Minik Sılanın ACI HİKAYESİ

Ne hüzünlü bir hayat hikeyesi bu. Usta tiyatro oyuncularının bile kıskandıran acı ve dram sahipleri var dolaşıyorlar aramızda. Antalya'nın Alanya ilçesinde 2 yaşındaki minik Sıla'nın kısacık hayatı hüzünle noktalandı. Doğarken ağlayan Sıla'nın kısa hayatına sığdırdığı çileler yaşından büyük oldu.

Üvey babasından yediği dayak onu ölüme yolladı. Minik Sıla'nın beyin ölümü gerçekleşti. Hep acı çekmişti. Annesine göre o sara hastasıydı. Sevgi ve merhamet onun yanına uğramamıştı zaten. Üvey babanın soğuk bakışları onun ruhunu üşütmüş hasta etmişti. Daha çevresini tanıyamadan şiddeti ve öfkeyi öğrenmişti. Sevgiyle büyüyen çocuklar kadar şanslı değildi. Şiddet onu büyütmedi aksine kuruttu bıraktı. Çekip aldı onu bu karmaşık ve çileli hayattan..

Nikahsız bir hayat yaşıyorlardı F.Ö. ile E.B. Sıla hastaneye yataktan düşme teşhisiyle getirildi. Doktorlar bunun böyle olmadığını anlayınca polis devreye girdi ve acı gerçekler ortaya çıktı. İnşaat işçisi üvey babanın zalim elleri körpe bedeni fena hırpalamış, minik beden bu dayağa daha fazla dayanamamıştı.

Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan üvey baba E.B., Alanya B Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Ama giden geri gelmiyordu. Hayata başlayamadan gitti Minik Sıla.. Ölümü bile trajikti. Kendisini bekleyen kimse olmadı. Annne F.Ö hastanede yoktu. Hastane koridorlarında onun için dua edecek kimse çıkmadı. Garip geldi garip gidiyor bu dünyadan minik Sıla...