Mimar Sinan bu hataya kahrolurdu
Abone olHala çözülemeyen sırlarıyla Süleymani'ye bir kez daha şaşırttı. Bu kez camide 150 yıllık bir hata bulundu.
Mimar Sinan'ın kalfalık eserim dediği Süleymani'ye
Camisi'nde sürdürülen restorasyon sırasında 150 yıllık bir hata
ortaya çıktı. Prof. Dr. Hüsrev Subaşı'nın ortaya çıkardığı hat
hatası, uzun bir araştırma döneminin ardından düzeltilirken caminin
Kurban Bayramı'nda ibadete açılması düşünülüyor.
Projenin hat danışmanlığını yürüten Prof. Dr. Hüsrev
Subaşı Süleymaniye Camisi'nin ana kubbesindeki yazıların 1860'lı
yıllarda Sultan Abdülmecid zamanında görevlendirilen hattat
Abdülfettah Efendi tarafından yazıldığını söyledi.
Yaptıkları çalışmada, birbirine monte edilen çinkolardaki çivilerin
zamanla paslandığını ve hat yazılarının yüzde 65'inin
ortadan kalktığını gördüklerini belirten Subaşı, daha önce
alınan kalıp ve eski fotoğraflar üzerinden hareket ederek,
yazının aslına uygun biçimde ihya edilmesini sağladıklarını
anlattı.
Subaşı, yazının bir yerinde nakkaş veya hattat hatası
gördüklerinde, bunların düzeltilmesi noktasında 5-6
hattatın müzakere ederek karar verdiğini belirtti.
PANDANTİFLER YER DEĞİŞTİRMİŞ
5.5 metre çapındaki pandantiflerin de usulüne uygun biçimde ihya
edildiğini ifade eden Subaşı, şunları kaydetti:
''Kıbleye yakın ön pandantifte 'Başarıyı bana veren Allah'tır'
anlamında bir ayet var. Avluya yakın arka pandantifte de
''De ki ey Peygamber, her şeyi yaratan Allah'tır'
anlamında bir ayet var. İnsan camide böyle bir şey yazacak olsa,
herhalde 'Her şeyi yaratan Allah'tır' ifadesini ön tarafa koyar,
diğerini ise arka tarafa koyar bir nevi eserin imzası gibi. Bu
durum bana mantıksız geldi ve bir arşiv araştırması yaptık.
Yaptığımız araştırmada 1970 yılına ait bir fotoğraf bulduk ve 'Her
şeyi yaratan Allah'tır' önde, 'Başarıyı bana veren
Allah'tır' yazısı arkada. Bunların neye istinaden
değiştirildiği yönünde hiç bir bilgi yok.''
AYETTEKİ EKSİK HARF
Ana kubbenin yazısının uygulamasında bir sıkışma gördüklerini,
bunun hat kurallarına göre olmaması gerektiğini tespit ettiklerini
belirten Subaşı, ''Yazı mükemmel yazılmıştı ancak 8 metre çapındaki
bir yazı büyük bir alanı işgal ediyor. Dörde veya ikiye
bölerek tozlamış olmalılar. Kalemkar ekibi, parça parça
yazıyı tozlarken bir yerde sıkıştırmak zorundaydılar ve biz bunu
fark ettik. Kendi hattatlar kurulumuzda bunun müzakeresini yaptık
ve düzelttik'' diye konuştu.
150 yıl önce ana kubbeye yazılan ayetin bir harfinin unutulduğunu
gördüklerini anlatan Subaşı, Abdülfettah Efendi'nin en az 30
yazısını incelediklerini ve camideki yazıyı yazdığı zamanlardaki
kompozisyonlarında yer alan ''h'' harfini elle
aldıklarını ve bu harfi olması gereken yerine koyduklarını
belirtti.