Mitingte kim ne konuştu?

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Ankara Tandoğan’da düzenlenen ve yoğun katılım yaşanan “Cumhuriyet’e Sahip Çık" mitingi sürüyor. Prof.Dr. Birgül Ayman Gürel mitingde yaptığı konuşmada, “Türkiye sömürgeleştiriliyorsa, eyaletleştiriliyorsa, eğer Türkiye parçalanmak isteniyorsa Kemalist ordu konuşacak" dedi. Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Gürel, cumhurbaşkanlığı seçimine de değinerek şunları söyledi:

ŞERİAT YANLILARINDAN CUMHURBAŞKANI OLMAZ
“Çankaya meşruiyeti olmayan güçlere gayri meşru açılmaya çalışılıyor. Politikaları iflas etmiş, başarısız bir başbakan Çankaya’ya çıkmaya çalışıyor. Halkına karşı sevgisi olmayandan cumhurbaşkanı olmaz. Dış dünyanın desteği ile ayakta durandan cumhurbaşkanı olmaz. Gizli gündemi olanlardan cumhurbaşkanı olmaz. Şeriat yanlılarından cumhurbaşkanı olmaz. Her ne olursa olsun Çankaya laiktir, laik kalacak."

PROF. IŞIKLI ERDOĞAN’IN ATTAN DÜŞMESİNE GÖNDERME YAPTI
Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı Prof.Dr. Alparslan Işıklı da konuşmasında isim vermeden Başbakan’a yüklendi. Sorunun bir kişinin cumhurbaşkanı olup olmaması sorununu kat kat aştığını kaydeden Prof. Işıklı, küreselleşmenin Türkiye’yi hedef seçtiğini savundu. “Bir tanesi ‘minareler süngümüz’ diye çıktı. Irak’ta yıkılmamış minare kalmadı" diyen Işıklı, “O minareleri yıkanların planlarının eş başkanı olduğunu sıkılmadan ilan ediyor" diye konuştu. Ilımlı İslam söylemini eleştiren ve “Ilımlı İslam ne demek gerici akımlardan farkı ne? Bunlar emperyalizme teslim olmuş İslamdır, Yani Müslümanlık değildir bunların ki" şeklinde konuştu. Miting dolayısıyla kendilerine darbe suçlaması yapıldığını kaydeden Işıklı, “asıl darbeci kendileri" derken, cumhurbaşkanlığı ve 367 tartışmaları konusunda şöyle dedi:

“Anayasa, bir avuç grubun temsilcisi olamaz, tüm yurttaşları kuçaklamalı diyor. Toplantı nisabı şöyle olmalıdır diyor. Saygın hukukçular, rektörler bunu hatırlatıyor. Beyefendi sayını unutuyor. Neredeyse rektörlere de ananızı alın gidin diyecek. Hukuka saygıları yok. Hukuk diyor ki, hüküm giymiş, olan sabıkalı olan milletvekili, başbakan, cumhurbaşkanı da olamaz diyor. Onlar milletvekili, başbakan olduk, cumhurbaşkanı da oluruz diyorlar. Finali oynama heyecanı içinde kendilerini kaybetmişler. Bu işi futbol maçı zannediyorlar. At yarışında başlarına ne geldi, ondan ders çıkarmadılar. Şimdi futbolda da kendilerini bekleyenin ne olduğunu göremiyorlar. Milletvekilliğini de, başbakanlığı da kaybedebilirler. Hukuk bunu emrediyor. Ama onlar bu heyecanla kendilerini kaybetmişler.“