MİT: Hürriyet Gazetisi kullanılıyor
Abone olHürriyet Gazetesi'nin kullanıldığını ve alet olduğunu belirten Atasagun, gazeteyi de üzebileceklerini söyledi.
Kitaptakiler MİT görevlisi değil
Kuzey Irak’ta CIA ajanlarına eşlik eden Türk görevlilerin porno
seyrettiği iddiası Ankara’yı karıştırdı. MİT Müsteşarı Şenkal
Atasagun, ‘Bu kişiler kesinlikle MİT görevlisi değil.’ dedi.
Gazeteci Woodward’ın kitabındaki ‘K. Irak’taki Türk görevlilerin
porno seyrettikleri’ iddiasına tepki gösteren MİT Müsteşarı Şenkal
Atasagun, ‘CIA’ya 24 saat süre verdik. Bunu düzeltsinler’ dedi.
CIA’dan ise ‘Kitapta MİT’in adı geçmiyor’ açıklaması geldi.
ÜNLÜ Amerikalı gazeteci Bob Woodward’ın son kitabında ortaya attığı
‘CIA’ye Kuzey Irak’taki operasyonu sırasında eşlik eden bazı Türk
görevlilerin sigara içip porno izledikleri’ iddiası MİT’te büyük
tepkiye yol açtı.
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun dün Hürriyet’te yaptığı açıklamada
‘CIA’ya 24 saat süre verdik. Ya bunu tekzip edip düzeltsinler ya da
biz herşeyi açıklayıp onları üzeceğiz’ dedi. Atasagun’un ABD’nin
Ankara Büyükelçiliği’ne yaptığı başvuruya cevap dün öğleden sonra
CIA’dan geldi.
CIA’nin resmi cevabında, Woodward’ın kitabında yer alan ‘sigara
içip porno seyretme’ iddiaları yalanlanmadı. Açıklamada ‘Kitapta
MİT’in kurum olarak adının geçmediği, bunun Hürriyet’in yorumu
olduğu’ bildirildi. CIA açıklamasında ayrıca ‘MİT’le CIA bölgede
hiçbir zaman birlikte olmadı’ denildi.
MİT DEĞİLSE KİM?
CIA’nın, 24 saati beklemeden yaptığı açıklamadan sonra şu sorunun
cevabı aranmaya başlandı: ‘CIA ajanlarını izlemekle görevlendirilen
ve odada porno film seyreden Türk görevliler kim?’
Amerikalı gazeteci Bob Woodward’ın kitabında ‘Türkler’ olarak geçen
ve Türkiye tarafından ‘CIA ajanlarına adam adama eşlik etmek için
görevlendirildiği’ (İngilizce metinde ‘Man to man escort’
deniliyor) vurgulanan kişilerin, CIA ajanları hakkında ‘casusluk
ettiği’ (metinde spying ifadesi var) belirtiliyor. Kitapta bu
görevli Türklerin CIA’ya ‘eskort’ olarak verildiği anlatılıyor.
Ancak anlatımlardan bunların ‘istihbarat’ ve ‘takip’ görevi yaptığı
sonucu çıkıyor.
Watergate skandalını patlatan iki gazeteciden biri olan Woodward’ın
bu iddiasına tepki gösteren Atasagun, Hürriyet’in sorularını
yanıtladı:
AÇIĞI ÖRTME ÇABASI
Kitaptaki olaylar doğru mu?
Kesinlikle yalan. Dün ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne başvurup 24
saat süre verdik. CIA’nın bunu 24 saat içinde tekzip etmesini
istiyoruz.
Tekzip gelmezse ne olacak?
O zaman biz herşeyi açıklayacağız. Yapacağımız açıklama onları
üzecek. Ama bu açıklamada sizi de (Hürriyet’i) üzeceğiz.
Neden? Haberi verdiğimiz için mi?
Bu kitapta yazılanlar doğru değil. Belli ki kendi açıklarını
romanla, kitapla örtmeye çalışıyorlar. Siz de bunları verip onlara
alet oluyorsunuz.
Ama yazan kişi Watergate skandalını ortaya çıkaran ünlü ve
prestijli bir gazeteci.
Doğru prestijli bir gazeteci. Ama bu olayda ona da yanlış bilgi
vermişler. Böyle şey olur mu? Amerikan istihbaratçıları cin gibi
insanlar, herşeyi beceriyorlar. Bizim elemanlarımız beceriksiz,
sigara içip, porno seyreden adamlar. Böyle yakışıksız bir şey olur
mu?
O günlerde oraya sizin de eleman gönderdiğiniz doğru mu?
Bizim oraya eleman göndermemiz gerekmiyor. Çünkü zaten biz hep
oradayız. Elbette iyi istihbaratımız var. Bunu da en iyi
Amerikalıların biliyor olması gerekir. O nedenle kitaptaki bu çok
ağır iddiayı onların aynı kesinlikle tekzip etmesi gerekir. 24 saat
içinde bunu yapmadıkları takdirde biz yapacağız ve bu da onları
üzecek.
HEPSİ FEDAKAR ÇOCUKLAR
Bu haber belli ki sizi çok sinirlendirmiş.
Siz olsanız böyle bir iftiraya tepki duymaz mısınız? Biz bunun
altında kalamayız. Bu çocukların hepsi fedakar insanlar. Orada ne
koşullarda çalıştığını biliyor musunuz? Onlara sahip çıkmazsak
yarın orada çalıştıracak eleman bulamayız.
CIA’dan 24 saat geçmeden gelen cevap
CIA, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) istediği resmi yanıtı
Müsteşar Şenkal Atasagun’un verdiği 24 saatlik süre dolmadan dün
öğleden sonra Ankara’ya yolladı. CIA yanıtında şöyle denildi:
Servisimiz, 28.04.2004 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde yer alan ve
teşkilatınız görevlilerinin, 2002 yılında Kuzey Irak’ta,
servisinizin görevlileri ile birlikte çalıştıkları dönemde
sergiledikleri davranışlara ilişkin iddiaları içeren haberi üzüntü
ile okumuştur. Hürriyet Gazetesi, sözkonusu haberin, Amerikalı bir
yazar tarafından kısa bir süre önce yayınlanan bir kitaba
dayandığını iddia etmiştir.
Teşkilatınızın da gayet iyi bildiği üzere, Hürriyet Gazetesi’nin
haberinde hiçbir doğruluk payı bulunmamaktadır. Öncelikle Saddam
Hüseyin rejimine yönelik savaştan önce, teşkilatınızın hiçbir
görevlisi Kuzey Irak’ta bizim görevlilerimiz ile birlikte
çalışmamıştır. İkinci olarak Hürriyet Gazetesi’nin bu bilgileri
aldığını iddia ettiği kitapta teşkilatınızdan hiç bahsedilmemiştir.
Yalnızca servisimizin ekibine eşlik eden Türkler’den
bahsedilmiştir. Teşkilatınızın adını gündeme getiren yalnızca ve
yalnızca Hürriyet Gazetesi’nin kendisidir. Üçüncü olarak Hürriyet
Gazetesi’ndeki haber, gerçekleri zaten tamamiyle yansıtmayan
kitapta anlatılan olguları ve olayları çarpıtmış ve sansasyonel bir
şekilde sunmuştur.
Watergate Skandalı’nı ortaya çıkaran gazeteci
ABD’nin en ünlü araştırmacı gazetecilerinden biri olan Bob
Woodward, 1970’li yılların başında Washington Post’ta çalıştığı
dönemde, meslektaşı Carl Bernstein ile beraber ortaya çıkardığı
Watergate Skandalı ile büyük ün yaptı. Dönemin ABD Başkanı Richard
Nixon’ın istifasına yol açan ve Woodward’a 1973 yılında Pulitzer
Ödülü’nü kazandıran skandal haber, All The President’s Men
(Başkanın Bütün Adamları) adıyla kitaplaşmış ve sinemaya da
aktarılmıştı. Woodward, Nixon’dan Clinton’a kadar uzanan dönemde
Beyaz Saray’daki bilinmeyenleri anlatan kitaplar yayınlamaya devam
etti. Woodward’un büyük sansasyon yaratan son kitabının Türkiye’de
de yankı uyandırması bekleniyor. Irak savaşının perde arkasını
anlatan Plan of Attack (Saldırının Planı) adlı kitap, Başkan George
W. Bush’un başını hayli ağrıtacak gibi.