Mısır'ın kayıp göstericileri

Ziyad Bekir'in kaybolmasının üzerinden neredeyse üç hafta geçti.

Ailesi için bu üç hafta, beklemek ve merak etmekle geçen uzun ve kaygılı günler demek.

Mohandisin mahallesindeki evinde, Ziyad'ın babası Muhammed, "İnanın, aklımıza her şey geldi" diyor.

"Belki öldürüldü, ya da yaralandı veya gözaltına alındı."

Muhammed, oğlunu aramak için Kahire'deki tüm morglara gittiğini, ancak onu bulamadığını anlatıyor.

İlk protesto

37 yaşındaki, üç çocuk babası Ziyad, Kahire Operasında grafik tasarımcı olarak çalışıyordu.

Siyasetle fazla ilgilenmeyen bir sanatçı Ziyad. Ancak Ocak ayı sonunda, Mısır'da çok önemli bir şeyler yaşandığının da farkında.

O dönemde ülke dışında olan kızkardeşi, Ziyad'a gidip neler olduğuna bakmasını öneriyor.

Kendisi de sanatçı olan Mirette, "Onu gösterilere katılması için cesaretlendirmiş olabileceğime dair biraz suçluluk hissediyorum." diyor.

28 Ocak Cuma günü, Ziyad artık protestolara katılma kararı vermiş ve babasına akıl sormuş.

Tereddüt eden Muhammed ise, oğluna hayır demenin yanlış olacağına karar vermiş.

Ve Ziyad, tam da gerilimin doruğa ulaştiığı sırada, bir arkadaşıyla birlike Tahrir meydanındaki gösterilere katılmış.

Göstericilerin doldurduğu meydanda, Mübarek yanlılarının yan sokaklardan saldırmasıyla kötü anlar yaşanmıştı.

Arkadaşı birkaç dakikalığına ayrıldı, döndüğünde ise, Ziyad gitmişti.

Karışık günler

O karışık günlerde, kimi polis kimi de sivil polis tarafından yüzlerce gösterici tutuklandı.

Gözaltında tutulanların çoğu geçen hafta serbest bırakıldı, ancak hala askeri kamplarda tutulan en az 100 gösterici var.

Ziyad'ın da aralarında olduğu yaklaşık 50 kişinin ise nerede olduğu bilinmiyor.

İnsan hakları savunucuları, gösterilerin bu sonuçlarını takip etmeye çalışıyor ancak Mısır'ın yeni askeri liderlerinin bu konudaki sessizliği işlerini zorlaştırıyor.

Hisham Mübarek Hukuk Merkezi'nden Ahmet Ragıp, "Hükümetin Mısır'daki kamplarda kaç kişinin olduğunu ve bu kişilerin neden kamplarda olduğunu söylemesi, ,nsan haklarının bir gereği bence." diyor.

İktidarı ordunun el koyduğu ülkede, eski rejimin alışkanlıklarının devam ettiğine dair kaygılar var.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Tom Porteous, "Ordunun, baskıcı geçmişin geride kaldığı mesajını çok açık vermesi gereken bir zamanda, hala bu gözaltılarla ilişkili olması kaygı verici." diyor.

Ziyad'ın kızkardeşi için de, yaşadıklarının ortaya çıkardığı tablo kafa karıştırıcı.

Mirette, "Bunu polisten bekliyorduk ama ordudan değil." diyor ve soruyor:

"Neden kardeşimi gözaltına aldınız? O ne yaptı?"

Ancak dinmeyen korkuya rağmen, baba Muhammed, umutlu olmaya devam ediyor.

Metin bir şekilde, Ziyad için "Geri döneceğine eminim." diyor ve ekliyor:

"Ülkenin geleceğine baktığımda gördüğüm demokrasi, demokrasi ve demokrasi."