MİT'ten CHP ve MHP itirafı geldi
Abone olCHP ve MHP’li vekiller ile işadamlarını, kamu ihalelerine girmemeleri için fişleyen MİT, Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdiği yazıda, bunu “Devletin güvenliği ile iç ve dış yararına” dayandırdı
Milli İstihbarat Teşkilâtı (MİT), Ankara Cumhuriyet
Savcılığı’na gönderdiği bir belgeyle aralarında Deniz Baykal,
damadı ve kızının da bulunduğu CHP ve MHP’li milletvekilleri ile iş
adamlarını fişlediğini kabul etti. Taraf gazetesinin
manşetindeki habere göre Milletvekilleri ve iş adamlarını “Devletin
güvenliği ile iç ve dış yararları bakımından” izleyerek fişleyen
MİT, daha önce bunu reddetmişti.
Hatırlanacağı gibi Taraf, 13 ve 14 Haziran 2013 tarihlerinde
“CHP ve MHP’lilerin kamu ihaleleri öncesi MİT tarafından
fişlendiğini” yazmıştı. Aralarında Deniz Baykal, kızı, damadı ve
CHP milletvekilleri Tufan Köse, Nizamettin Çoban ile CHP’li bir çok
isim, şirket, şahıs, “özel hayat, siyasi ve dini
görüşleri” belirtilerek fişlenmişti. Belgelerde şahısların
karşısına “CHP’li, solcu, Hıristiyan” gibi
ibareler konmuştu.
ÖZEL BİR TELEFON HATTI
Ayrıca aynı belgelerde Başbakanlık ile MİT arasında özel bir
telefon hattı kurulduğu, güvenlik tahkikatlarında, ihale verilecek
kişilerin tespitinde, ideolojik durumlarının hukuken sıkıntı
yaratmamak için şifahi bilgi verileceği bilgileri yer alıyordu.
Haklarında ideolojik olarak “olumlu, müspet’’ notu
düşülenlerin de MİT tarafından Başbakanlığa telefonla bildirileceği
belirtiliyordu.
CHP’li işadamlarına devlet ihaleleri vermemek için fişleme
yapan MİT, aynı şekilde MHP’li işadamlarını da yasadışı
fişledi. MİT’in fişleme belgelerinin ardından MHP’li
işadamlarına ihale verilmemişti. Bir şirketin, MHP Erzurum İl
Teşkilatı’na bürosunu kiraya vermesi de MİT tarafından suç olarak
kabul edilip, fişleme belgelerine sokulmuştu. Bu şirket de
fişlemenin ardından ihaleye alınmamıştı.
MİT YALANLAMIŞTI
Taraf’ın bu manşetlerinin ardından konuyla ilgili açıklama yapan
MİT, haberi yalanlamış, iddiaların gerçek dışı olduğunu
açıklayarak, fişleme yapmadıklarını iddia etmişti. Ardından CHP ve
MHP’nin fişlendiğine ilişkin haber yapılmaması için de mahkemeden
yayın yasağı kararı aldırmıştı. Mahkemeye de “Bahse konu
yayınların devam edeceği yönünde de kuvvetli şüphemiz
bulunmaktadır” diyerek, “Yayınları
durdurun” demişlerdi.
RESMİ RAPORLA DOĞRULADI
MİT’in yayın yasağı talebine ilişkin gerekçesi ise Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği üç sayfalık bir belgeyle
ortaya çıktı. Yalan denen haberin doğruluğu, bizzat MİT’in kendi
resmî raporuyla doğrulandı. Kamuoyuna yaptıkları açıklamayla
fişleme iddialarını kabul etmeyen MİT yetkilileri, haberin ardından
Taraf yazarı Mehmet Baransu hakkında 14 Haziran 2013 tarihinde
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. MİT
Müsteşarlığı, savcılığa gönderdiği yazıda, CHP ve MHP’yle ilgili
Taraf’ın yayımladığı belgelerin doğru olduğunu kabul etti.
MİT Hukuk Müşaviri Ümit Ulvi Canik’in, MİT
Müsteşarı Hakan Fidan adına gönderdiği yazıda fişleme belgelerinin
gerçek olduğu, bunun da MİT’in faaliyet alanına girdiği kabul
edildi. Savcılığa gönderilen yazıda şu ifadelere yer verildi:
“Anılan yayın organı tarafından detaylı açıklanan gizlilik
dereceli çalışmaların ve bilgilerin Müsteşarlığın görev ve
faaliyetleriyle ilgili bulunduğu, devletin güvenliği ile iç ve dış
siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgi ve
belgelerden olduğu tartışmasızdır.”
Deniz Baykal’ı, damadını, vekilleri, CHP ve MHP’li iş adamlarını
ihaleye girmemeleri için fişleyen MİT, savcılığa gönderdiği yazıyla
bu hukuk dışı eylemi, “devletin güvenliği ile iç ve dış yararları”
gerekçesine sığınarak açıkladı. MİT’in gösterdiği gerekçe,
Anayasa’nın 23. Maddesi ve TCK’nın 134, 135 ve 136. maddelerinde
yer alan suç tanımı kapsamına giriyor.
MİT, "FİŞLEDİM AMA DEVLET SIRRI" DİYOR
MİT, “Devletin gizli belgelerini” yayımladığı
gerekçesiyleTaraf yazarı Mehmet Baransu hakkında 10 yıl hapis
cezası istemiyle suç duyurusunda bulundu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan
adına yapılan suç duyurusu üzerine Baransu dün Ankara Savcılığı’na
ifade verdi. Baransu, ifadesinde şunları söyledi:
“MİT, iddiaların gerçek dışı olduğunu ve fişleme
yapmadıklarını kamuoyuna açıklamıştı. Ancak savcılığınıza
gönderilen yazıda tüm belgelerin gerçek olduğu tartışılmazdır
deniyor. MİT, işlediği suçu kabul etmiştir.
Anayasamıza ve TCK’nın 134, 135 ve 136. maddelerine göre
yapılan eylem suçtur. Bu ülkede Başbakan Yardımcılığı yapan Deniz
Baykal dâhil, CHP ve MHP vekillerini MİT, hangi yasaya göre
fişlemiştir? MİT’in ‘devlet sırrı’ dediği belgelerde CHP ve MHP’li
işadamları, milletvekilleri fişlenip, sakıncalı görülüp tamamen
ideolojik nedenlerle kamu ihaleleri bu kişilere
verilmemiştir.
Hazırladıkları suç belgelerini devletin gizli belgeleri
kapsamına sokmaya çalışmaları da ayrı bir suçtur. Ben görevim
gereği işlenen bu suçun belgelerini yayımladım. Soruşturulması
gereken ben değil, MİT Müsteşarlığı’dır. Hakan Fidan dâhil, tüm bu
suçları işleyen yetkililerin bulunup yargılanmasını talep ediyorum.
Daha önce TSK yetkilileri, benzer suç belgelerini ‘devletin gizli
dereceli belgeleri’ kapsamına sokup, yargılanmamı talep
etmişti.
Yargıtay da suç belgelerinin devletin gizli belgeleri kapsamına giremeyeceği yönünde sayısız karar vermiştir.”