Ulaştırma Bakanı, birkaç gün önce, demiryolu
kazalarında 2.5 yılda 183 kişinin yaşamını yitirdiğini, 541 kişinin
de yaralandığını açıklamıştır. Bu rakamlar, yaklaşık olarak 2.5
yılda 5 kez Pamukova kazasının yaşandığını göstermektedir. Odamız,
ülkemizde ciddi bir Ulaşım Master Planının ve bu kapsamda demiryolu
ağının genişletilmesi gerekliliğine dikkat çekmekte ve Pamukova
faciasının yıldönümünde toplumsal bilincin bu yönde şekillenmesi
gerektiğini duyarlı kamuoyu ile paylaşmaktadır.