Misyoner haberleri Hakan'ı bunalttı
Abone olTelevizyonlarda sık sık gündeme gelen misyonerlik haberlerinden içine fenalık geldiğini söyleyen Ahmet Hakan, bundan böyle tarafları ciddiye almayacağını söyledi.
Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, "Misyonerlik
manifestosu" adlı yazısında, televizyonlarda sık sık
gündeme gelen misyonerlikle ilgili konuşan tarafları artık ciddiye
almayacağını ilan etti:
- Bundan böyle ne zaman:
- Herhangi bir televizyon programında ‘üç kızgın ilahiyatçı,
gariban pozuna bürünmüş iki misyoner ve araya attırılmış haşin ve
sert Aytunç Altındal’ karmasını ‘misyonerlik tartışması’ yaparken
görürsem, yapılan bu programın temel amacının misyonerlik faaliyeti
olduğunu düşüneceğim...
Bundan böyle ne zaman:
- Sayın ilahiyat profesörü Zekeriya Beyaz’ı, saha avantajını
kullanarak televizyon stüdyosunda, tevazu abidesi kesilmiş zavallı
misyonerlere, gözlerinden ateşler saçarak saldırdığını görürsem,
Zekeriya Beyaz’ın Türkiye’de Hıristiyanların sayısını artırmak için
özel olarak görevlendirildiği sonucuna varacağım.
Bundan böyle ne zaman:
- ‘Malatya’da 148 ev kilise oldu’, ‘Her yerde gizli İncil
dağıtılıyor’ ya da ‘Her üç Türk gencinden ikisi Hıristiyan olma
tehlikesiyle karşı karşıya’ başlıklı gazete haberlerine rastlarsam,
‘yalan’ olduğunu anlamak için herhangi bir veriye dayanmaya bile
ihtiyaç duyulmayan bu haberlerin arkasında ‘acemi Hıristiyan
propagandistleri’nin olduğu kanaatine varacağım.
***
Bundan böyle ne zaman:
- ATO gibi ‘ulusalcı’ odakların, gerçekleri gözler önüne sermek
yerine, milletin kanını kaynatmak amacıyla yaptırdıkları ‘Türkiye
Hıristiyanlaştırılıyor’ başlıklı sözde araştırmalara rastlasam,
Sinan Aygün ve benzerlerinin ‘gizli misyoner’ olduklarına
inanacağım.
Bundan böyle ne zaman:
- ‘14 Şubat Sevgililer Günü’ konuşması yapar gibi konuşan bir
misyonerin karşısında, ağzından köpükler saçarak konuşan bir
İslamcıyla karşılaşsam, o İslamcının Güney Kore’den gönderilen
paralarla cebini doldurduğuna ikna olacağım.
Bundan böyle ne zaman:
- ‘Biz Türkiye’de dinimizi rahat bir şekilde anlatabiliyor muyuz?
Biz anlatamadığımıza göre Hıristiyanlar da anlatmasın’ mantığıyla
misyonerliğin yasaklanmasını talep eden herhangi bir Müslüman
aydınla karşılaşsam, o adamın İslam dinini ‘çifte standart’ içinde
bir din olarak takdim eden bir ‘gizli din düşmanı’ olduğuna
inanacağım.
***
Bundan böyle ne zaman:
- ‘Ümraniye’de tam 89 apartman dairesi kilise oldu’ diye ortalığı
ayağa kaldıran herhangi birini görürsem, bütün işi gücü bırakıp o
kişiden ‘Bana bu 89 apartman dairesini tek tek göster’ diye talepte
bulunacağım. Eğer gösteremezse kendisini ‘yalancı’ ilan
edeceğim.
Bundan böyle ne zaman:
- İslam’ın görünür görünmez her türlü tezahürüne karşı abartılı bir
karşıtlık içinde olduğunu bildiğimiz herhangi bir ‘ulusalcı’dan,
‘misyonerlik faaliyetleri’ne karşı bir açıklama görsem, yüzümü
buruşturup geçeceğim.
Bundan böyle ne zaman:
- ‘Gariban halkımız para vaadiyle Hıristiyan yapılıyor’ diye bir
tezle karşılaşsam, ‘Ne kadar gariban olursa olsun eğer bir adam
para karşılığı dinini satıyorsa, ondan hiç kimseye hayır gelmez
birader! Bırak dağınık kalsın’ diye karşılık vereceğim.
Bundan böyle ne zaman:
- Misyonerlik faaliyetlerinin yasaklanmasını talep edenlerle
karşılaşsam, ‘Galiba sen kendi dini inancının temel felsefesine
yeterince güvenmiyorsun! Dinine güven! İnancına güven! Bırak eşit
şartlarda sen de, karşındaki de dinini anlatsın! İnanan inanır,
inanmayan inanmaz. Yasaklansın demek yerine eşit şartlarda
anlatalım talebinde bulun’ diye nasihat edeceğim.
Yazı: Ahmet Hakan
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr