Milliyet'in yalan haberleri sürüyor
Abone olGrubun gazeteleri tarafından Dinç Bilgin ile ilgili de yalan haber yapıldığını belirten Sarıer, kartel medyanın hedefini anlatıyor.
Basında güven ve ko-medya!..
Hey okur milleti!
Allah'ın sevgili kuluymuşsunuz ki, hergün bütün gazeteleri okumak zorunda değilsiniz. Ya bizim çektiğimiz bu işkenceye maruz kalsaydınız!
Önce bir "YÖK-İHL" tartışması yaratıldı, Türk ekonomisinin poposuna 5 milyar dolar kaçtı.
Bununla yetinmediler, ardından, öğretmenevi, açık göbek, kapalı çarşaf teranesine sarıldılar, dinci medya ile kartelci medya gırtlak gırtlağa geldi.
Akıllarını "gizli teşkilat pusuları" ile bozmuş dinci medya yazarları, "çarşaf senaryosu"na dört elle sarılırken; somonculuk ve şarapçılığın yanında
tamamen misyonları kendilerinden menkul olmak üzere "cumhuriyet muhafızlığına" soyunmuş kartel yazarları da karşı cepheyi genişlettiler.
Bunların yürüttüğü tartışmaların gayri samimiyeti insanı tiksindiriyor. Dinci yazarların "tutuculuğu" ile kartelcilerin haybeden jandarmalığı yetti artık!
Çünkü her iki tarafın da "gerçek Türkiye" ile ilgileri yok!
Bir de, meselenin "yüz kızartıcı" veçheleri var.
O hır gür içinde bile kartelcilerin bir kesimi, ahlakın hiçbir tarifine sığmayacak bir tezgah açmayı ihmal etmedi.
"Basın'da güven" muhabbeti altında, bir yandan "kara çarşafa karşı göbek savunması" yaparken; bir yandan da, "düşman ilan ettikleri" bir basın patronunu bir kere daha "küçük düşürmek" maksadıyla "tarihi eser kaçakçısı" gibi sunmayı ihmal etmediler.
O gazeteye "güvenerek" okuyanların hiç olmazsa bir kısmı aldatılmış olsa yeterdi çünkü...
Neymiş?
TMSF'ye borcu bulunan basın patronunun evinde milyarlarca liralık de- ğerde tarihi eserler varmış... Müzeye kayıtlıymış eserler ama kayıt defteri kayıpmış... Yoksa TMSF'den kaçırılmaya mı çalışılıyormuş bu eserler,
TMSF ayakta mı uyuyormuş?
İşin aslı ne biliyor musunuz? Eserler müzeye kayıtlı, kaçak de- ğil!..
Kayıt defteri de kayıp değil!.. Eserlerden TMSF'nin de haberi var...
Durdukları yerde, TMSF'nin bilgisi dahilinde duruyorlar!..
Peki kartel medyası niye yalan habere başvuruyor? Üstelik "Basında Güven" işaretiyle maruf bir gazete bu uydurma habere niye ihtiyaç duyuyor?
TMSF ile borçlu basın grubu arasındaki anlaşmaları sabote etmek için...
Niye sabote etmeye çalışıyorlar? Çünkü hala gizli gizli bu kendilerine rakip basın grubunu, ele geçirmeye çalışıyorlar!
Biz ise, ille de karteli büyütmek ve bütün basını yutmak istedikleri için değil, son derece "güvenilmez gazeteciler" oldukları için bunların ipliğini pazara çıkarmaya devam ediyoruz.
Kartellerini başlarına çalsınlar! Ama bütün Türkiye'yi, "dürüst oldukları" yalanıyla uyutmaya kalkışmasınlar!
Kamuoyunun karnı tok artık.
Hey okur milleti!
Allah'ın sevgili kuluymuşsunuz ki, hergün bütün gazeteleri okumak zorunda değilsiniz. Ya bizim çektiğimiz bu işkenceye maruz kalsaydınız!
Önce bir "YÖK-İHL" tartışması yaratıldı, Türk ekonomisinin poposuna 5 milyar dolar kaçtı.
Bununla yetinmediler, ardından, öğretmenevi, açık göbek, kapalı çarşaf teranesine sarıldılar, dinci medya ile kartelci medya gırtlak gırtlağa geldi.
Akıllarını "gizli teşkilat pusuları" ile bozmuş dinci medya yazarları, "çarşaf senaryosu"na dört elle sarılırken; somonculuk ve şarapçılığın yanında
tamamen misyonları kendilerinden menkul olmak üzere "cumhuriyet muhafızlığına" soyunmuş kartel yazarları da karşı cepheyi genişlettiler.
Bunların yürüttüğü tartışmaların gayri samimiyeti insanı tiksindiriyor. Dinci yazarların "tutuculuğu" ile kartelcilerin haybeden jandarmalığı yetti artık!
Çünkü her iki tarafın da "gerçek Türkiye" ile ilgileri yok!
Bir de, meselenin "yüz kızartıcı" veçheleri var.
O hır gür içinde bile kartelcilerin bir kesimi, ahlakın hiçbir tarifine sığmayacak bir tezgah açmayı ihmal etmedi.
"Basın'da güven" muhabbeti altında, bir yandan "kara çarşafa karşı göbek savunması" yaparken; bir yandan da, "düşman ilan ettikleri" bir basın patronunu bir kere daha "küçük düşürmek" maksadıyla "tarihi eser kaçakçısı" gibi sunmayı ihmal etmediler.
O gazeteye "güvenerek" okuyanların hiç olmazsa bir kısmı aldatılmış olsa yeterdi çünkü...
Neymiş?
TMSF'ye borcu bulunan basın patronunun evinde milyarlarca liralık de- ğerde tarihi eserler varmış... Müzeye kayıtlıymış eserler ama kayıt defteri kayıpmış... Yoksa TMSF'den kaçırılmaya mı çalışılıyormuş bu eserler,
TMSF ayakta mı uyuyormuş?
İşin aslı ne biliyor musunuz? Eserler müzeye kayıtlı, kaçak de- ğil!..
Kayıt defteri de kayıp değil!.. Eserlerden TMSF'nin de haberi var...
Durdukları yerde, TMSF'nin bilgisi dahilinde duruyorlar!..
Peki kartel medyası niye yalan habere başvuruyor? Üstelik "Basında Güven" işaretiyle maruf bir gazete bu uydurma habere niye ihtiyaç duyuyor?
TMSF ile borçlu basın grubu arasındaki anlaşmaları sabote etmek için...
Niye sabote etmeye çalışıyorlar? Çünkü hala gizli gizli bu kendilerine rakip basın grubunu, ele geçirmeye çalışıyorlar!
Biz ise, ille de karteli büyütmek ve bütün basını yutmak istedikleri için değil, son derece "güvenilmez gazeteciler" oldukları için bunların ipliğini pazara çıkarmaya devam ediyoruz.
Kartellerini başlarına çalsınlar! Ama bütün Türkiye'yi, "dürüst oldukları" yalanıyla uyutmaya kalkışmasınlar!
Kamuoyunun karnı tok artık.