MİT planladı Jandarma yaptı! ABD'li gazeteciden son bomba
Abone olABD'li ünlü gazeteci Seymour Hersh, Suriye'deki kimyasal saldırıyla ilgili yeni iddialar ortaya attı. Hersh MİT'in planladığını Jandarmanın uyguladığını öne sürdü.
Amerikalı ünlü gazeteci Seymour M.
Hersh, Suriye'deki kimsayasal saldırıyla ilgili Türkiye hakkında
ortaya attığı iddialara yenilerini ekledi.
Diken sitesinden İlhan Tanır'a konuşan
Hersh, saldırıyı MİT'in planladığını jandarmanın ise sarin gazı
yapımında kullanılan malzemeleri bizzat Halep'e taşıdığını öne
sürdü.
Hersh, Türkiye'yi zan altında bırakan bu
ağır iddiasını Amerikan istihbarat raporuna dayandırdığını
açıkladı.
Pulitzer ödüllü gazeteci, raporun Beyaz Saray tarafından
yalanlanmasını, “Elimde, hatta şu an önümde bulunan raporun
var olmadığını söylüyorlar yani…” deyip kahkalarla
karşılarken haberinde yer almayan bir bilgiyi de aktardı:
“Beyaz Saray Suriye’deki muhalif grupların elinde sarin
gazı bulunduğunu yalanlayadursun, Florida’da ABD Genelkurmay
Başkanı başkanlığında bir ekip o sarin gazı yanlış ellere düşürse
ne yaparız diye kafa patlatıyordu.”
TÜRKİYE YAPTIRDI
İDDİASI
Hersh, 4 Nisan günü London Review of Books’ta yayınlanan haberinde,
21 Ağustos 2013’te Şam’ın doğusundaki Guta banliyösünde meydana
gelen kimyasal silah saldırısının, Suriye rejimi tarafından değil,
ABD’yi Suriye’ye karşı savaşa sürüklemek amacıyla Türkiye
tarafından El Kaide’ye bağlı El Nusra Cephesi’ne yaptırıldığını öne
sürmüştü.
Haber geniş yankı uyandırırken Amerikan ve Türk hükümetlerince
yalanlandı; kimi gazeteciler ve araştırmacılar tarafından da
eleştirildi. Hersh diken.com sitesinden İlhan Tanır'a sarsıntı
yaratan yazısıyla ilgili konuştu ve yeni iddialar ortaya attı.
İşte o söyleşiden önemli bölümler;
-Beyaz Saray’ın haberinizi yalanlayan açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu açıklama, daha önce yaptıkları açıklamanın benzeri zaten
(Hersh, geçen Aralık ayında London Review of Books’a yazdığı ‘Kimin
Sarin’i başlıklı habere dair Beyaz Saray yalanlamasından
bahsediyor). Söyledikleri her şeyin doğru olduğunu iddia eden bir
açıklama. Aslında söyledikleri şey şu: ‘Hersh’ün elindeki
istihbarat dökümanı aslında yok’ (gülüyor)…. Yani kafalarını kumun
içinde tutmak istiyorlar. Kendi bilecekleri iş.
ABD İSTİHBARAT RAPORU
ELİMDE
Bu rapor elinizde mi yoksa duyumunuz mu var?
Evet, tabii ki. Hatta şu an önümde! İzin verin ilk satırını okuyayım isterseniz. İlk satırı kalın harflerle yazılmış ve ‘konuşma noktaları’ diyor. Hitap ettiği kişi, üst düzey yetkili, ABD Savunma Bakanlığı İstihbarat Teşkilatı Başkan Yardımcısı David Shedd…. 20 Haziran (2013) tarihli…
İlk konuşma noktasının başlığında, yine kalın harflerle, ‘‘El Nusra Cephesi bağlantılı sarin üretim hücresi…” yazıyor. Yani böyle bir hücre bulunduğunu söylüyorlar. Deniyor ki, El Nusra Cephesi bağlantılı sarin üretim hücresi 11 Eylül 2001 öncesindeki El Kaide bağlantılı hücreden bu yana en ileri sarin üretim merkezi.
Bunu biliyoruz, çünkü orada (Afganistan) savaş başladıktan
sonra, 2001’in sonbaharından El Kaide’nin sarin üretim
faaliyetlerinin görüntüleri ele geçirildi. El Kaide’nin sarin
gazını hayvanlar üzerinde denediğini biliyoruz.
RAPORTA TÜRKİYE'DEN KİMYASAL ALIMI
YAZILI
-Sözünü ettiğim raporda El Nusra’nın adamlarından bahsediliyor. Suriye’deler… Türkiye’de kimyasal madde alımı yapma çabasındalar, sinir gazı bileşenleri ve gerekli teçhizat da dahil olmak üzere.
Anlaşılan o ki biz (ABD istihbaratı) bundan haberdarız, bunu
takip etmişiz ve ne yaptıklarını biliyoruz. Ve biz (ABD
istihbarat ve hükümeti) bu faaliyetleri izlemişsek MİT’in
izlemediğini hayal edemem açıkçası. Türkiye içinde değil
yani bu bahsettiğimiz sarin merkezi.
TÜRKİYE SARİN GAZI GELİŞTİRİLMESİNE YARDIM ETTİ
Bakın Türkiye, Suriye içinde sarin gazı geliştirilmesine yardım ediyordu. Asıl mesele şu: Şimdilik Türkiye’yi unutalım, ben Amerikalıyım. Benim hükümetim, halen Suriye içinde, muhalefet bölgelerinde sarin bulunmadığında ısrar ediyor. Seküler veya seküler olmasın, hiçbir muhalif grubun elinde yok diyor. Amma velakin daha geçen ay içinde, Florida’daki ‘Merkez Komutanlığı’nda, ki Ortadoğu’yla ilgilenir, komutanların liderliğinde bir beyin egzersizi yapıldı. Bu egzersiz, terörle mücadele egzersiziyidi ve konu neydi biliyor musunuz? Şuydu: El Nusra veya IŞİD (daha radikal ve hemen hepsi Suriye’ye yabancı ülkelerden gelmiş yabancı cihadçılardan oluşan grup), ülkeden dışarı sürülür de can havliyle sarin stokunu, uzmanlıklarını ve gazı kullanma yöntemlerini Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da faaliyet gösteren diğer Sünni, Cihadçı, Selefi veya Vahhabi gruplara aktarırlarsa ne yaparız? Evet, buydu egzersizin konusu…
Şimdi ABD ordusu, böyle bir sarin saldırısında ne türlü önlemler
alabiliriz diye kafa patlatırken benim hükümetim kalkmış
Washington’da, ‘Herhangi bir grupta sarin var mı
bilmiyoruz’ diyor. Dalga mı geçiyorlar? Buna ‘kafaları kuma
gömmek‘ denir. Peki neden böyle yapıyorlar? Çünkü haberde
de yazdığım gibi, eğer ABD Başkanı bir şey söylediyse, kimse buna
yanlış diyemez.
AMERİKA TÜRKİYE'Yİ DİNLEYİP
ÖĞRENMİŞ
-Haberinizde, saldırının sonrasında Türk yetkililerin konuşmalarının Amerikan istihbaratı tarafından dinlendiğini söylüyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız? Türkiye ABD tarafından ne çapta dinleniyor?
Bir soruyla yanıt vereyim. İki kere iki ne eder? Dört. Yanıt burada. Her şeyi söylememi mi istersin? Daha söyleyecek ne kaldı? Her şeyi yazdım zaten.
Genelde şu söylenebilir, herhangi bir olaydan hemen sonra, zeki insanlar bilir ki, o olayla ilgili en çok şey öğrendiğin an, olay sonrasındaki zamandır.
Çünkü herhangi bir operasyondan önce birçok güvenlik önlemi
alınır. Operasyondan sonraysa genelde bolca böbürlenilir, zafer
naraları atılır. Çoğu zaman, konuşmalar sadece toplanır ama hemen
dinlenmez. Böyle durumlardaysa anlık olarak dinlenir.
TÜRK YETKİLİLERİN KONUŞMA KAYITLARINI
GÖRDÜ MÜ?
-Bu yazıda bahsettiğiniz Türk istihbarat yetkililerinin saldırı sonrası konuşmalarının dökümünü bizzat gördünüz mü?
İlk olarak bu yersiz bir soru. İkinci olarak, ben bu konuşmaları dinlemiş birisinden alıntı yaptım. Daha ötesini söyleyemem.
MİT BİZZAT YAPMIYOR JANDARMA TAŞIDI!
Amerikan istihbaratı bir sonuca vardı. O da şu: MİT bizzat yapmıyor… Teknik olarak değil yani ama stratejik ve düşünce bazında yapıyor. Türk jandarmalar maddeleri kamyonlarla Suriye içine taşıdı. Bu materyaller Türkiye’den Suriye’ye sokuldu, Halep’e götürüldü. Sinir gazı yapılan kimysal maddeler dahil olmak üzere, sonradan da orada bileşim gerçekleştirildi. Ve tüm bunları anlatan bir (ABD) istihbarat raporu var. Ben de bunun üzerine yazdım. Hepsi bu.
BEN FAŞİT ALEVİNİN TEKİYMİŞİM
Bakınız, bana ilginç gelen bazı değerlendirmeler var haberimle ilgili… Yok efendim, Rusların istihbaratına nasıl güvenirmişiz? (Hersh’ün haberinde, 21 Ağustos 2013′teki sarin gazı saldırısı muhaliflerin yapmış olabileceğine dair ilk bulguya Rusların ulaştığı ve bölgeden elde edilen numuneyi İngiliz istihbaratına verdiği belirtiliyor.) İyi de o bulgular önce İngiliz genelkurmayı tarafından, sonra da ABD genelkurmayı tarafından gözden geçirildi ve ancak bundan sonra ABD Başkanı’nın önüne kondu.
Ee, neden bahsediyor bu insanlar o zaman? Ruslar getirdi diye
çürük mü olacak bulgular? Deli saçması bu. Ha tabii bir de
Baas’çıymışım ben. Öyle diyorlar. Faşist Alevi’nin tekiymişim. Bunu
bilmiyordum (kahkaha atıyor).