MİT Müsteşarlığı büyük değişim geçirdi
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı'nın, Hakan Fidan'ın göreve gelmesinin ardından büyük bir dönüşüm geçirdiğini söyledi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli İstihbarat
Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı'nın, Hakan Fidan'ın göreve gelmesinin
ardından büyük bir dönüşüm geçirdiğini söyledi.
Büyükelçiler Konferası'na katılmak ve çeşitli temaslarda
bulunmak üzere İzmir'e gelen Davutoğlu, Habertürk Televizyonu'nda
katıldığı canlı yayında gündemle ilgili soruları yanıtladı. MİT
Müsteşarlığı görevine Hakan Fidan'ın gelişinden sonra kurumun büyük
bir dönüşüm yaşadığını aktaran Davutoğlu, "MİT çok etkinlik
kazandı, kapasitesi artırıldı. İş yapan her kurum gibi eleştirel
değerlendirme yapılabilir ama bu kampanya haline
dönüştürülmemeli" dedi.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a sahip çıktığı yönündeki iddiayı
da cevaplandıran Davutoğlu, ''Eğer bir devletin çıtası
yükseliyorsa devletin bütün kurumlarının yeniden yapılanmasına
ihtiyaç vardır. Savunma sanayii konusunda niye bu kadar büyük
atılım yapıyoruz. Niye kendi tankımızı, helikopterimizi yapma
iradesini gösteriyoruz? Kendi uydumuzu gönderdik? Çünkü TSK'nın da
güvenlik birimlerimizin de güçlenmesi lazım. Niye yeni anayasa
yapıyoruz? Demokrasimizin güçlenmesi lazım. Bütün bunlar
güçlenirken güçlenmesi gereken en önemli kurumlardan biri de Milli
İstihbarat Teşkilatımızdır. Sağlam bilgiye dayanmayan hiçbir
strateji kalıcı olamaz. MİT'in de diğer tüm kurumlar gibi çağdaş
şartlara uyumlu hale getirilmesi gerekir. Bu kurumların
yıpratılmaması, eleştirilerin ötesinde anlamlar yüklenmemesi lazım.
Ne demokrasimiz ne ekonomimiz ne diplomasimiz yıpratılmalı. Sayın
Hakan Fidan benim 10 yıldır hemen hemen her alanda birlikte
çalıştığım son derece çalışkan, yüreği bu ülke aşkıyla dolu bir
bürokratımız. Kendisini TİKA Başkanlığı döneminde tanıdım. TİKA ile
çok yakın çalıştık. Eğer TİKA bugün Avrasya ölçekli bir yardım
kuruluşu olmaktan çıkıp marka haline dönüşmüşse Hakan Fidan'ın
olağanüstü başarılı yöneticiliğin büyük payı var.'' diye
konuştu.
"SON DERECE DÜŞÜK SEVİYEDE ELEŞTİRİLER
ALIYORUM"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nun kendisi hakkındaki eleştirilerine cevap vermek
istemediğini dile getiren Davutoğlu, "Son derece düşük seviyede
eleştirilere maruz kalıyorum. Ezber şeklinde devam eden ve hakarete
varan eleştirilerin arkasında ne olduğunu merak ediyorum. Gerekçesi
de muhtemelen 2 sene önce Sayın Kılıçdaroğlu'na en başarılı
bakanlığı sorduklarında dışişleri bakanlığını gösterdi ve benim
ismimi zikretti. Bu herhalde onda büyük suçluluk duygusu oluşturdu
ki onu kapatabilmek için şimdi sürekli saldırıyor. Eleştirinin bir
seviyesi olur. O açıdan eleştirilerini paranteze alıyor ve ciddiye
alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak hakaret niteliği
taşıdığında cevap vermek zorunda kalıyorum. Keşke kalmasam. Genel
bir tavır olarak Türkiye'nin çok iddialı bir tavır tutturduğunu,
gücün ötesinde mahiyet taşıdığını ve gerçekçilikten uzaklaştığını
düzeyli bir şekilde dile getirenler oldu. Ben bunu daha önce de
izah ettim. Ben dışişleri bakanı olarak kendi halkımın kapasitesine
inanmazsam bu görevi yürütemem. Ben önce ona inanacağım. Siyaset
ciddi bir iş, devlet idare etmek de bir misyon. İlerlemek isteyen,
potansiyelini geliştirmek isteyen mutlaka hedef çıtasını boyunun
üstüne koymalıdır. Potansiyelimiz geliştikçe daha büyük hedefe
yürüyeceğiz. Şu anda zikrettiğimiz hedeflerin hepsinin
gerçekleştiğini gördük'' ifadelerini kullandı.
BÜYÜKELÇİLİK SAYISI 124'E ÇIKTI
Ekonomik imkansızlıklar nedeniyle Türkiye'de 1990'lı yıllarda
bazı büyükelçiliklerin kapatıldığını vurgulayan Davutoğlu, bugüne
gelindiğinde ise büyükelçilik sayısının 124'e, temsilcilik
sayısının ise 209'a çıktığını hatırlattı. Temsil kabiliyeti
bakımından Türkiye'nin dünyada 9.'cu sırada olduğunu ifade eden
Davutoğlu, ''Türkiye küresel güç olacak dediğimizde 'hayal' dediler
ama bugün dünyada dokuzuncuyuz. 2 sene sonra 5 veya 6. olacağız''
dedi.
Türk pilotların Halep'te yakalandığı iddiasıyla ilgili olarak
bazı internet sitelerinde dolaşan isimlerden Türk Silahlı
Kuvvetleri'nde emekli veya muvazzaf hiçbir pilot ve subayın
bulunmadığının altını çizen Davutoğlu, "Önce bir Suriye
gazetesinde, sonra Türkiye'ye yönelik manipülatif haberlerin
yapıldığı bilinen birçok internet sitesinde Türkiye'nin 4 subayının
Suriye'de yakalandığına dair bazı haberler yer aldı. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti, ciddi bir devlettir. Türk Silahlı Kuvvetleri,
dünyanın en disiplinli ordularından birisidir. Genelkurmay
Başkanlığı açıklama yaparak haberleri yalanladı. Bu, ciddi bir imaj
kirlenmesi, ciddi bir manipülasyon, bir psikolojik operasyon. İlk
defa karşılaşmıyoruz. Aylar önce 48 Türk askerinin Suriye'de
yakalandığı haberleri de aynı kaynaklar tarafından yapıldı. İşin
üzücü tarafı, böylesine spekülatif ve manipülatif bir haberin bir
anda Türkiye gündeminde bir yankı bulabilmesi ve ana muhalefet
partisinin bu psikolojik operasyonun bir parçası olarak bunu
Meclis'e verilen bir soru önergesiyle Sayın Başbakanımız ve bana
bir soru olarak yöneltmesi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, internet
sitelerinde dolaşan bu isimlerde emekli veya muvazzaf hiçbir pilot,
subay yoktur. Bu 6 isim de yok. Şimdi gelelim, pilot yok ama TSK'da
isimlerimiz de bazen o kadar yaygın oluyor ki aynı isimde çok
sayıda insan olabiliyor. Haberde ismi geçen İskender Durmaz, İlhan
Tolunay, Durmuş Kevir isminde hiç bir personel yok. Bırakın pilotu,
yüz binlerce mensubu bulunan Silahlı Kuvvetlerimizde bu isimlerde
tek bir erbaş dahi yok. Mustafa Sevimli isimli bir üsteğmen yok.
Haberde üsteğmen olduğu iddia ediliyor, pilot da yok. Bir astsubay,
iki uzman erbaş ve iki er olmak üzere 5 askeri personel var Mustafa
Sevimli isminde. Mustafa Doğan isimli. Tabii bu çok daha yaygın bir
isim, 2 subay, 11 astsubay, üç uzman çavuş, 12 erbaş er var. Toplam
28 askeri personel var. Bunların hiçbirisi pilot değil ancak isim
benzerlikleri olabilir. Yılmaz Turan isminde sadece bir subay var,
haberde Yılmaz İ. Turan diye geçiyor. Ve bu isimlerin, askeri
personelin hepsi de aktif görevinin başında ve Türkiye'de. Yani
arandığında yerinde bulunan isimler. Genelkurmay Başkanlığımız son
derece ciddi bir çalışmayla bunu ortaya koydu. Bir kere açık vaka
olarak, bir kere böyle bir şey olmadığı çok net'' şeklinde
konuştu.