MİT’e çok sert eleştiri
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay’da bir ihbar sonucu durdurulan TIR’a ilişkin, "MİT’e aitmiş bu. MİT’in böyle bir görevi yok. Mİ...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay’da bir ihbar sonucu
durdurulan TIR’a ilişkin, "MİT’e aitmiş bu. MİT’in böyle bir görevi
yok. MİT’in silah kaçakçılığı yapma görevi yoktur. Bu, Türkiye
Cumhuriyetini uluslararası alanda meşruiyet tartışmasına
sokacaktır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada, "Yolsuzluk olaylarının patladığı 17 Aralık’tan
(yolsuzluk ve rüşvet operasyonu) sonra Sivil Dayanışma Platformu
diye bir platform gazetelerin arka sayfasına tamsayfa bir ilan
verdi. ’Bu platform kimlerden oluşuyor ve bu parayı nereden
buluyorlar’ diye merak ediyorum. Onlar kendilerini gerçekten bu
ülkenin namuslu bir yurttaş olarak görmek istiyorlarsa bu paraları
nereden sağladıklarını kamuoyuna açıklasınlar. TC tarihinde ilk kez
bir Başbakan yolsuzlukları, rüşveti savunur hale gelmiştir. Bu
platformda yer alanlardan birisi Hak-İş. Hak-İş’e sesleniyorum
işçinin parasıyla mı kendi cebinden mi verdin o ilanı? Yolsuzluğa
ve rüşvete bir sendika asla ve asla destek olamaz" dedi.
AK Parti’nin, 2002 seçimlerinde önce demokratikleşme programı diye
bir program yayınladığını belirten Kılıçdaroğlu, programın
içeriğinde yer alan maddeler hakkında bilgi verdi. Kılıçdaroğlu,
"Hırsızlığın sonuna kadar arkasında olan adama adam denmez. Her yol
rüşvet her yer yolsuzluk" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Laf tamam iş yoksa memleketi yolsuzluk götürüyor. 17
Aralık cumhuriyet tarihimizin en büyük rüşvet ve yolsuzluk
operasyonudur. Hemen çıktılar, ’Efendim seçimlere 3 ay kala böyle
birşey yapılıyorsa bu doğru değildir’ diyerek halkı kandırıyorlar.
Bu operasyon, 14 ay önce başlatılan bir operasyondur. Bir ihbar
gelmiş. İhbara bakmışlar, çok ciddi. Araştırmış ve soruşturmuşlar.
Belgelemişler. Olay çok büyük. Sonra düğmeye basıldı ve belli
kişiler alındı" şeklinde konuştu.
Sonradan bir MİT raporunun da ortaya çıktığını belirten
Kılıçdaroğlu, "Doğrudan Başbakana verilen bir rapor. Bakanların
Zarrab ile ilişkisi ortaya çıkarsa, zor durumda kalınır deniliyor.
2013 tarihinde 18 Nisan’da bu rapor önüne konunduğunda sen o
Bakanları alıp konuştun mu" diye sordu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Olay ortaya çıktı önce
paniklediler ardından devletin içinde çete var, polisleri,
bürokratları, savcıları görevden aldılar. Yetmedi, bu polis madem
gidip hırsızları yakalayacak yönetmeliği değiştirelim, önce gidip
hırsıza haber versinler. Doğrudan yargıya müdahale ederek savcının
elini kolunu bağladı. Yönetmeliği değiştirdiler. Danıştay’a
başvurduk bu doğru değildir diye. Kıyamet koptu, Vay efendim siz
nasıl konuşursunuz."
"Bu yolsuzluğun boyutu 247 milyar" diyen Kılıçdaroğlu, bu parayla
yapılabileceklerin araştırılması konusunda bir talimat verdiğini
ifade etti. Başbakan Erdoğan’ın daha önceki açıklamalarını
hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Herkes bırak işini yapsın, sen de
Başbakansın. Neden korkuyorsun? Telaşın ne? Dedi ki, ’yargının
içinde çeteler, militanlar var’. HSYK’da böyle birşey mi olur diye
söylendi. Erdoğan’ın daha önce söyledikleriyle, bugün
söylediklerini karşılaştırmaları konusunda araştırma yaptırdım.
’Yargıya müdahale edeceğim’ diyor açıkça" ifadelerini kullandı.
"BU ÜLKEDE TEMİZ SİYASET GERÇEKLEŞECEKSE YARGININ ÖNÜNE
ÇIKACAKSIN"
Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede temiz siyaset gerçekleşecekse yargının
önüne çıkacaksın. Dolmabahçe’de topladı ya, konu mankeni
gazetecileri. Siz oraya milletin iradesiyle gelmediniz, atamayla
geldiniz’ diyor HSYK’ya. HSYK’nın üyelerinin seçimle geldiğini sen
nasıl bilmezsin" dedi. Erdoğan’ın yargının güdümlü hareket ettiğini
belirttiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, yargının millet adına karar
verdiğine dikkati çekti.
Yolsuzluğun üzerine gitmenin herkesin görevi olduğunu savunan
Kılıçdaroğlu, "Siz hiç ayakkabı kutusunan korkan bir Başbakan
gördünüz mü? Yürekli bir kadın Başbakan’a boş bir ayakkabı kutusu
göstermiş. Hemen polisler aramış, aramayın boşuna para çıkmaz. Para
olsa alacak. Ayakkabı kutusundan Başbakan korkar hale gelmişse,
yolsuzluğun hangi boyutlara ulaştığını hep beraber anlamayız. Banka
genel müdürünün ayakkabı kutusuna 4,5 milyon doları çeteler mi
yerleştirdi? Helal paranın ayakkabı kutusunda ne işi var?
Dolmabahçe’deki gazeteciler de bunu sormuyor" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Bakanların çocuklarının odalarında 7 tane para
kasası. Bunları da çeteler mi yerleştirdi. Çocuklar uyurken bunu
çeteler yerleştiriyor, uyandıklarında hiç sormuyorlar. ’Çete var,
çete var’ gidiyor. Sonra, o kadar çok para var ki mecburen para
sayma makinesi getireceksin. Hiçbir bankada 7 tane kasa yoktur.
Sonra, bir Bakan kolunda bir saat var 700 bin liralık. Kim verdi?
Neden senin bakanına 700 bin liralık saati veriyorlar. Duyuyor mu,
duymuyor. ’Çete var’ diyor. Bir çete var gerçekten. Topla Bakanlar
Kurulu’nu bak göreceksin çete orada. Getireceksin bir ayna,
bakacaksın çete reisi kim diye. Çete reisi orada" dedi.
"CEMİL ÇİÇEK ’BURASI YASAMA’ DİYEMİYOR ÇÜNKÜ KOLTUĞU ONA
BORÇLU"
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yasamanın başı yargının çöktüğünü
söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Çöktüğünü söylüyorsun o
çökmede senin payin var mı lafı ortaya attım diyor. Yürütme deyince
başka şeyi anlıyor. Sayıştay raporlarını parlamentoya getiremediğin
için en büyük sorumluluk senin neden gelmiyor raporlar yolsuzluk
ortaya çıkmasın diye. ’Bunları sen mi susturacaksın ben mi’ diyor
Erdoğan. Ama Cemil Çiçek ’burası yasama’ diyemiyor çünkü koltuğu
ona borçlu. Mal varlığına el koyun diyor 7 gün gecikiyor
geciktirenler bunun hesabını versin" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV diye bir vakfının
olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "20 dönümlük bir arazi var TÜRGEV’e
veriliyor. Hiç para alınmıyor. Diyor ki Başbakan, oğlum vakıf
kurmuş ne var bunda diyor. 20 dönümlük araziyi senin oğluna bedava
niye versinler. Oğlumu üzerinden bana ulaşmak istiyorlar’ diyor, ne
gerek var Bakanın üzerinden sana ulaşacaklar. Ne diyor Cemil Çiçek,
yargı çökmüş. Devlete ait bir metrekarelik yer satılsın, kiraya
verilsin Başbakan’dan izin almak durumunda" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Hatay’da bir ihbar üzerine durdurulan TIR’a ilişkin,
"TIR, Başbakanlığa bağlıymış öyle diyor. Böyle bir devlet ve
anlayış olabilir mi? MİT’e aitmiş bu. MİT’in böyle bir görevi yok.
MİT’in silah kaçakçılığı yapma görevi yoktur. Bu, Türkiye
Cumhuriyetini uluslararası alanda meşruiyet tartışmasına
sokacaktır. İnsani yardımdan insan utanır mı? Neymiş Türkmenlere
götürüyorlarmış, Türkmenler de diyor ki bize TIR gelmedi"
ifadelerini kullandı.
Ergenekon davası boyunca 60 bin kişinin telefonunun dinlendiğini
belirten Kılıçdaroğlu, "Dava dosyasının tamamı 120 milyon sayfadan
fazla. Yargıtay okudu ’tak’ diye kararını verdi. Özel yetkili
mahkemeler sağlıklı çalışan bir demokraside olmaz. Bununla ilgili
bir sürü görüşmeler yapılmış. Hiç itirazım yok. Birşeyi istiyorum.
80 Günde Devri Alem’deki Fiks’in oyununa gelmeyin. Yolsuzluk ve
rüşvet operasyonunda da duyarlılık bekliyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan’a yolsuzlukların önlenmesi konusunda çağrıda
bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Rüşvet ve yolsuzluklar konusunu
dokunulmazlıkların dışına çıkaralım. Kamu İhale Yasası’nın AB
standartlarına çıkaralım. Siyasi ahlak Yasası’nı çıkaralım. Adli
kolluk Yasası’nı çıkaralım. Kamu harcamalarını TBMM adına
denetleyen Sayıştay’ı daha da güçlü hale getirelim. Raporlar
TBMM’ye gelsin" şeklinde konuştu.
(İHA)