MİT önce tehdit sonra itiraf ederse!
Abone olTaraf yazarı Ahmet Altan, MİT'ten 4 yıl sonra gelen itiraftan hareketle devlet mekanizmasını sorguluyor...
MİT'ten 4 yıl sonra gelen Hrant Dink itirafı acaba neye karşılık
geliyor? Taraf yazarı Ahmet Altan bu itirafın üzerini kazıdığında
ortaya ilginç bir devlet mekanizması çıkıyor...
Altan önce Dink'in ölümüyle Sabiha Gökçen'in Ermeni kökenli
olmasıyla olan ilişkişle yazısına başladı:
Hrant Dink, öldürüleceğini herhalde ilk olarak İstanbul Vilayeti'ne
çağrılıp, Vali Muavini'nin odasında biri kadın iki "kişi"
tarafından tehdit edildiğinde hissetmişti.
Niye tehdit etmişlerdi Dink'i?
"İlk kadın pilot" olan ve Dersim'i bombalamaya gönüllü yazılan
Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı olduğunu söylediği için.
Dün MİT bir açıklama yaparak, Dink'i tehdit eden iki kişinin "MİT
görevlisi" olduğunu itiraf etti.
MİT görevlileri, "Gökçen'in Ermeni asıllı olduğunu söylemesinin
halkta infial yarattığı konusunda uyarmışlar" Dink'i.
Gökçen, Ermeni asıllı mı?
Evet.
Eee, bu niye "infialyaratsın" bu toplumda?
Dersim'in bombalanması, insanların öldürülmesi infial yaratmıyor
da, Gökçen'in Ermeni olması infial yaratıyor.
Bu konudan MİT'e ne?
Niye gidip bir yazarı tehdit ediyor?
MİT'in görevi bu mu?
Üstelik MİT'in tehdit ettiği bir insan, devletle kuvvetli bağları
olduğu anlaşılan bir çete tarafından vurularak öldürülüyor.
MİT tarafından tehdit edilen bir yazarın daha sonra sokak ortasında
vurulması "infial" yaratmıyor mu?
"Hayır, yaratmıyor" bizim devlete göre.
Gökçen'in Ermeni olması infial yaratıyor.
Katillerin palyaço kılığında dolaştığı, vahşetin gülünçleştiği
kanlı bir filme benziyor bu ülkede hayat.
Devletin, bir insana kızma nedenine bakın, "niye gerçeği
açıklıyorsun" diye kızıyor.
Gökçen'in zavallı insanları öldürmeye "gönüllü" olmasıyla övünüp,
onun Ermeni asıllı olmasından gocunan bir anlayışları var.
Adam öldürmek gurur verici, Ermeni olmak utandırıcı.
Utandırıcı olan adam öldürmektir, Ermeni olmak değil.
Ama bunu bizim devlete anlatmak ne zor.
Dün Milliyet'ten Taha Akyol'un yazısına göndermede bulunan Ahmet
Altan devletin geleneğini irdeledi:
Dün Taha Akyol, Metin Toker'in anlatımına dayanarak İttihatçı Cavit
Bey'in ölümüyle ilgili bir olayı yazmıştı.
İzmir Suikastı nedeniyle Cavit Bey idama mahkûm olunca, "asmayalım,
Avrupalılar ayağa kalkar, dünyada büyük tepki olur" demişler
Atatürk'e.
Atatürk, şöyle demiş: "Bir asın bakalım, ne olacak." Kimse bu
cümleden gocunmuyor.
Asmak, öldürmek, bombalamak, parçalamak bizim devlete ayıp
gelmiyor.
Bu devletin içindeki adamların kafasındaki "Türk"ün nasıl bir şey
olduğunu çok merak ediyorum bazen, cellât mıyız biz, katil miyiz,
en övündüğümüz özelliğimiz insanları öldürmek mi?
Harikulade mimarlar, müthiş taş ustaları, derinlikli müzisyenler
yetiştiren Ermeni ırkından olmayı "aşağılayıcı" buluyorlar, o kadar
aşağılayıcı buluyorlar ki, bir "Türk'ün" Ermeni asıllı olduğunu
söyleyen adamı önce tehdit edip, sonra da öldürtüyorlar.
Altan yazısının finalinde Türkler'in sosyolojik olarak neden
Moğollar'a yakın durduğunu şöyle açıklıyor:
Ermenilerin, Kürtlerin, Rumların, Moğolların olduğu bir yarımadaya
geliyoruz bin yıl önce ve onların arasından, aslında hiçbir
ilişkimiz olmayan Moğolları kendimize "ata" olarak seçiyoruz,
diğerlerini küçümsüyoruz.
Çünkü Moğollar, çok kanlı savaşlar yapıp, çok gaddarca adam
öldürebiliyorlar.
Biz de onları çok beğeniyoruz.
Dink, Gökçen'in atalarının Moğol olduğunu söyleseydi öldürülür
müydü?
Hayır.
Mimar ya da müzisyen ata istemiyoruz, vahşi atalar istiyoruz
çünkü.
Bu devletin aklı böyle çalışıyor.
Sonra da o devletin Genelkurmay Başkanlığı'na "fuhuş" baskını
yapılıyor.
Bu cumhuriyet, çok garip bir devlet kurdu, çok tuhaf bir "Türk"
profili yarattı.
Devleti de, onun Türk "algısını" da değiştirmemiz gerekiyor.
Neyse ki bir şeyler değişiyor devletin içinde, MİT'in dünkü itirafı
da bir şeylerin "olumlu" yönde değiştiğini gösteriyor.
Umuyorum bir zaman sonra "insan öldürmenin" ayıp bir şey olduğunu,
bunun övünülecek bir yanı bulunmadığını anlayacağız.
Mimar Ermenilerle kan bağımızın bulunmasının, geçtikleri yerde "taş
üstünde taş" bırakmayan o eski Moğollarla akraba olmaktan daha
övünç verici olduğunu kavrayacağız.
Gökçen'in Ermeni olmasından değil, onun Ermeni olduğunu söyledi
diye birini öldürtmekten utanmamız gerektiğini öğreneceğiz.