ORC’nin bin 860 kişiyle yaptığı ankete katılanların büyük çoğunluğu, MİT Müsteşarı Fidan’ın ifadeye çağrılmasına karşı çıkarken, bunun derin devlet-derin yargının intikam operasyonu olduğuna inanıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner, eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ve 2 MİT görevlisinin KCK soruşturması kapsamında ifadeye davet edilmesiyle ilgili tartışmalar kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyor. Objective Research Centre (ORC) Araştırma şirketinin tele-mülakat şeklinde yaptığı araştırmanın sonuçları, halkın MİT yöneticileri ifadeye çağrılırken, KCK soruşturmasının gerekçe gösterilmesine inanmadığını gözler önüne serdi. 26 ilde bin 860 kişiye soruldu ORC tarafından “Türkiye Geneli Özel Gündem Araştırması Şubat 2012,KCK Soruşturması-Yargı-MİT Tartışmalarına Bakış” konulu araştırma, “tele-mülakat” yöntemiyle gerçekleştirildi. Araştırma, Türkiye genelini temsil eden 26 il, 135 ilçe ve bunlara bağlı 286 yerleşim biriminde 1860 katılımcıya telefonla yöneltilen sorulara verilen yanıtların alınmasıyla gerçekleştirildi. “KCK soruşturması ve sonrasında gelişen Yargı-MİT gerginliğine halkın bakışını irdelemek” amaçlı gerçekleştirilen araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı. İntikam amacıyla yapıldı Araştırma sonucuna göre vatandaşın çoğu, MİT’e yönelik soruşturmayı doğru bulmuyor, MİT Müsteşarı’nın “ülkenin bir bölümünün PKK’ya bırakacaklarını söylediği” iddiasına ise inanmıyor. “Siz Başbakan olsaydınız MİT Müsteşarı için soruşturma izni verir miydiniz?” sorusuna karşı çoğunluk “Vermezdim” diyor. Vatandaş, MİT yöneticileri ile ilgili yaşanan krizi “Ergenekon ve KCK soruşturmalarının intikamı” olarak görüyor ve “iç barış çabalarına derin devletin müdahalesi” yorumlarına katılıyor. Vatandaşın çoğu “Hükümetin emri ile yapılan bir görüşmeyi sorgulamak sivil iradeyi sorgulamaktır” diyor. HERŞEY Ergenekon ve KCK’nın intikamını almak için YAPILDI Vatandaşın MİT krizine yönelik algıları da araştırıldı. Yüzde 57.8’lik büyük bölüm, MİT yöneticileri ile ilgili yaşanan krizin “Ergenekon ve KCK soruşturmalarının intikamı olduğu” görüşüne katıldığını ifade ederken, yüzde 28.7’si bu görüşe katılmadığını kaydetti. Yüzde 13.5’lik azımsanamayacak kesim ise fikir beyan etmedi. Terör bitirilecekse PKK ile görüşülmesi doğru VATANDAŞA, “MİT görevlilerinin terörü bitirmek amacıyla PKK ile görüşmelerini doğru buluyor musunuz?” sorusu yöneltildi. Yüzde 64.1’lik büyük kesim doğru bulduğunu söylerken, yüzde 28.7lik bölüm ise doğru bulmadığını ifade etti. Yüzde 7.2’si fikri olmadığını belirtti. Devlet ve hiçbir görevlisi PKK’ya toprak vaat etmez MİT Müsteşarı’nın “Ülkenin bir bölümünün PKK’ya bırakacaklarını söylediği” iddiası da vatandaşa soruldu. “Devlet görevlilerinin PKK’ya böyle bir vaatte bulunduğuna inanıyor musunuz?” sorusuna yüzde 65.8’lik büyük çoğunluk “hayır” yanıtı verdi. Yüzde 27.4’lük kesim ise “evet” karşılığı verdi. AK PARTİ-Cemaat çekişmesİ İDDİALARINA destek yok İFADE krizinin Fethullah Gülen Cemaati ile Tayyip Erdoğan arasındaki çekişmenin ürünü olduğu değerlendirmelerine vatandaşın yüzde 61.4’lük büyük kısmı katılmazken, yüzde 28’lik bölüm katıldığını ifade etti. Bu soruda da fikir belirtmeyenlerin oranı yüzde 10.6 oldu. Derin devlet tarafından iç barış çabalarına müdahale Tele-Mülakat’a katılanların büyük çoğunluğu, Hakan Fidan’ın ifadeyle çağrılmasını ‘Derin Devlet’in bir müdahalesi olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 64.7’lik büyük bölümü “iç barış çabalarına derin devletin müdahalesi” olduğu yorumuna katılırken, yüzde 26.9’luk bölüm ise katılmadı. MİT Müsteşarı FİDAN’IN ifadeye çağrılması yanlış Vatandaşın yüzde 63.4’lük bölümü, MİT-PKK görüşmelerinden dolayı MİT görevlileri hakkında soruşturma açılmasını doğru bulmadığını ifade ederken, yüzde 29’luk kesim doğru bulduğu bildirdi. “MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması doğru mudur?” sorusuna ise yüzde 61.3’lük bölüm doğru olmadığı, yüzde 33.7’lik bölüm ise doğru olduğu yanıtını verdi. Başbakan olsam Fidan için soruşturma izni vermezdim Araştırma kapsamında bin 860 katılımcıya, “Siz Başbakan olsaydınız MİT Müsteşarı için soruşturma izni verir miydiniz?” sorusuna ise yüzde 59 “hayır vermezdim”, yüzde 31.8 “evet verirdim” dedi. Yüzde 9.2’lik bölüm fikir bildirmedi. Hakan Fidan’ı sorgulamak sivil iradeyi sorgulamaktır Araştırmaya katılanların yüzde 67.1’lik büyük bölümü, “Hükümetin emri ile yapılan bir görüşmeyi sorgulamak sivil iradeyi sorgulamaktır” ifadesine katılırken, yüzde 25.1’lik bölüm bu görüşe katılmadı. Yüzde 7.8’i ise fikir beyan etmedi. Halk medyaya değil hükümete inanıyor ORC Başdanışmanı Stratejist Mehmet Murat Pösteki, araştırmanın sonuçlarını STAR’a değerlendirirken, “Bir araştırmacı ve toplum bilimci olarak tecrübelerime dayanarak benim kanaatim AK Parti’nin bu olaydan da toplum nezdinde güçlenerek çıkacağı yönündedir” dedi. Pösteki, araştırmaya göre her 5 seçmenden 4’ünün KCK soruşturmasından haberdar olmasını, “KCK soruşturmasının toplumun önemsediği bir süreç olduğu” sonucuna bağlarken, şu tespitlerde bulundu: Halk KCK soruşturmasını biliyor KCK Soruşturmasının amaçlarını sorguladık. Çıkan tabloya göre halkın neredeyse % 90’ı bu soruşturmanın PKK’ya karşı yapıldığı bilincindeler. Bu soruşturmayı Kürt siyasi iradesine karşı görenlerle muhaliflere karşı yapıldığını söyleyenlerin toplamı ise bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu sonuçlar KCK soruşturmasının halk tarafından desteklenip önemsendiğinin göstergesidir. Oslo görüşmesi endişelendirmedi Üst düzey MİT görevlilerinin terör örgütüyle görüşmesi halkın çok büyük bir kısmını endişelendirmediği gibi terörün bitmesi yönündeki ümitleri artıran bu görüşmeler büyük çoğunluk tarafından destekleniyor. Yargı müdahalesi olarak görüldü Medyada çıkan bazı haberler ise halk tarafından inandırıcı bulunmuyor. Halkın çok önemli bir kısmı MİT yöneticilerinin bu görüşmelerden dolayı sorguya çekilmek istenmesini sivil iradeye yargının yada derin yargının bir müdahalesi olarak değerlendiriyor. Öyle ki bu olayı KCK veya Ergenekon’un intikamı olarak görenler büyük çoğunluğu temsil ediyor. Medyada yer bulan, ülke topraklarının bir kısmının idaresinin devlet tarafından PKK’ya bırakılacağı şeklindeki haberler ise absürt bulunuyor. Halkın ezici çoğunluğu hükümetin ve MİT’in böyle bir vaatte bulunabileceğine ihtimal vermiyor. Bu halkın hükümete duyduğu güvenin çok açık bir göstergesidir. Derin Devlet-Yargı-KCK ilişkisi Araştırmamızın sonuçlarına göre aynı zamanda bazı yazarların analizlerine sık sık konu olan cemaat- hükümet çekişmesinin de gerçekliğine inananlar azınlıkta kalıyor. Özetle halkın algılaması bu olayın derin devlet/derin yargı ve KCK ilişkisinin dışa vurumu şeklinde olmuştur. Kaynak: STAR