MİTçi Metenin tanımıyorum yalanı
Abone olMİT Görevlisi, Susurluk Komisyonu'na yalan söylemiş. Peki hangi konuda?
"" diyor Şamil Tayyar ve olayı
şöyle anlatıyor:
10 yıl önce Meclis "Susurluk Komisyonu" ifadesine başvurmak için MİT görevlisi Mete Günyol'u davet ediyor. Çünkü Günyol 1965-1986 arasında MİT’in İstanbul Bölge ve Dış İstihbarat Başkanlığı’nda aktif olarak çalışmış devlet bir devlet görevlisidir.
Abdullah Çatlı’yı ASALA eylemlerinde kullanmak üzere yurtdışına gönderen ‘Mete Bey’ kod adlı MİT görevlisinin o olduğu iddia ediliyor o zamanlarda.
Tayyar "Çatlı’nın eşi Meral Hanım’ın 22 Ocak 1997 günü
Susurluk Komisyonu’na verdiği ifade, bu şahıs üzerindeki şüpheleri
arttırmıştı" diyor. Ancak Günyol bu iddiaları kabul
etmiyor.
Günyol'un Meclis Komisyonu'nda verdiği ifadeyi şöyle yazmış
Tayyar:
"Ve Günyol, 2 Mart 1997 günü Meclise geldi ve şöyle dedi: ‘Ben
devletin bazı kişileri ASALA veya PKK’ya karşı kullandığını
bilmiyorum. MİT, Abdullah Çatlı gibi insanları operasyonlarda
kullanmaz. Abdullah Çatlı, Oral Çelik gibi kişileri tanımam.’
Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış ve üye Fikri Sağlar ısrar ediyor:
‘Mete Bey’ kod adı ile Çatlı’yı yurt dışına çıkaran, pasaport temin
eden siz misiniz?’ Mete Günyol’un cevabı: ‘Mete Bey’i tanımam.’
Yani o zaman, ‘O Mete Bey, ben değilim’ diyor. Ya şimdi?
METE BEY OLDUĞUNU KABUL ETTİ
Ercan Çitlioğlu’nun ‘Ölümcül Tahteravalli’ kitabı için konuşan
Mete Günyol, 10 yıl sonra bakın ne diyor: ‘Viyana’da bir
kahvehanede buluşarak konuştuk. Bize çevreyi bilen, devletle
ilişkili olmayan, rahat hareket edebilecek, ülkesine bağlı,
çıkarlarını düşünmeyen, ketum insanlar gerekiyordu. Çatlı’nın
geçmişini ve dosyasını biliyorduk. Daha ziyade istihbari ve
lojistik anlamda görev teklif ettim. Kabul etti.’
Daha sonra? Mete Bey devam ediyor: ‘Fransa’ya yerleşmesini
sağladık. Kontrolümüzde iken hiçbir yanlışını görmedim. Görevi
bittikten sonra da bir kez görüştüm. Benim gerçek kimliğimi hiçbir
zaman bilmedi. Bana ‘Albayım’ derdi, çünkü beni askerlikten
ayrılmış sanıyordu.’
Cevabını aradığım soru şu: Görevdeyken her türlü yalan mubah ise
yapılan resmi açıklamalara nasıl inanacağız?