MİT Yeşilçam'a da el attı
Abone olKültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı kurulun üyelerinden Uğur Kutay'ın açıklamaları kafa karıştırdı. Kutay, bir proje hakkında MİT'in kendilerini uyardığını iddia etti.
Sinema yasasının yürürlüğe girmesiyle oluşturulan Destekleme
Kurulu, devletin Türk sinemasını destekleme politikasının en önemli
mercii durumunda. Çünkü bu kurul hangi film projelerinin
destekleneceğine karar veriyor. Dokuz kişiden oluşan kurulun
açıklanan kararları genel olarak kabul görse de eleştirilmiyor da
değil. Kafalardaki soru işaretlerini kaldırmak için Sinema
Destekleme Kurulu'nun üyelerinden Uğur Kutay'la kurulun nasıl
çalıştığını, projeleri neye göre değerlendirdiklerini konuştuk.
Röportajımız sırasında Kutay, önemli bir iddia ortaya attı ve bir
filmin 'desteklenmemesi' yönünde MİT'ten uyarı aldıklarını
belirtti.
Kurul nasıl çalışıyor?
Proje dosyaları kurulun dokuz üyesine gönderiliyor. Süratle
projeleri okuyoruz. Değerlendirme formlarımız var, projeleri bu
formlardaki farklı başlıklara göre değerlendirip 100 üzerinden puan
veriyoruz. Toplantılarda da bu projelerden nasıl filmler çıkar diye
tartışıyoruz. Önce hangi projelerin destek alacağına karar
veriliyor sonra da projenin ne kadar destek alacağına.
Değerlendirme kriterleriniz neler?
Temelde, olabildiğince objektif bir değerlendirme yapılabilmesi
için hazırlanan değerlendirme formundaki başlıklar var; senaryonun
özgünlüğü, ulusal kültüre ve kültürel değerlerin tanıtımına
katkısı, projenin teknik olarak uygulanabilirliği, bütçe ve finans
planının gerçekliği, filmin ulusal ve uluslararası dolaşım
potansiyeli, kadronun deneyimi gibi başlıklar bunlar...
100 üzerinden yapılan değerlendirmede 50'nin altında puan alan
projeler desteklenmiyor, 50 ile 70 arasındakiler tartışılıyor,
70'in üzerinde puan alanlarsa ise destekleniyor. Ancak söylenmesi
gereken bir şey var: Mesela bir proje, değişik kalemlerden 70'in
üzerinde puan alıyor fakat aslında hiç de özgün bir yanı ya da
sinematografik değeri olmayabiliyor. Ya da tam tersi bir durum
oluyor, bazı yönlerden eksiklikleri olduğu için, 70'in altında puan
alıyor, fakat aslında çok çarpıcı, güçlü bir proje olabiliyor. Bu
yüzden, değerlendirme formunu bu yılın sonunda yapılacak bir
toplantıyla yeniden düzenleyip, daha objektif ve gerçekçi bir
yapıya kavuşturacağız.
Genel olarak projelerin niteliği nasıl?
Müthiş anlatı geleneği olan bir ülkenin insanları nasıl olup da
hikâye anlatma konusunda bu kadar başarısız, hayret ediyor ve
projeleri gördükçe dehşete düşüyorum. Projelerin büyük kısmı
maalesef çok kötü.
Özellikle belgeselde patlama gerçekleşmesi bekleniyor. Belgesel
sinemacılar bu desteğin ruhuna uygun projeler gönderiyor mu?
Belgesel projelerinin önemli bir kısmı beni çok büyük hayal
kırıklığına uğratıyor. Defalarca ele alınan konularda ve
sinematografik estetikten zerre kadar nasibini almamış, çoğunlukla
televizyon mantığıyla hazırlanmış, genellikle insan ve olaylardan
çok cansız objelere dayanan, olabildiğince durağan bir tarih
anlayışının göstergesi olan projelerle karşılaşıyorum.
Peki bu destek sistemini kötü niyetli kullanmak isteyenler de var
mı?
Bunu özellikle belgesel projeleri bağlamında rahatça
söyleyebilirim, Destekleme Kurulu'nu bakanlığın geçen yıllardaki
para dağıtım politikasından dolayı İstanbul da dahil olmakla
birlikte özellikle Ankara merkezli bazı isimler bakanlığı arpalık
olarak görüyor. Bu tür proje sahiplerini organize şuç
şebekelerinden farksız görüyorum. Fakat neyse ki Destekleme
Kurulu'nun bu konularda taviz vermeden gerçek anlamda sinemayı
destekleme kararlılığına sahip olduğunu düşünüyorum.
Kurulda kararlar alınırken baskı altında kaldığınız oluyor
mu?
Böyle bir şey sadece bir kere yaşandı. Birinci dönemin ilk
toplantısında (şubat ayında), MİT'in bir projenin desteklenmemesini
istediğine dair bir uyarı aldık. Doğrusu, uzun bir süre kendime
gelemedim, MİT niçin bir film projesi hakkında böyle bir uyarıda
bulunsun ki? Bunun rasyonel bir açıklaması olabilir mi? Dosyayı
okuduğumda, gerçekten çok iyi bir film projesiyle karşılaştım.
Hatta bu proje benim değerlendirme formumda 100 üzerinden 99 puan
aldı. Fakat ne yazık ki birkaç üyenin olumlu oyuna rağmen bu güzel
film projesi oyçokluğuyla reddedildi. Ret oyu veren üyelerin asli
gerekçelerini bilmediğim için bu kararın doğrudan MİT'in uyarısıyla
alındığını söyleyemem, ama burada asıl önemli olan, karardan
ziyade, MİT gibi bir kuruluşun bir film projesi hakkında bu şekilde
görüş bildirmesidir.
Kurul olarak destek veriyorsunuz fakat sözleşme krizi
nedeniyle bu paralar yerine ulaşmıyor. Bu konuda ne
düşünüyorsunuz?
Son derece zorlu bir çalışma alanını, sinematografik üretimi bir de
bu sıkıntılara boğmamak gerekiyor. Aksi takdirde bu işte hiçbir
dahlimiz olmadığı halde Destekleme Kurulu'nun adının 'Köstekleme
Kurulu'na çıkmasından korkuyorum.
MİT'in şerh koyduğu film 'Palto' mu?
Uğur Kutay'ın MİT'ten veto yediğini iddia ettiği ama ismini
vermediği filmin 'Palto' olduğu konusunda çeşitli söylentiler var.
'Palto', özellikle video çalışmalarıyla çağdaş sanatlar alanında
tüm dünyada adından söz ettiren yönetmen Kutluğ Ataman'ın uzun
süredir üzerinde çalıştığı bir uzun metrajlı film projesi.
'Palto'da 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Kıbrıslı bir kızın
yaşadıkları anlatılacak. Avrupa sinemasını destekleme fonu
Eurimages'dan destek alan filmin Kıbrıs'ta Yeşil Hat'ın iki
yanındakilere eleştiriler yönelteceği belirtiliyor. 'Palto',
Destekleme Kurulu'na başvurmuş fakat destek alamamıştı. Kurulun
raporunda gerekçe olarak da 'sinemasal sunumun yeterli olmadığı'
yazıyordu.
Ökten: Uğur doğru söylüyor
MİT'in bir film aleyhine görüş bildirdiğini kurul üyelerinden Musa
Saçıkara, Kadri Yurdatap ve Yücel Çakmaklı doğrulamıyor. Görüşüne
başvurduğumuz Kadri Yurdatap'ın konuyu kendiliğinden 'Palto'ya
getirmesi ise dikkat çekiciydi.
'MİT'in şerh koyduğu 'bir film'le ilgili bilgisi olup olmadığını'
sorduğumuz Kadri Yurdatap şöyle konuştu: "Olan şey şudur, bize söz
konusu filmin Eurimages'dan destek aldığı söylendi. Zaten
Eurimages'a da Kültür ve Turizm Bakanlığı yardım ediyor. Bir filme
iki yardım olmasın diye destek vermediklerini söylediler. Bu Kutluğ
Ataman'ın 'Palto' filmiydi. Bu iddia bir bulandırma."
Uğur Kutay'ın söylediklerini doğrulayan kurul üyeleri de var:
Kurulda sinema oyuncularını temsil eden Güler Ökten ve Özgür B.
Kıvanç. Güler Ökten, MİT'ten gelen talebi bir sır olarak
sakladıklarını belirterek şunları söyledi: "Bunun söylenmemesi
gerektiği söylendi bize. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Uğur Kutay'ın
söylediği doğrudur. Ben yalan söyleyemem!" Kurul üyelerinden Özgül
B. Kıvanç da böyle bir konuşmanın geçtiğini kabul ediyor ve
kuruldaki birkaç kişinin duruma itiraz ettiklerini ekliyor...
Haber: Olkan Özyurt
Kaynak: