Milliyetçiler silahlanıyor mu?
Abone olİlnur Çevik'in sahibi bulunduğu New Anatolian Gazetesi'nin dört gün önceki manşeti kamuoyunda soğuk duş etkisi yarattı: Aşırı sağcılar Kürtler'e karşı silahlanıyor!..
Gazeteci-yazar İlnur Çevik'in İngilizce olarak yayımladığı New
Anatolian Gazetesi'nin dört gün önceki manşeti kamuoyunda şok
etkisi yarattı! Manşete göre "Aşırı sağ hücreler, Türkiye'nin
Kürtlerine karşı silahlanıyor!" Haberi köşesine taşıyan Milliyet
Gazetesi yazarı Taha Akyol, son günlerdeki yayılan haberlere dikkat
çekti:
- ANKARA'DA İngilizce olarak yayımlanan New Anatolian gazetesinin
üç gün önceki manşeti dikkatimden kaçmış, dün fark ettim. Manşet
şöyle:
"Aşırı sağ hücreler, Türkiye'nin Kürtlerine karşı
silahlanıyor!"
İlnur Çevik imzalı habere göre, Irak sınırından giren çok sayıda
kaçak silahları "İç Anadolu'da aşırı milliyetçi gruplar" alıyormuş;
amaçları, ileride, "Bala ve Haymana gibi İç Anadolu'da yaşayan
Kürtlere saldırmak"mış!
Korkunç! Haberin kaynağı "karanlık", İlnur Çevik "güvenlik
yetkilileri"inden (?) ve "muhafazakâr çevreler"den (?) istihbar
etmiş!
Bir zamanlar da "Refah tabanı silahlanıyor" diye böyle "karanlık"
haberler fısıldanmıştı!
İlnur Çevik, yeni çıkan ve birkaç yüz kişinin okuduğu gazetesine
ilgi çekmek için 'çapraz denetim' yapmadan bu asılsız manşeti
atıvermiş! Ama bu manşet, 'dolduruş'a ne kadar hazır hale
geldiğimizi göstermesi bakımından önemli.
* * *
TÜRKİYE etnik gerilime sürükleniyor! Tahriklerle paranoyalar
birbirini besliyor. Demokratikleşmenin sağladığı yumuşama
beklentisi, PKK'nin yan kuruluşları eliyle yaptığı kışkırtmalarla
gerilime dönüşüyor... Böyle giderse nereye varırız?! Bunu hepimiz
çok iyi düşünmeliyiz.
Geçenlerde Kürt kökenli politikacı Mehmet Ali Aslan'ın bir
açıklamasını okudum. Her zaman PKK'den uzak duran Aslan, özellikle
1960'lardan itibaren iç göçlerde Türklerin ve Kürtlerin iç içe
geçtiğini, artık "etnik federasyon" olamayacağını anlatıyordu.
Aslan çözüm olarak 'idari ademi merkeziyet'i savunuyor.
Aynı şekilde Feridun Yazar, Hürriyet'te Yalçın Doğan'a benzer
şeyler söyledi. Böyle örnekler pek çoktur.
Bu sağduyulu arayışların yanında, şoven Kürt milliyetçileri
Türkiye'nin doğu bölgesini "Kuzey Kürdistan" ilan ediyor! Ayrı
bayrak açıyor!.. Bunlar da Türk milliyetçiliğini tahrik
ediyor...
Nereye gidiyoruz?!!
* * *
DYP lideri Mehmet Ağar, güneydoğu gezisinde, Batman'da
partilileriyle beraber Kürtçe türkü söyledi. Ağar, Muş'ta güzel bir
konuşma yaptı:
- İşte bayrak, işte Gazi Paşa! Hepimizin! Hiç kimse Türk'ü Kürt'ten
ayıramaz!
Ağar'ın ayrı bayrak açanlara karşı ortak değerlerimizi vurgulayan
ve aynı zamanda Kürt kültürüne saygıyı seslendiren konuşmaları
büyük alkış aldı.
Geziye katılan DYP'li Celal Adan'ın gözlemi:
- Ağar, terörle mücadele döneminde halkla çok iyi diyalog kurmuş.
Şimdi siyasette bunun yansımasını görüyoruz.
Ben de Diyarbakır'ın şehit Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ı
hatırlıyorum; bu vatansever emniyet müdürünü Diyarbakır
gözyaşlarıyla uğurlamıştı.
Demek ki mümkün! Bir bayrak altında, birbirimizi öldürmeden,
birbirimizi anlayarak, sayarak yaşamak mümkün!
Siyasi ve sosyal bakımdan büyük ölçüde gerçekleşmiş bulunan bu
"entegrasyon" tablosunu 'ayrı bayrak' açarak etnik bakımdan
ayrıştırmaya çalışan DEHAP, bölgenin bütününde yüzde 25'in üstüne
çıkamıyor, sadece bir ilde yüzde 50'yi, dört ilde yüzde 40'ı
geçebiliyor.
Böyle bir vücudu 'Kürtlük' gibi veya 'Kürtsüz Türkiye' gibi ırkçı
duygularla ayırmaya kalkmak, canlı gövdenin bir parçasını baltayla
koparmak gibi ancak barbarca bir etnik savaşla mümkün olabilir!
Sağduyu ve itidal, herkes için hayat memat meselesidir.
Yazı: Taha Akyol
Kaynak: