MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında karar
Abone olMİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında tutuklu yargılanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan'ın 3 yıl 9 ay hapsine karar verildi.
MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında yargılanan Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun bütün suçlardan beraatine karar verildi.
MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında yargılanan gazeteci Murat Ağırel'in 4 yıl 8 ay 7 gün hapsine karar verildi.
Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç tahliye edildi
MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında tutuklu yargılanan gazeteciler Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç tahliye edildi.
SAVUNMALAR
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanıklardan Barış Pehlivan, şehit MİT mensubuna dair fotoğraflar veya bilgilerin, Odatv'den çok önce açıklandığını, yayımlandığını ve yayıldığını savunarak, kendi yayımladıkları haberde şehit MİT mensubuna dair Odatv'ye özel hiçbir yeni olgu bulunmadığını, hem şehidin ailesini hem de MİT Kanunu’nu düşünerek ekstra bir hassasiyet gösterdiklerini ve daha önce ifşa olmasına rağmen, şehidin soy ismini, ailesinin isimleriyle soy isimlerini, cenazenin kaldırıldığı köyün adını yayımlamadıklarını ileri sürdü.
"SADECE GAZETECİLİK SAİKİYLE HAREKET ETTİK"
Savcılığın da bu gerçeğin farkında olduğunu ve ancak kendilerine asıl şehit cenazesinden bir fotoğraf karesiyle suçladığını anlatan Pehlivan, "Gizli çekilmediği ortaya çıkan tabut taşınma karesinde MİT mensuplarının da olduğunu iddia ettiler. Bu fotoğrafta MİT mensubu olduğu iddiasını ilk kez iddianameden öğrendik. Yani ifşayı aslında savcılar yaptı." iddiasında bulundu.
Yazmadıkları hatta ima dahi etmedikleri bir şeyle suçlandıklarını savunan Pehlivan, "Odatv'nin yayımladığı tabut taşıma karesinde de bir suç olmadığı tartışmasız bir gerçektir. Savcıların iddia ettiğinin aksine bizim MİT mensubu ifşa etmek gibi bir planımız ve kastımız yoktur. Sadece gazetecilik saikiyle hareket ettik." diye konuştu.
MURAT AĞIREL
Tutuklu sanıklardan Murat Ağırel de, iddia makamının iddianame ve mütalaasında, bir cumhuriyet savcısı gibi davranmadığını öne sürerek, "Benim arkamda herhangi bir güç yoktur. Söz konusu tweeti bana attıran veya attırabilecek kimse de yoktur. O tweeti bana attıran duygu, bu vatana olan sevgimdir. Özellikle burada kendimi değil gazeteciliği savundum. Her koşulda da savunmaya devam edeceğim. Ben gazeteciyim." dedi.
Hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve 6 aydır tutuklu bulunduğunu aktaran Ağırel, "Bu dava MİT'in ifşası değil 'şehitleri neden yad ettin' davasına dönüşmüştür. Adaletin tecelli etmesini sinsi ve hain planlarla engellemek bir insanlık suçudur. Bu suça hep birlikte karşı çıkmazsak cumhuriyetin taşıyıcı kolonu olan hukukun ve yargının bağımsızlığının yok olmasının toplum olarak ister istemez ortağı oluruz." şeklinde konuştu.
BARIŞ TERKOĞLU
Davanın tutuksuz sanıklarından Barış Terkoğlu ise, davanın sonucunu kendisini ilgilendirse bile önemsemediğini, bu tür davalarda daha soruşturma bile açılmadan sanıklara hüküm verildiğini bildiğini öne sürdü.
Terkoğlu, "Bugün yargılandığımız dava da bir uslandırma davasıdır. Benim için bu nedenle de hükümsüzdür." dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca MİT Başkanlığının suç duyurusu üzerine başlatılan MİT mensuplarının ve faaliyetlerinin ifşa edilmesine yönelik soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, tutuklu Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın da aralarında bulunduğu 8 sanığın Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 329/1. maddesinde yer alan "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan beşer yıldan onar yıla, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu'nun 27. maddesi gereğince "istihbarat faaliyetiyle ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçundan ise dörder yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyordu.
İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın talebi üzerine, firari şüpheli Erk Acarer hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.
Mahkeme ayrıca, kamu güvenliği nedeniyle dosya içeriklerinin üçüncü kişilere karşı gizli tutulması ve gizli bilgilerin olduğu evrakın dosyaya taraf olmayan üçüncü kişiler ile uygun vekaletname sunmayan avukatlar tarafından incelemesinin kısıtlanmasına karar vermişti.
İLK DURUŞMADA 3 TAHLİYE
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen davanın 24 Haziran 2020'de yapılan ilk duruşmasında tutuklu sanıklar Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Yeni Yaşam gazetesi çalışanları Aydın Keser ile Ferhat Çelik'in adli kontrolle tahliyesine karar verilmişti.
Celse arasında mahkemeye sunulan mütalaada, 8 sanığın da "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama" ve "2937 Sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'na muhalefet" suçlarından 19 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.