"MİT raporuna adım nasıl geçti?"
Abone olMİT'in Başbakanlığa sunduğu misyonerlik raporunda şok isimler yer alıyor. Bu isimlerin başında yer alan Prof. Saylan, raporda adına yer verenleri Allan'a havale etti.
Kuruluşundan beri Atatürk ilke ve devrimlerini korumayı ve
çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insana ve topluma ulaşabilme ilkesini
kendimize misyon belirledik. Amblemimizde Mustafa Kemal Atatürk'ün
yüzünde arkasında bir genç kızın ve bir genç erkeğin hatları
vardır. Ve bir yanında bütün toplumun ok ucuyla ileriye gidişi
simgelenir." Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı profesör
Türkan Saylan, başında bulunduğu derneği, "Güneş Ufuktan şimdi
Doğar" kitabında işte bu ifadelerle anlatıyor. ÇYDD, maddi
imkanları yetersiz olan öğrencilere sağladığı burslar ve
Güneydoğu'da gerçekleştirdiği takdire şayan eğitim çalışmaları ile
tanınan bir sivil toplum örgütümüz. ÇYDD şubelerinde bir öğrenciye
daha burs sağlayabilmek için çırpınan bir avuç yardımseverin
yaptığı çabalar da takdire değer. Ama MİT'in bir süre önce
başbakanlığa sunduğu ve türkiye'de misyonerlik faaliyetlerini
anlatan bir raporda, Türkan Saylan'ın ismi ve başında bulunduğu
ÇYDD'nin de adı geçiyor. Geçtiğimiz ay başında Sinan Aygün'ün
bulunduğu Ahkara Ticaret Odası, Misyonerlik raporu hazırlayarak
Türkiye'de br tartışma alevlendirmişti. Röpora göre görünüşte
Hıristiyanlığı yayma amaçlı görünen misyonerlik faaliyetiyle,
Türkiye'de etnik ve dini ayrımcılık körüklenmekteydi. Rapor asıl
hedefin devletin üniter yapısı olduğu yargısını içeriyordu. Raporla
birlikte alevlenen tartışma Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Şağar'ın bu
konudaki demeçleriyle sürdü. bu konuda yayınlar yapıldı. VCe son
olarak bugün pisaya çıkan Aksiyon dergisinde Fuat Akyol imzası ile
yayınlanan haberin içeriğinde yer alan şok bir rapor konuyu
bambaşka bir boyuta taşıdı. MİT İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören
imzası ile 21 Nisan 2001 tarihinde Başbakanlığa gönderilen iki
sayfalık yazı 500. sayısını çıkartarak habercilik alanında büyük
bir başarıya imza atan, alanının iddialı dergisi Aksiyon'ca ele
geçirildi ve yayınlandı. MİT'in raporuna göre, Hıristiyanlığın bir
kolu olan Protestanlığın türkiye'de yayılması için faaliyet
gösteren Dünya Kiliseler Birliğini'nin ülkemizdeki temsilcisi
durumundaki Amerikan Bord Heyeti, bu faaliyetlerini Sağlık ve
Eğitim Vakfı eli ile yürütüyor. Yazıda American Board adına
faaliyet gösteren SEV'in mütevelli heyetinin başında Gülseven
Yaşer'in kocası Yaşar Yaşer buluyor. Yazıda doğrudan American Bord
ile bir ilişkisi olup olmadığı belirtilmemekle birlikte Profesör
Türkan Saylan'a ve onun başında bulunduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği de genişçe yer alıyor. MİT'in yazısında Türkan Saylan'n
annesi Lili Mina Raiman'ın aslen Hıristiyan olduğu, 1936'da Leyla
ismini aldığı belirtiliyor. Söz konusu MİT raporunda şu ifadeler
dikkat çekiyor: American Bord Heyetini'nin tasarrufu altındaki
mülklerini de Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV) aracılığı ile yürüttüğü
inkikal eden bilgiler arasındadır. Öte yandan bu heyete bağlı
olarak faaliyet gösteren Kitab-ı Mukaddes şirketinin yöneticisi
Süryani asıllı Emanuel Bağdaş'ın Türkiye Ermenileri Patriği Metrof
Mutafyan ile Fener Rum Patriği Bartholomeos Arhondonis'in Haziran
200 ayı içinde yaptıkları görüşmede vardıkları mutabakat gereği, 17
Ağustos Marmara Depremi sonrasında ortaya çıkan Kiliseler arası
deprem yardım komisyonu başkanlığı yaptığı öğrenilmiştir. American
Bord ile aynı adreste faaliyet gösteren SEV'in üye sayısının
yaklaşık 12 bini bulduğu, üyelerinin okullardan mezun olanlardan
oluştuğu, 199 yılı itibariyle 15 trilyonu bulan mal varlığına sahip
oldukları yönünde duyumlar alınmıştır. Başkanlığını Gülseren
Yaşer'in yaptığı Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV), American Bord ve SEV
koordinasyon içinde olup, ÇEV deprem sonrası Amerikan Bord'tan
yardım istemiştir. Başkanlığını türkan Saylan'ın yaptığı ÇYDD
hakkında Atatürk İlke ve İnkilaplarını kalkan olarak kullanıp, bir
çok kiyi ve kuruluştan yardım adı altında para topladığı, ilgili
bakanlıklardan izin almaksızın yurdışından para topladığı, hiç bir
yasal dayanağı olmadan kamuoyuna kendisini sivil toplum kuruluşları
birliği olarak tanıtan çeşitli dernek ve vakıflarla işbirliği
içinde oldukları yönünde yapılan ihbarlar sonucu denetime tabi
tutulmuş ve Dernekler Kanunu'nun 62 ve 85/2 maddesine muhalefeten 5
Şubat 2001 tarihinde maltepe Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu
yapılmıştır. Profesör türkan Saylan hakkında yapılan incelemede
annesinin Raber rağmen ve Mina Verlig kızı, 1324 (1908) Bermingen
İngiltere doğumlu ve katolk Hıristiyan olduğu, Lili Mina Raiman
ismini taşımakta iken 1936 yılında Leyla ismini aldığı hususları
tespit edilmiştir. ... Rapor daha sonra Dünya Kiliseler Birliği'nin
kuruluşu ve amaçları ile devam ediyor... Aksiyon Dergisinin
haberinde MİT'in yazısı ile ilgili olarak Türkan Saylan'ın
"Bahsedilen olay adaletin önünde bir konu. Bir görüş vermiyorum.
İleride kitaplarımda bu konuyu anlatacağım" dediği ifade ediliyor.
Haberde Saylan'ın kitabından yaphılan bir alıntıya da yer
veriliyor: Annem bana hamile kalınca müslüman oluyor.
İngilizcesinden Kuran'ı okuyor. İyi bir Türk gelini olabilmenin
koşullarını yaratmaya çalışıyor. Örneğin oruç tutardı. biz
hiçbirimiz evde oruç tutmazken o tutardı" TÜRKAN SAYLAN'IN YORUMU
Konuyla ilgili olarak kendisini aradığımız Prof. Dr. Türkan Saylan
Aksiyon dergisinde yer alan haberi henüz görmediğini ve bu konuda
söyleyecek bir sözü olmadığını söyledi. Saylan, "Belli amaçla
çıkartılan bir takım yayın organlarına ne diyebilirim ki. Söz
konusu yayınları okumuyorum da iddialarını ciddiye almıyorum da"
dedi. MİT raporunda kendi adının ve başında olduğu derneğin
anılması konusuna da kıcasaca değinen Prof. Dr. Saylan: "Raporun
hazırlandığı dönemler herkesin birbirini karaladığı, birbirine
iftira attığı dönemler. konu halen yargı aşamasında ve dava devam
ediyor. Bu yüzden bu konu hakkında konuşabilmem mümkün değil. Ancak
tabi vicdan sorudur. Bu karalamaları ortaya atanları Allah'a havale
ediyorum. Yapacak başka bir yorumum da yok" dedi.