Mısır demokrasi arıyor

Coğrafi bakımdan Afrika ve Asya kıtalarının birleştiği alanda kurulu olan Mısır, demokrasi deneyimini geç de olsa yaşamak istiyor. Mısır'da cumhurbaşkanını halkın seçmesi bundan 5 yıl öncesinde bir hayal gibi görülüyordu. ABD'nin Ortadoğu Yol Haritası'nın ardından, Ortadoğu ülkelerinde demokrasi istenmesi ve ilk defa Müslüman Kardeşler Örgütü dışındaki muhalefetin de sesini yükseltmesi ile birlikte Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, çok adaylı ve cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği bir sistem için zorlandı. Geçtiğimiz yıl yaşanan bu olayların sonrasında Ghad (Yarın) Partisi Lideri Ayman El Nour'un (41) tutuklanması, hükümet üzerindeki Amerikan baskısını arttırınca iktidar seçim sisteminde değişiklik yapmak zorunda kaldı. Ülkedeki devlet bürokrasisi, bürokrasinin statükoyu korumak istemesi her ne kadar muhalefetin halka ulaşmasına engel teşkil ediyorsa da çarşamba günü yapılacak seçim demokrasi açısından büyük önem taşıyor. Kampanyalar beklenildiği gibi renkli geçmemiş olsa da çabalar Mısır'ın demokrasiye doğru yaklaştığının belirtisi olarak görülebilir. Ülkede seçim yasakları başladı. Fakat hükümet, yasakları kamu kurumlarının desteği, muhalefet de internet yolu ile delme eğilimi gösteriyor. Seçimlerde yabancı gözlemci kabul edilmezken halk üstünden eski seçimlerin psikolojisini atamadığı için Mübarek avantajlı duruma geçiyor. Muhalefetin en güçlü adayı olan Ayman Nour, bu seçimlerde olmasa bile gelecekten oldukça umutlu görünüyor. Seçimlerin en yaşlı adayı olan Ümmet Partisi Lideri Ahmed El Sabahi (90) ise ülkede fesi yeniden getireceğini ve kıyafet devrimi yapacağını vaat ederken, Wafd Partisi Lideri Dr. Nouman Guma, partisinin geçmişte İngilizlere ve İsrail'e karşı verdiği direnişlerin ülkedeki olumlu havasını arkasına almaya çalışıyor. Nasırist ve Tağamma Partileri cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot etti, Müslüman Kardeşler Örgütü ise seçimlerde aday göstermedi ve hiç bir adayı desteklemediğini açıkladı. Örgüt Ekimde yapılacak parlamento seçimleri ile iktidara gelmeyi hedefliyor. 5 bin yıl öncesinden bu güne firavun, kral, diktatör ve paşalar tarafından yönetilen Mısır, ilk defa bir demokrasi deneyimi yaşamaya çalışırken Mısır'daki seçimler hem İsrail hem de Arap ülkeleri açısından önem taşıyor. Muhalefetin güçlü adayları, seçimlerde İsrail ve ABD aleyhine sert mesajlar veriyor. Bu durum İsrail'i rahatsız ederken Mısır seçimlerini Arap ülkeleri de yakından izliyor. Çoğu krallık ve diktatörlük ile yönetilen ülkeler; sistem, ekonomi, eğitim ve gelenek gibi bir çok konuda Mısır'ı takip ettiğinden dolayı seçimler, cumhurbaşkanını halkın belirlemediği Arap ülkelerini de yakından etkileyeceğe benziyor. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Avrupa Parlamentosu'nun sonuçlarını yakından takip ettiği Mısır seçimleri, bir çok eksiği olsa da Mısır'ı demokrasiye götürecek.