Mısır Meclisi fesih kararına rağmen toplandı

Mısır Parlamentosu, yönetimi elinde bulunduran Yüksek Askeri Konsey'in fesih kararına rağmen yeniden toplandı.

Bu hareket yeni Cumhurbaşkanı Mursi'yi hem yüksek mahkeme hem de ordu ile karşı karşıya getirmiş oldu.

Toplantı sadece beş dakika sürdü. Bu parlamento üyelerinin sadece sembolik bir güç gösterisi yapmak istemiş oldukları şeklinde yorumlandı.

Ancak bu çıkış Mursi ile geçen hafta çıkan parlamentonun feshi ile ilgili yargı kararının arkasında durduğunu açıklayan ordunun arasını daha da açtı.

Ancak şimdilik taraflar temkinli hareket ediyor. Çünkü ordu oldukça güçlü olsa da sokaklarda çok fazla destek görmüyor buna karşılık Müslüman Kardeşler'in Cumhurbaşkanı Mursi halkın desteğini arkasına almış durumda.

Güvenlik güçleri bugün parlamentoya gelen milletvekillerini durdumak için herhangi bir girişimde bulunmadı.

Bütün bunlar olurken özel bir panel de Mübarek sonrası Mısır'ının yeni anayasasını oluşturmak için çalışmalarına devam ediyor.

Ancak ordu ile Müslüman Kardeşler arasında yaşanan bu tip gerginliklerin anayasa yaratma sürecini sekteye uğratabileceğinden endişe duyuluyor.

Parlamento krizi

Anayasa Mahkemesi parlamento seçimlerinde parti üyesi adayların bağımsız adaylar için ayrılmış olan koltuklar içinde yarışmasının yasalara aykırı olduğuna karar vermiş, bu nedenle 508 milletvekilinin üçte birinin yasal yollarla seçilmemiş olduğunu söyleyerek meclisin feshine karar vermişti.

Mahkeme Salı gününün ilerleyen saatlerinde yeni Cumhurbaşkanı'nın yönetiminin kanunlara uygunluğu ile ilgili üç davada karara varacak.

Bir başka mahkeme de Mursi yönetimi ile ilgili çeşitli şikayetlerle ilgili olan kararını 17 Temmuz'da açıklayacağını söyledi.

Ayrıca Mursi'nin yeni anayasanın yürürlüğe girmesinin ardından bir kez daha seçime gitmesi bekleniyor.

Bu nedenle Cumhurbaşkanı'nın böyle krizler ile zaman kazanmaya çalıştığı da iddia ediliyor.

Parlamento ile ilgili bu kriz Arap Baharı sonrasında Mübarek'i deviren ve artık birlik arayışında olan Mısır'ın birkez daha bölünmesine neden oldu.

Devrim sırasında Mısır'da suç oranı arttı, şiddetle sonuçlanan sokak protestoları sıradan hale geldi ve ekonomi büyük zarar gördü.

ABD'den uyarı

Bu haftasonu Mısır'a gidecek olan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ülkenin demokratikleşme sürecine zarar vermemek için Mursi ve ordunun farklılıklarını bir yana bırakarak uzlaşmaları gerektiğini söyledi.

Viyetnam gezisi sırasında konuşan Clinton ''Problemlerin olmasını anlıyoruz ancak tarafların diyaloğa önem verip demokratikleşme sürecini sekteye uğratacak boyuta ulaşmadan sorunlarını çözmek için çabalamaları gerektiğini düşünüyoruz'' dedi.

Olay yaratan toplantıda konuşan parlamento sözcüsü Saad el Katatni milletvekillerine ''güçler ayrılığı ilkesine duyulan saygı ve hukukun üstünlüğüne olan inanç'' nedeniyle mahkeme kararına karşı gelmemeleri gerektiğini söyledi.

Parlamento sözcüsü temyiz mahkemesine başvurulacağını da söyledi.

Ancak temyiz mahkemesinin ordu tarafından da desteklenen bu kararı yeniden gözden geçirip geçiremeyeceği henüz bilinmiyor.

Hem Mursi hem de Katatni daha önceki Mısır hükümetleri tarafından dışlanmış olan köktenci Müslüman Kardeşler'in üyesi.

Ordu'dan uyarı

Ordu konula ilgili yaptığı tek açıklamada açık bir şekilde Mursi'yi uyardı ve silahlı kuvvetlerin ''anayasa, yasallık ve hukukun'' yanında olduğunu söyledi.

Ordu Mübarek'in düşüşünün ardından iktidarı 30 Haziran'da Mursi'ye teslim etmiş ancak parlamentonun yokluğunda yasama görevini ordunun sürdüreceğini söylemişti.

Generaller ayrıca Mursi'nin bir çok önemli yetkiye sahip olmasını da engelledi.

Mursi bugün ikinci kez bir askeri mezuniyet törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı'nın bu tercihi halka ordu ile iktidar arasındaki uçurumun sanıldığı kadar derin olmadığını gösterme çabası olarak yorumlandı.

Mezuniyet törenine ülkenin güçlü generalleri de katıldı.

Daha önceki üç Mısır Cumhurbaşkanı'ndan farklı olarak Mursi'nin askeri bir geçmişi bulunmuyor.

Yeni düzenlemeler sayesinde Mursi şuanda Mısır ordusunun başkomutanı değil ve savaş açma yetkisi bulunmuyor.