Miroğlu, Sakık ve Akit nasıl aynı safta buluştu?
Abone olŞemdin Sakık'ın PKK destekçisi olarak suçladığı Ahmet Altan'dan çarpıcı bir yorum: Akit, Miroğlu ve Sakık nasıl aynı safta birleşti?
İNTERNETHABER.COM
Ergenekon davasındaki gizli tanıklardan olduğu ortaya çıkan PKK itirafçısı Şemdin Sakık'ın Taraf gazetesi ve Altan ailesine dönük suçlamaları ilginç bir polemiğinde kapısını araladı. Taraf'ın tepe ismi Ahmet Altan bugünkü yazısında Sakık'ın suçlamalarıyla ortaya çıkan tabloya çarpıcı bir yorum getirdi.
MİROĞLU, SAKIK VE AKİT NASIL AYNI SAFTA BİRLEŞTİ?
Şemdin Sakık'ın Taraf gazetesi ve Ahmet Altan ile Yasemin Çongar'ı hedef gösterdiği ifadesini yorumlayan Ahmet Altan çarpıcı bir noktaya dikkat çekti. Gazeteden olaylı bir şekilde ayrılan Orhan Miroğlu ile Şemdin Sakık'ın aynı dili ve aynı söylemi kullandığını vurgulayan Altan, Akit gazetesinin de bu söylemi manşetine taşıdığını hatırlattı. Bunun bir tesadüf olmadığını katdeden Ahmet Altan, Miroğlu’nun Taraf'a ağır suçlamalar yönelttikten sonra Başbakan tarafından kabul edildiğinin altını çizdi. "Miroğlu’nun suçlamalarının yanına çocuğumun resmini “PKK yandaşı” diye koyan gazetenin yöneticisinin başbakanın“çok yakını” olması nasıl açıklanmalı sizce?" diye soran Ahmet Altan, Sakık'ın suçlamalarının bir merkezden kendisine ezberletilmiş olduğunu ima etti.
İşte Altan'ın yazısındaki ilgili bölüm:
"Üstelik de yalan söylüyor, ne ben, ne Yasemin Çongar Öcalan’la görüştü… Mehmet Altan ise Kandil’e hayatında hiç gitmedi… Öcalan’ı ya da bir PKK liderini hayatında hiç görmedi.
Diğer demokrat yazarları da suçlayan Sakık’ın bizimle ilgili sözleri, Orhan Miroğlu’nun gazeteden ayrılırken söyledikleriyle, Miroğlu’nun demecini manşet yapan Akit gazetesinin suçlamalarıyla bire bir örtüşüyor.
Sakık, Miroğlu ve Akit nasıl biraraya toplanabildiler, nasıl nerdeyse “kelimesi kelimesine” aynı ifadeleri kullanabiliyorlar?
Bunun bir “tesadüf” olduğuna inananmak çok zor.
Bir “güç”, bizi hedef göstermek için belli ki bir kampanya yönetiyor.
Sakık’ın sözlerinde özellikle bir cümle ilgimi çekti.
Bütün bu lafları söyledikten sonra, “bunlar benim yorumum değil” diyor.
Kimin yorumu peki?
Sakık, kimin yorumlarını söylemek için çıktı oraya?
Kim o “yorumları” Sakık’a söyletti?"
Yazının tamamını okumak için
ŞEMDİN SAKIK, TARAF VE ALTAN İÇİN NELER DEMİŞTİ?
28 Şubat'ta adı andıçla özdeşleşen Şemdin Sakık, Ergenekon davasında gizli taık olara andıçlamaya devam ediyor. Ağustos ayında Yeni Akit gazetesine gönderdiği mektupla Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'ı hedef gösteren Sakık, dün de mahkemede, "Taraf gazetesinin örgüt bülteni mi yoksa ulusal bir gazete mi olduğu anlaşılmamaktadır. Öcalan'ın her sözü manşetten veriliyor. 2007'den günümüze kadar süren şiddette her kişinin isminin altında Taraf gazetesi vardır" diye konuştu.
Şemdin Sakık, şunları kaydetti:
"Açlık grevlerinin ölüm grevlerine dönüşebileceğini söyledim. PKK şiddetinin bir boyutunu da böyle algılamamız gerekiyor. Elbette inkâr edilen hakların bunda rolü var. Bu günlere getirilmesinde dış güçlerin, Amerika, komşu ülkelerin hep vardı. Bunların rolü kadar solcu geçinen, liberal solcu etiketi takanlar, Altan'lar buna girer. Bunların hepsinin bir biçimde bu şiddetin sürmesinde katkısı vardır. Bunlar benim yorumum değildir."
Sakık, mahkemede bazı sorulara davada isimleri hiçbir şekilde geçmeyen Taraf yöneticileri ile diğer gazetecileri açıkça hedef göstererek yanıt verdi.
"Öcalan'ın yanına gelen hiçbir gazeteci, yalnızca gazeteci değildir. Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Altan kardeşler, Yasemin Çongar, gazetecilik için gelmediler. Onların görüşme amacının örgütün askerî gücünü kullanmak olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.