İzmir'in Çiğli İlçesi'nde, kreş servisinde unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne neden skandallar zincirinin okul sahibi tarafından önce yerinden sökülüp saklanan sonra polisin araştırmalarıyla bulunan görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, Alperen ve arkadaşlarının servis aracı ile saat 08.08'de kreşin önüne getirildiği, okulda olmadığı saatler sonra fark edilen Alperen'in cansız bedeni ise 17.01'de, bir görevlinin kollarında bina içine alındığı görüldü. Okul içinde 2 dakika 41 saniye tutulan Alperen'in, bu kez 17.03'te üzerine çarşaf sarılı olarak çıkartılıp hastaneye götürüldüğü saptandı. Çiğli Köyiçi Mahallesi'nde geçen 15 Ağustos'ta meydana gelen olayda, Serkan Sakin ile Buket Sakin çiftinin oğulları Alperen Sakin, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'na götürülmek üzere 47 yaşındaki servis şoförü T.İ. ile rehber personel 17 yaşındaki D.K.'ya teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada D.K., ağlayan bir öğrenciyi alarak okula girdi. Serviste uyuyan Alperen'i fark etmeyen şoför, aracı okulun yanında bulunan ve otopark olarak kullanılan boş arsaya çekti. Alperen'in kreşte olmadığını saatler sonra fark eden öğretmenler ile görevliler, okul ve bahçesini aramaya başladı. Aramadan sonuç alınamayınca okulun güvenlik kamera kayıtları incelendi. Görüntüleri izleyen okul yöneticileri ve öğretmenler Alperen'in okula hiç girmediğini gördü. Bunun üzerine okul servisine bakan görevliler, minik Alperen'in, sabah oturduğu koltukta cansız bedenini buldu. Okul yöneticileri polise verdikleri ilk ifadelerinde gerçeği sakladı, Alperen'in uyku saatinde uyutulduğu ve bir daha uyanmaması üzerine hastaneye götürüldüğü söylendi. Bu durumdan şüphelenen polis, bir görevlinin ifadesinden yola çıkarak olayı aydınlattı. Alperen'in kreş servisinde unutulduğu için öldüğü ortaya çıkarıldı. Soruşturma kapsamında servis şoförü T.İ. ile okulu müdürü Y.İ. tutuklandı. Skandalla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda; "Özel sevgi Yumağı Anaokulu kurucusu olan Y.İ., kurumun mes'ul müdürünün okulda bulunmadığı dönemde, okul içindeki gerekli kontrolleri tam olarak yapmamış. İnisiyatif tamamen çalışanlara bırakılmış, olay günü sabah saati okula uğranılmasına rağmen yoklama sorgulanmamış, D.K. 2 Mayıs 2017 tarihinde işe başlatılmasına rağmen gerekli bildirimlerde bulunulmamış, yeterli eğitim verilmemiş, yine aynı personel için verilen ifadede 'Çünkü bana göre vasıfsız elemandı' şeklinde nitelendirilmeye ve yaşı da tutmamasına rağmen servis ablalığı görevinde çalıştırılmış. Ailelerden teslim alınan çocukların okula varışında gerekli karşılama yapılmamış. Yoklamanın erken saatte alınmaması sorgulanmamış. Kurumda acil durum eylem planı yapılmamış. İlk yardım müdahalelerinde bulunacak personel yetiştirilmemiş" denildi. Tüm Türkiye'de tepkiye neden olan olay sonrasında soruşturmayı yürüten savcı, tutuklu sanıklar servis şoförü T.İ., eşi okul sahibi Y.İ., tutuksuz sanıklardan servis görevlisi D.K., sorumlu (mesul) müdür B.G. hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme neden olmak', 'Suç delillerini yok etmek' suçlarından toplam 14'er yıl hapis cezası istendi. Öğretmen A.G. hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermekten 6 yıla kadar hapis cezası, okul çalışanı A.S. hakkında ise suç delillerini yok etmekten 5 yıla kadara hapis cezası talep edildi. Sanıkların, Karşıyaka 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Baba Serkan Sakin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Alperen'in ölümüne ilişkin ortaya çıkan güvenlik kamerası kayıtlarına ilişkin fotoğraf karelerini görünce çok üzüldüklerini belirtti. Fotoğrafların kendisine kısa süre önce ulaştığını belirten Sakin, "Ben çocuğumun bu şekilde taşındığı görmekten dolayı çok üzgünüm. Kamera görüntülerinin saklandığını daha önce de söylemiştik. Bu görüntüler bizim ihmal iddialarımızın doğru olduğunu kanıtlıyor. Bu kareleri eşimden bile saklamıştım. Görünce acımız katlandı. Diyecek söz bulamıyorum. Ama yapacak bir şey yok. Olan oldu. Artık başka Alperenler ölmesin istiyorum. Sorumluların adalet karşısında en ağır cezayı almasını diliyorum." dedi. Milliyet.com.tr » Gündem » Haber » Alperen'in babası: Görüntüleri eşimden bile saklamıştım11.11.2017 - 15:37 | Son Güncelleme: 11.11.2017-15:44 Alperen'in babası: Görüntüleri eşimden bile saklamıştım İzmir'de 3 yaşındaki Alperen Sakin'in okul servis minibüsünde unutulmasının ardından ölümüyle ilgili güvenlik kamerası görüntülerine ait fotoğraf kareleri ortaya çıktı. Baba Sakin, "Ben çocuğumun bu şekilde taşındığı görmekten dolayı çok üzgünüm. Kamera görüntülerinin saklandığını daha önce de söylemiştik. Bu görüntüler bizim ihmal iddialarımızın doğru olduğunu kanıtlıyor. Bu kareleri eşimden bile saklamıştım" dedi. CROPYSitene Ekle Alperen'in babası: Görüntüleri eşimden bile saklamıştım Haberin diğer fotoğrafları için tıklayın AA Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde önceki gün görülen davanın dosyasına giren görüntülere ait fotoğraflarda küçük Alperen'in baygın halde servis minibüsünden alınarak bir öğretmenin kucağında anaokuluna sokulduğu, bu sırada çevredekilerin telaş yaşadığı görülüyor. Baba Serkan Sakin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Alperen'in ölümüne ilişkin ortaya çıkan güvenlik kamerası kayıtlarına ilişkin fotoğraf karelerini görünce çok üzüldüklerini belirtti. Fotoğrafların kendisine kısa süre önce ulaştığını belirten Sakin, "Ben çocuğumun bu şekilde taşındığı görmekten dolayı çok üzgünüm. Kamera görüntülerinin saklandığını daha önce de söylemiştik. Bu görüntüler bizim ihmal iddialarımızın doğru olduğunu kanıtlıyor. Bu kareleri eşimden bile saklamıştım. Görünce acımız katlandı. Diyecek söz bulamıyorum. Ama yapacak bir şey yok. Olan oldu. Artık başka Alperenler ölmesin istiyorum. Sorumluların adalet karşısında en ağır cezayı almasını diliyorum." dedi. İzmir'in çiğli ilçesinde 15 Ağustos'ta, anaokuluna gitmek için Sabah saatlerinde evden alınan ancak unutulduğu okul servis minibüsünde baygın bulunan 3 yaşındaki Alperen Sakin, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede, okulun kurucusu Yurdagül ve servis şoförü eşi Taner İşgören'in 3 yıldan 14 yıla kadar, servis ablası olarak çalıştırılan D.K. ile okul müdürü B.G'nin 3 yıldan 9 yıla kadar, usta öğretici A.G'nin 2 yıldan 5 yıla kadar, A.S'nin ise 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.