MİT'çi Eymür gazetecilere cahil dedi
Abone olEymür, görevi sırasında Çakıcı'nın peşinde olduğunu iddia etti. Gazetecilere de "Bu cahiller hala öğrenememiş" dedi.
İşte MİT Kontr-terör Daire eski Başkanı Mehmet Eymür'ün sahibi
olduğu atin.org sitesine yaptığı açıklama: Bu konuya hiç girmek
istemiyordum ama mecbur kaldım. Konuya girmek istemeyiş sebebim,
Beşiktaş gibi köklü bir kulübün mevzubahis olmasından ve özellikle
de bu spor kulübünü çok sevdiğim ve saydığım Süleyman Seba
ağabeyimizle bütünleştirmem. Vatan gazetesinde bir haber:
Çakıcı'nın kaçışında 2'nci Eymür bağlantısı Alaattin Çakıcı'nın
Rodos'a kaçtığı yatın sahibi Mehmet Salih Hantal'ın MİT eski
görevlisi Mehmet Eymür'ün eski ortağı olduğu belirlendi. Alaattin
Çakıcı'nın, yurt dışına kaçışıyla MİT Kontrterör eski Daire Başkanı
Mehmet Eymür'ün ikinci bağlantısı da ortaya çıktı. Çakıcı'nın
pasaportunu kullandığı İbrahim Arı'nın vize almasını sağlayan
kişinin Eymür'ün akrabası Kerem Eymür olduğunun ortaya çıkmasından
sonra; Çakıcı'yı kaçıran teknenin sahibinin de Eymür'ün eski ortağı
olduğunu belirledi. Çakıcı'yı yatıyla Rodos'a kaçıran Mehmet Salih
Hantal'ın 1980'lerde Eymür'ün Nurullah Ayan ve Korkut Ekenle
birlikte Antalya'da kurduğu buz deposuna ortak olduğu saptandı.
Eymür'le konuşmuş Polis, Çakıcı'nın kaçmadan önce Eymür'le ilişkiye
girdiğini de saptadı. Çakıcı ile Eymür arasındaki dostluğun izleri
Eymür'ün, MİT Kontrterör Daire Başkanı olduğu 1980'lere uzanıyor.
Eymür, bir röportajında "Çakıcı'yla 80'li yıllarda ilişki kurdum.
Çakıcı'yı belki de kullanan ilk insan benim" demişti. Eymür'ün
ayrıca Çakıcı'ya, MİT'çi Yavuz Ataç kanalıyla Kırmızı Pasaport
verdiği de Susurluk skandalı sürecinde gündeme gelmişti. Tutuklama
kararı çıktı Alaattin Çakıcı'nın yurt dışına çıktığı iddiaları
üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul 3. Sulh Ceza
Mahkemesi'ne başvurarak gıyabi tutuklama kararı çıkarttı. 3 gün
önce evlenmişti Alaattin Çakıcı'ya pasaportunu veren İbrahim
Arı'nın İtalya vizesi almasına yardımcı olan Beşiktaş Travel Genel
Müdür Yardımcısı Kerem Eymür, Mehmet Eymür'ün akrabası çıktı. 3 gün
önce tiyatro sanatçısı Enis Fosforoğlu'nun kızı Seren'le dünya
evine giren Kerem Eymür, skandalın patlaması üzerine düğünden bir
gün sonra işsiz kaldı. Seyhan SEVİNÇ Şimdi ben bu haberin neresini
düzelteyim ki. Kerem Eymür'ün kuzenimin (amca oğlu) oğlu olmasının
dışında baştan aşağı yalan ve yanlış. Yazan cahil sanki önemli bir
olayı aydınlatmış gibi bir de altına ismini yazmış... Hürriyet
gazetesinin köşe yazarlarından Yalçın Bayer de bu asparagas habere
balıklama atlamış ve köşesinde şöyle yazmış: Biliyor musunuz?
Alaattin Çakıcı’ya pasaport temin eden Beşiktaş Jimnastik
Kulübü’nün şirketi Beşiktaş Travel’in seyahat sorumlusu Kerem
Eymür’ün, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün yeğeni
olduğunu, Alaattin Çakıcı’yı Rodos’a kaçıran yatın sahibi Mehmet
Salih Hantal’ın (İstanbul DGM’de sorgulanıp serbest bırakıldı),
1990’ların başında Antalya Varsak’ta kurulan Polar buz fabrikasının
sahiplerinden (diğer ortaklar Mehmet Eymür ve Korkut Eken)
olduğunu. Biliyor musunuz? Birkaç başka misal de var ama ne ise,
fazla uzatmayalım... Çakıcı'yı yatıyla Rodos'a götüren Mehmet Salih
Hantal ve Nurullah Ayan (herhalde Nasrullah Ayan demek isteniyor)
hiç bir zaman ortağım olmadı. Antalya'da kurmuş olduğumuz "buz
deposu" değil, buz fabrikasıydı. Çakıcı ile hemen hemen 10 senedir
ne karşılaştım ne de herhangi bir şekilde görüştüm. Alattin Çakıcı
ile hiç bir zaman dostluk ilişkim olmadı zira tamamen ayrı
dünyaların insanıyız. Onunla sadece görevimle sınırlı bir ilişkim
oldu. Çakıcı'nın görevim sırasında yakalanmasına çalıştığım için
bana düşman olduğunu ve beni görevden aldırmak için zamanın
Başbakanı Mesut Yılmaz'a çok baskı yaptığını cümle alem biliyor ama
bu cahiller hala öğrenememiş. Yavuz Ataç kanalıyla Çakıcı'ya
Kırmızı Pasaport verdiğim tamamen uydurma ve hiç bir ciddi makam da
böyle bir iddiada bulunmadı. Asparagas ve dedikodu haberlere
meraklı olduğu anlaşılan haberci bunu herhalde bu tip haber üreten
başkalarından duymuş. Ayrıca Çakıcı yurt dışında kaçakken onu kimin
görevlendirdiği ve kimin pasaport verdiği de bilinmeyen bir husus
değil. Oturdukları yerden, hiç bir inceleme yapmadan bu tip yalan
haber yayınlayanlar hem meslekleri açısından hem de ahlaki değerler
açıdan tam bir yüz karası. Hükümetler ne kadar Avrupa Birliğine
uyumlu kanun çıkarırsa çıkarsın faydası yok. Bunları tek tek teşhir
etmek ve hukuki yollardan tazminat ödemelerini sağlamak en doğru
yol olmalı. Gelelim haberin tek doğru yanı olan kuzenimin oğlu
Kerem Eymür'e. Onu, geçmiş yıllarda birkaç kez telefonla görüşmemiz
hariç ben de gazetelerdeki düğün fotoğraflarında gördüm. Bu olayda
isminin geçmesi üzerine çeşitli kereler telefonla konuştuk.
Bildiğim kadarıyla bulunduğu camiada sevilen bir genç. Kerem bana
yaptığı işlemin rutin bir iş olduğunu, emrinde çalıştığı klüp
yöneticilerinin talimatı ile onların tanıdık ve dostlarına vize
alınmasında kolaylık sağlanması için kendisine verilen Başkan
Serdar Bilgili'nin elektronik imzasıyla birçok kez bu tip belge
verildiğini, ne Çakıcı'yı ne de ailesinden bir yakınını
tanımadığını ancak aynı şekilde ailenin hemen hemen tamamına bu tip
belge verildiğini öğrendiğini, imzanın sahte değil elektronik
olduğunu, kendisine 'bir formalite olarak işten çıkarıldığının ve
olayın kapanması halinde tekrar işe alınacağının' söylendiğini, tam
'evlilik' gibi mutlu bir olay yaşarken konunun kendisinin üzerine
atılmasına ve suçlanmasına son derece üzüldüğünü, olayı kendisine
yönlendirenler hakkında hukuki yollara başvuracağını bildirdi.
Balayı için yurtdışına gitmeyi planladığı halde benim başka türlü
yorumlanabileceğini belirtmem üzerine bu seyahatten vazgeçti. Şimdi
basında her kendisi hakkında olumsuz haberler çıktıkça morali
bozulup beni arıyor, dert yanıp ne yapması gerektiğini soruyor.
Herhalde menajer Sinan Engin 'Çakıcı ile bir tek ben mi
konuşuyorum? Beşiktaş Kulübü'nden bir tek beni mi tanıyor' derken,
en mutlu gününde, soyadı Eymür olduğu için, savcı tarafından
ifadesi dahi alınmadığı halde, bazılarının suçu üzerine yıkmaya
çalıştığı ve bazıları tarafından da suçlu ilan edilen talihsiz genç
Kerem Eymür'den bahsetmiyor... İmza sahteymiş... Acaba Başkan
Serdar Bilgili, Almanya için vize alırken formda hangi imza
kullanıldı?