MMO'dan iş güvenliği teklifi
Abone olMakina Mühendisleri Odası, iş güvenliği tasarısı için sivil toplum kuruluşlarından bilgi alınması gerektiğini bildirdi.
Makina Mühendisleri Odası(MMO) Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan "İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı"nın Türk Mühendis ve
Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Barolar
Birliği, sendikalar ve üniversitelerin görüşleri alınarak yeniden
düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
Kadir Gürkan yaptığı açıklamada, 1990 sonrasında uluslararası
sendikal hareket tarafından işleri başında ölen, yaralanan,
hastalanan çalışanları anma amacıyla 28 Nisan tarihinin 2001
yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından Dünya İş
Sağlığı ve Güvenliği Günü ilan edildiğini ve özellikle 2003
yılından itibaren dünyada çeşitli etkinliklerle anılan bir gün
haline geldiğini hatırlattı. Gürkan, "Ne yazık ki Türkiye'de bu
güne gereken önemin verilmediğini ve Mayıs ayındaki İş Sağlığı ve
Güvenliği
Haftası ile konunun öneminin geçiştirildiğini söylemek mümkündür.
Türkiye'deki iş sağlığı ve güvenliği politikalarıyla ilgili
sorunlar 4857 sayılı İş Yasası, İş Yasası'nda değişiklik yapan 5763
sayılı yasa ve TMMOB ile Odamızın açtığı davalar sonucu Danıştay'ın
verdiği kararlara karşın yeni mevzuat düzenlemelerine başvuran
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın (ÇSGB) serbestleştirmeci,
piyasacı yaklaşımlarından kaynaklanmakta; aynı yaklaşım İş Sağlığı
ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nda korunmaktadır" dedi.
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuatın esasen 50 ve üzerinde
işçinin çalıştığı işyerlerinde yani
Türkiye'deki sanayi işletmelerinin ancak yüzde 1.6'sında geçerli
olduğuna, müfettişlerin sayısal yetersizliği nedeniyle bu
işyerlerinin de yalnızca yüzde 5'inin denetlenebildiğine dikkat
çeken Gürkan, "Bu yaklaşım, 15 Ağustos 2009 tarihinde yürürlüğe
giren 'İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve
Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik'te sürdürülmüştür. SSK 2008
verilerine göre, 50 ve
üzeri işçi çalıştıran orta ve büyük
ölçekli sanayi işyeri sayısı 18 bin 48, bu işletmelerde çalışan
sayısı da 2 milyon 705 bin kişidir. 50'nin altında işçi çalıştıran mikro ve küçük ölçekli sanayi
işyeri sayısı ise 935 bin 563, bu işyerlerinde çalışan sayısı da 3
milyon 821 bin kişidir. Kısaca, sanayi işyerlerinin yüzde 98.3'ü ve
kayıt içi sanayi çalışanlarının yüzde 58'i iş güvenliği
önlemlerinden yoksun bırakılmaktadır" diye konuştu.
"İş kazalarının yüzde 60.5'inin 50'den daha az işçi çalıştıran yani 'İşyeri Sağlık ve Güvenlik
Birimi'nin kurulmasının zorunlu tutulmadığı mikro ve küçük ölçekli
sanayi işyerlerinde yaşandığı gerçeği ne yazık ki uyarıcı
olamamaktadır" diyen Kadir Gürkan, şöyle konuştu:
"Diğer yandan çalışma yaşamı mevzuatı bütün çalışma alanlarını
kapsamamaktadır. İş Yasası başlıca 'sanayi ve ticaret' işlerini
kapsamamakta, tarım sektörünün tamamı, hizmet sektörünün bir bölümü
ile KOBİ'lerin çok büyük bir bölümü kapsam dışında bırakılmaktadır.
Adeta kayıt dışı ekonomi ve yaklaşık 9 milyon kişiyi bulan kayıt
dışı istihdamı teşvik eder tarzda bir 'iş sağlığı ve güvenliği'
politikası söz konusudur. Mevzuat ayrıca iş güvenliği mühendisliği
ve hekimliğini dışlamaya yönelmiş; iş güvenliği mühendisliği ile
tekniker/teknisyenlik bir tutulmuş; işyeri hekimi, mühendis, teknik
eleman, hemşire ve diğer sağlık personeline verilecek eğitim
hizmetlerinin işletmelerin dışarıdan satın alması yoluyla bu
hizmetler danışmanlık hüviyetine büründürülmüştür. Eğitim ve
belgelendirmede özel öğretim kurumları devreye sokularak
mühendislik ve meslek örgütleri unsuru zayıflatılmış; bakanlık
kadroları meslek odalarına karşı kayırılmıştır. Bir uzmanın birden
çok işyerinde danışmanlık hizmeti vermesine olanaktanınmasıyla 'tam
zamanlı iş güvenliği mühendisliği' dışlanmış; uzman işverene
bağımlı kılınmıştır. Ucuz işgücü ve ucuz maliyet peşindeki işveren
kesimi ise iş sağlığı ve güvenliğine gereken özeni
göstermemektedir. Esnek, güvencesiz çalışmanın artması,
özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırmanın yaygınlaşması
bu alandaki sorunları artırmaktadır."
Son düzenlemelerin işyerlerinin güvensizliğini ve denetimsizliğini
daha da artıracak 1475 sayılı eski İş Yasası'nda ve 4857 sayılı İş
Yasası'nın 78. maddesi ve 2004 tarihli 'İşyeri Kurma İzni ve
İşletme Belgesi Alınması Hakkında Yönetmelik' ile işyerlerinin
kurulması aşamasında işyeri koşullarının iş sağlığı ve güvenliği
önlemlerine uygun olmasını teşvik eden uygulamanın 2008 yılında
5763 sayılı İş Yasası'nda değişiklik yapan yasa ile ve en son 4
Aralık 2009 tarihli 'İşletme Belgesi Alınması Hakkında
Yönetmelik'le ortadan kaldırıldığını anlatan Gürkan, açıklamasını
şöyle sürdürdü:
"Buna göre 50'den az işçi
çalıştırılan işyerlerinin işletme belgesi alması zorunluluğu
kaldırılarak, ÇSGB'nin işyerlerine yönelik denetimi ve yol
göstericiliği de yok edilmektedir. 9 Aralık 2009 tarihli Resmi
Gazete'de yayımlanan 'İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak
Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin Uygulanmasına
Dair Tebliğ' ile de 50'nin üzerinde işçi çalıştıran ana işverenlerin,
sorumluluklarından kaçmalarına ve işyerlerini küçük parçalara
ayırarak yükümlülüklerden
kurtarmaya yönelik düzenleme yapılmıştır. Hazindir, tebliğin
yayımlandığı gün Bursa'nın Kemalpaşa ilçesinde meydana gelen iş
kazasında 19 maden işçisi hayatını
kaybetmiştir. Tuzla'da ölümler sürmekte, yeni Davutpaşalara
davetiye çıkarılmaktadır. Çalışanları ve Türkiye'yi kuşatan bu
sorunları aşmak, çalışma yaşamının insanca, iş güvenceli, örgütlü,
toplu sözleşme ve grev hakları ve istihdamı esas alan, iş
kazalarını en aza indirecek şekilde örgütlenmesi ile
mümkündür."
MMO Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan, önerilerini şöyle
sıraladı:
"- İş Yasası ve iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasa, tüzük ve
yönetmelikler uluslar arası sözleşme, standart ve normlar dikkate
alarak yenilenmelidir.
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından hazırlanan
'İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Tasarısı Taslağı' Türk Mühendis ve
Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Barolar
Birliği, sendikalar ve üniversitelerin görüşleri alınarak yeniden
düzenlenmelidir.
- Başta KOBİ'ler olmak üzere 50'den daha az işçi çalıştırılan işyerlerinde İş Sağlığı ve
Güvenliği birimlerinin kurulması yasalarla güvence altına alınmalı,
dolayısıyla bu işyerlerinde de iş güvenliği mühendisi istihdam
edilmelidir.
- 'İş Güvenliği Mühendisliği' kavramı, yeni bir yönetmelikle
yeniden tanımlanmalı, 50'den fazla işçi çalıştıran sanayi işletmelerinde tam
zamanlı iş güvenliği mühendisi çalıştırılması zorunlu hale
getirilmeli; TMMOB'ye bağlı ilgili odalar etkin bir denetim işlevi
üstlenmelidir."