Miraçtan gelen 5 müjde!
Abone olBugün Miraç Kandili... Peki Peygamberimizin Miraç'tan getirdiği 5 müjdeyi biliyor musunuz?
Bu gece Müslüman alemi Miraç Kandili'ni kutlayacak. Miraç,
Peygamber Efendimizin bir gece Mescid-i Haram'dan Mescid-i
Aksa'ya, oradan da Yüce Allah'ın huzuruna vardığı,
içerisinde pek çok hikmet ve sırların bulunduğu mübarek bir
yolculuğun adıdır. Peygamberimiz miraçtan beş müjde ile
döndü. İnsanlığa beş hediye getirdi.
Mehmet Paksu peygamberimizin Miraç'tan getirdiği 5 hediyeyi
şöyle yazdı:
Miracın beş hediyesinden birincisi: İnsanın sonsuz
ihtiyaçları, sayısız düşmanları vardır. Fakat buna karşı aciz,
fakir, perişan durumda bulunuyor.
Oysa insanın bütün ihtiyaçlarını karşılayacak, bütün düşmanlarını
alt edecek sonsuz kudret sahibi birisi vardır. İnsan O'nu tanır,
O'na yaklaşır ve O'na kul olursa bu geçici dünya konağında Cennet
adayı bir misafir olarak yaşar. Peygamberimiz miraçta bütün iman
esaslarını; melekleri, ahireti, Cenneti ve Allah'ın
cemalini, güzelliğini gözleriyle gördü ve geldi bize haber verdi.
Bizim de bu nimetlere ulaşacağımızı haber verdi.
Miracın ikinci hediyesi: Peygamberimiz miraçtan
Kâinatın Sahibi'nin, Alemlerin Rabbi'nin razı olacağı ve seveceği
şeylerin neler olduğu müjdesini getirdi. İnsan saygı duyduğu,
iyiliğini gördüğü bir büyüğüyle görüşmek ister, onu sevgisini
kazanma yollarını arar, der ki: "Keşke yolunu bulsam, doğrudan o
zatla görüşsem de, benden ne istiyor anlasam, onun hoşuna giden
şeyleri bilsem." Bunun gibi bir insan da, "Ne yaparsam Allah beni
sever, nasıl hareket edersen Allah'ın hoşnutluğunu kazanırım?" diye
Rabbi'nin razı olacağı şeyleri merak eder. İşte Peygamberimiz,
miraç dönüşü Allah'ın nelerden razı olacağı haberi getirdi.
Allah ile nasıl buluşacağımızı, nasıl görüşeceğimizin
yollarını anlattı. Yüce Yaratıcı ile beraber olmanın en güzel yolu,
O'nun razı olacağı en tatlı vesile, beş vakit namazda huzura
çıkmaktır.
Miracın üçüncü hediyesi: Peygamberimiz ebedi saadetin
definesini gördü, anahtarını alıp getirdi, insanlara ve cinlere
hediye etti. Bu müjdenin önemini şu örnekten anlıyoruz:
İdam sehpasına çıkarılan bir adam ipi çekileceği bir anda
affedilse, bir de padişahın sarayının yanında kendisine bir saray
verilse ne kadar sevinir. İşte insan da öldükten sonra yok
olma gibi bir tehlike ile karşı karşıya kaldığı bir anda
Peygamberimizin getirdiği bu müjde ile sonsuz bir sevince ulaşır.
Aynı sevinci bütün insanlar ve cinler sayısınca düşürülse müjdenin
azameti daha açık büyüyecektir.
Miracın dördüncü müjdesi: Peygamberimiz bize
Allah'ın nur cemalini görme hediyesini getirdi.
Kendisi Rabbinin cemalini gördüğü gibi, Cennette de mü'minlerin
göreceği müjdesini verdi. Bir insan çok sevdiği birisini görmek
için, onun yolunda her şeyini feda eder, gerektiğinde canını bile
göze alır. İşte, gördüğümüz ve göremediğimiz bütün güzeller ve
güzellikler O'nun eseri, bütün nimetler O'ndan geliyor, hayat ve
hayatla gelen ne kadar güzel şey varsa hepsi O'nun güzelliğinden
kaynaklanıyor. Bütün aşklar, sevgiler, muhabbetler ve saadetler
O'nun katından bize ulaşıyor. Bunun içindir ki, Allah'ın cemalini
görmek Cennetin bütün nimetlerini gölgede bırakıyor.
Miracın beşinci müjdesi: Cenab-ı Hakk'ın en nazlı
sevgisinin insan olduğu miraçla anlaşıldı. İnsan aciz, zayıf ve
muhtaç bir varlık iken, Allah ile yakınlık kurunca öyle bir makama
ulaştı ki, bütün kainat üstünde bir mertebe kazandı. Nasıl ki
rütbesiz düz bir ere, "Sen paşa oldun" dense dünya çapında bir
sevince ulaşır. Bunun gibi, sürekli ayrılık acısı çeken, yok olma
korkusuyla endişeler içinde kıvranan bir insana da, "Sen öldükten
sonra yok olmayacaksın, ebedi bir Cennete gideceksin. Hayalinin
hızında, ruhunun genişliğinde, kalbinden geçen her şey önüne
gelecek, o âlemde Rabbinin cemalini göreceksin" müjdesinin
verilmesi her şeyin üstünde bir rütbe kazandırır.
Kaynak: Bugün