Mısırlı kadınların gözünden devrim

Abone ol

Mısır'da Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan gelişmeler, kadın erkek tüm toplumun çabalarının eseri. İşte Mısır'daki değişimde önemli rol oynayan kadınların görüşleri

Mısır devrimi birden bire ortaya çıkmadı. Kadın, erkek birçok eylemci yıllardır değişim için çaba gösteriyordu.

İşte devrimi şekillendirmeye yardımcı olan beş kadının; genç bir blog yazarı, Müslüman Kardeşler örgütünün ileri gelenlerinden birinin kızı, hrıstiyan bir doktor, baskı gören bir eylemci ve bir sendika görevlisinin ağzından Mısır devrimi ve kendileri için neler ifade ettiği...

Dalia Ziada: Dalia ile ilk tanıştığımda internete blog yazarak tüm Mısırılıların, ama özellikle de kadınların haklarına kavuşması için çaba gösteren ateşli bir siber eylemciydi. Üç yıl sonra artık internet ortamında kampanya yürütenlerin eskilerinden oldu.

Ama daha büyük bir olayın parçası olduğunu, Tahrir Meydanında yoksul, eğitimsiz kadınlarla omuz omuza verince anlamış.

"Yanımdaki kadına neden buraya geldiğini sorunca 'değişim için' cevabını aldım, işte o anda devrimin başladığını anladım" diyor.

Ancak ardından düş kırıklığı yaşamış.

"Devrim sırasında genç, yaşlı, kadın veya erkek olmak farketmiyordu. Önemli olan tek şey Mısırlı olmaktı" diye konuşan Dalia şöyle devam ediyor:

"Şimdi yine aramızdaki farklar ön plana çıktı. 'Sen kadınsın, sen erkek, biraraya gelmeyin ve eskisi gibi her konuda konuşmayın' deniyor."

"Kalbim düş kırıklığı ve korku ile doluyor."

Zehra el Şatır: Üç çocuk annesi Zehra'yı en son 2008'in Mart ayında görmüştüm.

Okul yöneticisi olan Zehra, o zamanlar yasak olan Müslüman Kardeşler örgütünün üyesi olan babası ve kocasının bir gece baskınında tutuklanmasına tanık olmuştu.

Onların serbest bırakılması için mücadeleye kararlı, sürekli olarak hükümete dilekçe veriyor, basına çağrıda bulunuyordu.

Artık yakınları serbest olduğu için enerjisini eğitime adamış. "Bu devrimin en önemli yanı Mısırlı çocuklara umut ve özgürlük vermiş olması" diyor.

Çocukları farklı bir şekilde düşünmeye, farklı projeler üretmeye, farklı değerlere inanmaya teşvik ettiğini söylüyor.

Mona Mina: Hrıstiyan olan Mona, doktorların haklarını savunan bir kuruluşun lideri.

Yıllardır doktorlara daha iyi ücret ve çalışma koşulları sağlanması için mücadele ediyor. Cumhurbaşkanı Mübarek'in döneminde, baskı ve yolsuzluklar nedeniyle çabaları hep duvara toslamış.

Şimdi ele geçen fırsatı değerlendirmeye çalışıyor. tahrir Meydanındaki gösterilere katılmış, ancak devrimin çalınabileceğinden eski adetlerin yeni bir görünüm altında devam edeceğinden kaygılı.

"Özgürlük hissi başladı ama henüz tamamlanmadı. Uzun bir yolda ilk adımı attık, ama gerçek özgürlük için daha yapılması gereken çok şey var" diyor ve gerekirse hem kendisnin, hem de Tahrir Meydanına çıkan diğer göstericilerin "devrimi ayakta tutmak için kanlarını akıtmaktan çekinmeyeceklerini" söylüyor.

Cemile İsmail: Cemile İsmail, eski eşi Eymen Nur ile birlikte açıkça Mübarek'e meydan okuduğunda sevilen bir televizyon sunucusuydu.

Eymen Nur cumhurbaşkanlığı seçimine katıldı ve kaybetti. Parlamenter dokunulmazlığı kaldırılarak cezaevine atıldı.

Çiftin banka hesapları donduruldu. Cemile işinden atıldı ve kocasının serbest bırakılması için kampanya yaparken yıllarca baskı altında yaşadı.

Mısırlıların başardıklarından gurur duyuyor ve olanları Berlin Duvarının yıkılmasına benzetiyor. "Biz devrimi kendi başımıza yaptık. Mısır halkının kimseye borcu yok" diyor.

"Mısır ilk defa yönetimin değil, bizim ülkemiz" diye de ekliyor.

Cemile bu yıl yapılacak seçimlerde milletvekili adayı.

Ayşe Abdülaziz: Nil deltasında çiftçilik yapan Ayşe, sendika görevlisi. Ev halkı yemek yerken, bekar olan Ayşe masanın başına oturuyor. Hem bu bakımdan hem de pek çok diğer açıdan kırsal kesimden gelen kadınların çoğundan farklı.

2008'de tütün fabrikalarında çalışan kadınlara eşit ücret verilmesini sağlamak için düzenlenen greve öncülük etti.

Tüm güçlüklere rağmen bu mücadeleyi kazandı. Ancak geçen yıl açıkça hile yapılan seçimlerde parlamentoya girme girişimi sonuçsuz kaldı.

Bu yılki seçimlerde o da aday. Kazansa da, kaybetse de daha iyi okullar, daha iyi hastaneler, daha iyi yollar ve temiz su için mücadele edecek.

"Kadınım ve Allah'a şükür haklarımın farkındayım" diyor.

Ama hiçbir zaman Mısır'ın başına bir kadın cumhurbaşkanı geleceğine inanmıyor.

"Yok, yok" diyor, "Bu bana göre bir iş değil. Mısır çok çetin. Yönetmek için bir erkek gerek."

Günün Önemli Haberleri