Milliyet - Baykal kavgası
Abone olMilliyet Gazetesi'ni 'CHP Düşmanı' ilan eden Baykal'a gazeteden aynı sertlikte cevap geldi. Cevap yazısı, Baykal ile Milliyet'in arasını daha açacak gibi görünüyor!
Milliyet Gazetesi'nin cevabı: Baykal yalan söylüyor!>/B>
Yaklaşan CHP Kurultayı nedeniyle Milliyet okuyucuları arasında
düzenlediğimiz "Referandum"a en büyük tepkiyi CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal gösterdi. Sabah'a verdiği bir demeçte Milliyet'i şu
sözlerle suçladı: "Bu gazete, yazar kadrosunun tamamıyla CHP
yönetimine düşmanlık kampanyası yürütüyor. Partinin kendi işini
görmesine bile tahammülleri yok. CHP'yi de onlar yönetecek." "CHP
düşmanlığı tescilli olan, sözde bir araştırmacının yönetiminde
CHP'nin Başkanı kim olsun diye bir anket yapacaklarmış. Siz milleti
kör, alemi sersem mi zannediyorsunuz?" "Bu gazetenin dağıtım
şirketi CHP Ankara İl Başkanlığı'na telefon açıyor, 'karşı taraf
topluca gazete alıp anket dolduruyor, size de çok sayıda gazete
ayırdık, isterseniz alın doldurun' diyor. Halkın nabzını mı
tutuyorsunuz, tarafları kızıştırıp gazete satışını artırmayı mı
amaçlıyorsunuz? Yakışıksız ticaret, ilkesiz yayıncılık, yansıtmak
değil, yönlendirmek amacıyla yapılmış çarpıtmacı araştırmacılık."
İşte yanıtlar Deniz Baykal'ın iddialarına sırasıyla yanıt vereyim:
1 - Milliyet gazetesi yazarları, CHP yönetimine düşmanlık
kampanyası yürütmüyor. Milliyet yazarlarının ve yazı işleri
kadrosunun da CHP'yi yönetmek gibi bir hedefi yok. Ama öyle
görünüyor ki, Baykal'ın gazeteleri idare etmek gibi bir isteği var!
Milliyet yazarları, karşılaştığımız her olayda olduğu gibi CHP
Kurultayı ve CHP yönetimiyle ilgili kişisel fikirlerini yazıyorlar.
Bu fikirlerin kimin hoşuna gidip kimin hoşuna gitmeyeceği konusu,
yazarların düşüncelerini yazarken dikkat edeceği bir konu değildir.
Milliyet'in, hepsi saygın isimler olan köşe yazarları, başkalarının
hoşuna gitse de gitmese de, kendi bağımsız fikirlerini ve doğru
bildiklerini yazarlar. 2 - Baykal'ın "tescilli CHP düşmanı" dediği
Tarhan Erdem, CHP'nin Deniz Baykal'dan daha eski bir üyesi olarak
CHP'ye örgüt yöneticisi, milletvekili, bakan ve genel sekreter
olarak yıllarca hizmet etmiş saygın bir araştırmacı. Tarhan
Erdem'in Baykal'a verdiği kişisel yanıtı da aşağıda okuyacaksınız.
İspatlamalı 3 - Milliyet gazetesi yönetiminin, dağıtım şirketi
YAYSAT'a ve bu şirketin yönetiminin de kendi teşkilatına "CHP'ye
toplu gazete satışı yapılsın" şeklinde bir talimatı yoktur.
Baykal'ın bu iddiası, tamamen düzmece ve yalandır. Burada açıkça
yazıyorum: Baykal yalan söylüyor! Kendisine bu iddiasını
mahkemelerde ispatlama olanağı da tanıyacağız. Milliyet Referandumu
nedeniyle tarafların araştırmayı çarpıtma, manipüle etme
olasılıklarına karşı bir önlem olarak toplu gazete satışı sadece
Ankara'da değil, hiçbir ilde yapılmadı. Milliyet'in referandum
anketinin yayımlandığı günlerde Ankara'daki satış artışları şöyle
gerçekleşti: 14 Ocak 2005 Cuma günü: 278 adet. 15 Ocak 2005
Cumartesi günü: 632 adet. 16 Ocak 2005 Pazar günü: 192 adet.
Cumartesi günü artışının büyük bölümü Ankara Otogarı'nda (AŞTİ)
gerçekleşti. AŞTİ'deki bu yükselişin nedeni, okulların tatile
girmesi nedeniyle artan yolcu trafiğinden kaynaklanıyor. Aynı satış
noktasının benzer tatil günlerindeki satış artışının yüzde yüzlere
ulaştığı da dikkate alınırsa, bu artışta bir gariplik olmadığı da
görülecektir. Dimdik ayaktayız Sonuç olarak şunu söylemek
istiyorum: Milliyet, bugüne kadar katılımı en geniş araştırmayla
CHP'nin gerçek durumunu tespit etmeye çalışıyor. CHP'nin Genel
Başkanı'nın kim olacağı sorusu bizim bir sorunumuz değil. Bizim
aradığımız şey, okuyucumuzun merak ettiği şeydir: CHP'yi kim
yönetecek, kim ileriye taşıyacak? O nedenle henüz ne sonuç
verdiğini tam olarak bilemediğimiz "referandum"un sonuçlarını
açıklarken herhangi bir önyargıyla da hareket etmeyeceğiz. Gerçeği,
sadece gerçeği yazacağız. Deniz Baykal, belli ki yıpranmış
sinirleri ile kendisinin de farkında olduğu kaçınılmaz bir sonun
suçunu başkalarına yıkmaya çalışıyor. Gazetecilik yaşamımda böyle
çok siyasetçi gördüm. Kendi beceriksizlikleri için basını
suçlayanlar, gazetelerde yayımlanan yorumlara Baykal gibi tepki
gösterenler geldi, geçti.. Şimdi hiçbiri ortada yoklar ama ben
buradayım, Milliyet de dimdik ayakta! CHP Kurultayı'ndan sonra da
bu gerçek değişmeyecek. TARHAN ERDEM'İN BAYKAL'IN SÖZLERİNE YANITI
'Baykal CHP dostuysa, ben değilim' Deniz Baykal'ın, kendisiyle
ilgili sözlerine Tarhan Erdem'in yanıtı da şöyle: Sayın Baykal
partiye kaydolduğu zaman ben 17 yıllık partiliydim. Bu sürede, ocak
yönetim kurulu üyeliğinden, İstanbul il yönetim kurulu sekreter
üyeliğine kadar örgütün bütün kademelerine ve İstanbul milletvekili
adaylığına partililerin oyları ile seçilmiştim. Sonra, 1977'de
milletvekilliği ve parti genel yönetim kurulu üyeliği yaptım.
1999'da Sayın Altan Öymen'in başkanlığında genel sekreter oldum. O
dönemde, partinin yapısını değiştirmeye çabaladık, örgüt ve merkez
yönetiminde yer tutmuş olanlar değişikliği kabul etmedi, kurultaya
gitmek zorunda kaldık; Deniz Baykal ve arkadaşları yönetime
geldiler. 26 Mayıs 2001 tarihinde, "CHP içinde ülke ve halkımıza
hizmet etme olanağı kalmadığını anlamış bulunmaktayım. Son
aylardaki gelişmeler, CHP'nin bu yapısını değiştirme çabalarının
sonuçsuz kalacağını kanıtlamıştır. Halkımızın beklediği yeni ve
bugünkü partilerden farklı, toplumcu bir partinin kurulmasını
yararlı görmekteyim" diye yazarak partiden ayrıldım. 'Hırslı
düzeysizlik' Gelelim benimle ilgili sözlerine: Ben, CHP'nin yapısal
sorunlarını bile bile, eski duygularımın etkisiyle, CHP'nin
başarılı olmasını istemişimdir. Çalışmalarım kadirbilir CHP'lilerin
hafızalarındadır. Baykal'ın sözleri, hırslı bir düzeysizliğin
insanı nerelere taşıdığını göstermektedir. Basında "CHP düşmanlığı"
görmüyorum. Bahsettiği gazeteler yıllarca "CHP taraftarı" ithamıyla
suçlanmışlardır. Ne düşmanlık ve ne de tarafgirlik doğrudur. Basın
mensuplarının "şefi" olunabilir mi? Ben 13 genel seçimde ve 9 yerel
seçimde oy kullandım. Son, milletvekili ve belediye başkanlığı
seçimleri hariç bunların hepsinde CHP üyesiydim ve CHP'ye oy
verdim. Bir parti başkanı, partili olmayan bir seçmenin gizli oyu
üzerinden siyaset yapabilir mi? Doğrudur, Baykal'ı CHP'nin dostu
sayanlar için, ben CHP'nin dostu sayılmam! Benim çalışmalarımı
değerlendirmek Baykal'a kaldıysa, vah bana...