MİT eski Müsteşarı Yeşil'i anlattı
Abone olBir dönem MİT Müsteşarlığı yapan Sönmez Köksal, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın “görev için ölümü göze alabilen biri” olduğunu söyledi.
Altı yıl Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı yaptıktan sonra
Türkiye’nin Paris Büyükelçisi olarak görev yapan Sönmez Köksal, 4
yıl görev yaptığı Paris’ten çağrılınca emekliliğini istedi ve
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin mütevelli heyet başkanlığını
üstlendi. Işık Üniversitesi’nde de öğretim üyesi olarak
“jeopolitik, ekonomik ve siyasi sorunlar, karar alma süreçleri”
konularında doktora dersleri verecek olan Köksal, burada bir “think
tank” (araştırma merkezi) kurmayı da planlıyor. 1992’de
Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Süleyman Demirel’in
mutabakatıyla MİT Müsteşarlığı’na getirilen ilk sivil isim olan ve
uzun bir görev süresi yaşamasına rağmen 1997’de görevden alınması
ani olarak gelişen Sönmez Köksal, çeşitli konulardaki sorularımızı
cevaplandırdı. Onun MİT’in patronu olduğu dönemde çok önemli bir
proje yürürlüğe kondu. PKK lideri Abdullah Öcalan, MİT’in organize
edeceği bir suikastla öldürülecekti. Ancak, Öcalan 6 Mayıs 1996’da
Şam’da, 27 Kasım 1996 günü ise Bekaa Vadisi’nde yapılan bombalı
suikast girişimlerinden kurtuldu. Sönmez Köksal, “Acaba MİT, Öcalan
suikastı girişimlerinde başarılı olabilir miydi?” sorusu üzerine
“yazılmamak kaydıyla” bile olsa konuşmak istemedi. Ancak,
“Yapılabilir miydi?” şeklindeki ikinci soruya, bir süre suskun
kaldıktan sonra, “Yapılabilirdi...” cevabını verdi. Bakışlarındaki
anlam, bu operasyonların “içeriden” kaynaklanan sebeplerle
başarısız olduğunu yansıtmaktaydı. MİT bu operasyonlarla meşgulken,
Emniyet o tarihte MOSSAD ile müşterek bir başka projeyi yürürlüğe
koymuştu. Sönmez Köksal, “Öcalan’a yönelik her iki operasyonda da
görev almış olan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın göreve gidiş
yazılarını siz imzalamışsınız...” sorusu üzerine şu cevabı verdi:
“Olabilir. Ben imzalamışsam nereye gitmiş? Afganistan’daki adamı
(Şah Mesut) nasıl öldürdüler? Kameraya bomba koydular. Bu işlerde
işte böyle ölüme gidecek adam lazım. Sizi göndersem gider
miydiniz?” Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, yanında Başbakanlık
Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş ile birlikte MİT’i ziyaret etmiş
ve Kutlu Savaş, MİT’ten Yeşil gibi elemanların hesabını sormuştu.
Sönmez Köksal’ın Savaş’a cevabı şöyle olmuştu: “Siz MİT’in her
zaman saygın kişilerle mi çalıştığını sanıyorsunuz?” Bu olayı
hatırlattığımız Sönmez Köksal, aynı tartışmanın 1990’lı yıllarda
Amerika’da da yapıldığını, istihbarat örgütü CIA’nın içinde bu tip
adamlarla ilişkisi olan kişilerin CIA’dan atıldığını söyledi ve
şöyle devam etti: “CIA’da temizlik harekâtı yaptılar. Ama gördünüz,
Amerika 11 Eylül’ü yaşadı. Haberi kimden alacaksın? O dünyanın
içindeki insanlardan.” 1986–90 arasında, Körfez Savaşı’nın az
öncesine kadar Bağdat büyükelçisi olarak görev yapan Sönmez Köksal,
Irak savaşı etrafında da ilginç değerlendirmeler yaptı. Sönmez
Köksal’a göre Amerika, Irak savaşı ile bölgenin geleceğini de
dizayn etmeyi planlıyor. Çünkü önümüzdeki 20–25 yıla kadar Çin
dahil dünyada hiçbir rakibi yok. Dolayısıyla savaş sonrasındaki
Irak yapılanmasının bölgedeki monarşileri de etkileyeceğini
öngörüyor. Tanıdığı Saddam’ın sürgüne gitmeyi kabul edeceğini
sanmadığını, savaşın da zannedildiği gibi uzun sürmeyeceğini
belirtiyor. Ancak Köksal’a göre, Saddam’dan sonra Irak’ta dışarıdan
getirilecek isimlerle krallık tesis edilmesi doğru değil. Yeni
yapıya bu ülkedeki vatansever güçler karar vermeli. Bu role aday
kurum olarak da Irak ordusunu görüyor.