Mimarlar Odası'ndan Nâzım Kitabı: Hayal Ediyorum
Abone olNâzım Hikmet’in Türkçede ilk kez yayımlanan bir yazısının bulunduğu bir kitapçık şairin doğum gününde özel bir baskıyla mimarlardan armağan
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent
Şubesi Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği, Nâzım Hikmet’i
doğumunun 113. Yıldönümünde, 17 Ocak 2015 Cumartesi günü, saat
16.00’da Bakırköy’deki binalarında M. Melih Güneş’in söyleşisi ve
özel bir yayınla anıyor.
Kitapta, 1960 yılında Arhitektura SSSR (SSCB Mimarlığı) dergisinde yayımlanan Nâzım Hikmet’in mimarlığa dair görüş ve umutlarını içeren, Mustafa Yılmaz’ın Rusçadan çevirisiyle Hayal Ediyorum başlıklı Türkçede ilk kez yayınlanacak bir yazısının yanı sıra eserlerindeki mimarlığa dair bazı alıntılara da yer veriliyor.
Y. Mimar M. Melih Güneş’in hazırladığı ve Mimar Sinan’ın Yerinde
Olmak başlıklı bir yazısıyla sunduğu kitapta Türkçesi hâlâ
yayımlanmamış Prag Saat Kulesi adlı oyunundan bir replik de Nâzım
Hikmet’in Türkçesiyle ilk kez yayımlandı. Sınırlı sayıda basılan ve
satışı yapılmayacak kitabın tüm nüshaları elle mühürlenip
numaralandırıldı.
NAZIM HİKMET'İN TÜRKİYE'DE İLK KEZ
YAYIMLANAN BİR YAZISI: "HAYAL EDİYORUM"
Ben yazarım ve mesleğim gereği mimariyle aramda sıkı bir bağ
var. İster müzik, ister resim, isterse de edebiyat olsun, her türlü
sanat eserinin temelinde mimari düşünüş ve kompozisyon prensibi
yatar.
...
İnşa etmekte olduğumuz toplumun temel özelliği bir sevinç
şöleni oluşudur. Çünkü sevince giden yoldaki bütün engelleri,
insanın insan, sınıfın sınıf, halkın halk ve ırkın ırk üzerindeki
egemenliğini ortadan kaldırıyoruz. Bu egemenlik biçimlerini
üretimde, bilimde ve sanatta ortadan kaldırıyoruz, bu nedenle
mimarlarımızın projelerinde insanın insan, sınıfın sınıf, halkın
halk ve ırkın ırk üzerindeki boyunduruğunu temsil eden yapılar yer
almamalıdır. Sınıfsız toplumumuzda hiçbir yapı bana kendimi küçük
hissettirmemelidir. Hatta büyük liderlerimizin müzeleri karşısında
bile korku ve tapınma değil, gurur, sevgi ve saygı gibi duyguları
yaşamalıyım. Uzun lafın kısası, sosyalist mimari her şeyden önce
insanın içinde bir sevinç duygusu uyandırmalıdır demek istiyorum.
Sevinç duygusu da ayrıca uyandırır çünkü biçimci değil. Son
tahlilde biçimini içeriği belirliyor.
PRAG SAAT KULESİ OYUNUNUN
ELYAZMASINDAN:
“...şehirler en iyi, en akıllı evlatlarının gözlerini oymamalı! Şehrin akıllı, iyi yürekli evlatları da kendilerine kötülük edenler oldu diye bütün şehirden öç almaya kalkışmamalı, ona armağan ettiği emeklerinin en güzel verimini yok etmemeli.”
M. MELİH GÜNEŞ'İN YAZISINDAN:
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin Bakırköy’deki Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği’nde, “Mimarlığa Dokunanlar” proğramı kapsamında sayılabilecek bir söyleşiyle Nâzım Hikmet’i 2015 yılının Ocak ayında anmaya karar verdik.
Türkçe’de hiç yayınlanmamış, hatta bilinmeyen bu yazısının yayın haline getirilip Nâzım Hikmet’in külliyatında bir boşluğun daha giderilmesine, mesleki ve kurumsal küçük bir katkı isteği oluştu. Nâzım Hikmet’in Yapı Kredi Yayınları’ndan yayımlanmış külliyatındaki mimarlığa dair yazı ve şiirlerinden az sayıda seçtiğimiz kısa alıntılarla “tadımlık” özel bir yayın oluşturmaya çalıştık.
Nâzım Hikmet’in Ekber Babayef’e yazdığı bir mektubundaki tanımıyla bu “kitapçağız” mimarlıkla meselesi olan, bunu eserlerinde gözeten Nâzım Hikmet’e ve varlığına bir gönül teşekkürü, mimarlık ve edebiyat dünyamıza küçük, sevinçli bir armağandır.