Millilik dersi CHP'nin boyunu aşar
Abone olMHP Lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bu sözlerle yüklendi...
MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılmasıyla
ilgili, ''CHP'nin teklifi çözüm merkezli olmayıp,
terörle mücadeleyi sulandıracak ve savsaklayacak
niteliklerle maluldür'' görüşünü bildirdi.
Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli, İzmir Foça'da, PKK'lı teröristlerin mayınlı tuzak kurarak askeri araca saldırması ve sonrasında ateş açarak çatışamaya girmesi için, 'Gün konuşma günü değildir. Meclis hemen toplanmalı' açıklamasında bulundu.
"CHP LİDERİ BOYUNU AŞIYOR"
Öte yandan Bahçeli, Muhalefet ve Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu için, 'CHP Liderinin millilik dersi vermesi boyunu aşıyor' dedi.
CHP'YE OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI RESTİ
CHP'nin olağanüstü toplantı teklifini Oslo görüşmeleri bu defa da
CHP eliyle ve daha sinsice ve değişik bir yöntemle hayata
geçirilmeye çalışılmaktadır şeklinde yorumlayan MHP lideri Devlet
Bahçeli, "CHP’nin teklifi çözüm merkezli olmayıp, terörle
mücadeleyi sulandıracak ve savsaklayacak niteliklerle maluldür.
İçinden geçtiğimiz zaman diliminde terörle mücadele görevi tam
anlamıyla hükümetin ve güvenlik güçlerinin yetkisi altındadır.
Türkiye’nin üniter yapısının korunması, milli güvenliğinin sağlam
esaslara bağlanması, yakın veya uzak tehdit ve saldırılara karşı
emniyetin tesis edilmesi öncelikle hükümetin yasa ve anayasayla
belirlenmiş görevleri arasındadır.
Bu itibarla TBMM’nin bu şartlar altında toplanıp herhangi bir konuyu görüşmesine gerek ve ihtiyaç bulunmamaktadır. CHP’nin, bölücülüğün siyaset kontenjanı olan BDP’nin önerisine çivileme dalarak sahiplenmesi, PKK’nın Şemdinli’den açmaya çalıştığı hıyanet istikametini Meclis’e çevirmeye çalışması asla kabul edilemeyecektir. Kaldı ki anamuhalefet partisi tarafından Meclis’e sunulan genel görüşme önergesinin gerekçesinde; sorunların çözümü paralelinde daha önce yapılan önerilerin geçerliliğini koruduğu belirtilmektedir. Bu bile başlı başına CHP’nin sözde Kürt sorunu çerçevesinde seslendirdiği ipe sapa gelmez kabullerinin hala arkasında durduğunu ve Meclis’i PKK’ya muhatap yapmaya çalıştığını göstermektedir. Oslo görüşmeleri bu defa da CHP eliyle ve daha sinsice ve değişik bir yöntemle hayata geçirilmeye çalışılmaktadır.
CHP’nin BDP’yi de yanına alarak Meclis’te bulunması ve ikisinin barış masası kurulması gibi PKK tezlerini toplantı yeter sayısını bulmaları halinde konuşmaları kendi bilecekleri bir iştir. Ne var ki Milliyetçi Hareket Partisi’nin, CHP’nin, dolayısıyla BDP ve PKK’nın kurnazca taktik ve adımlarına itibar etmesi, bu kapsamda Meclis’te genel görüşme yapılmasına sıcak bakması hiçbir şart altında düşünülemeyecektir." dedi.
İşte MHP lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklamanın
satırbaşları:
Bahçeli, bölücü terör örgütü PKK’nın ardı ardına düzenlediği kanlı
ve alçak eylemlerin, bugünkü zaman diliminde ülkenin en önemli
sorunu haline geldiğini vurgulayarak, "Bu itibarla Türkiye
yakın tarihinin en büyük risk ve tehlikesiyle yüz yüzedir. İnsanlık
kasapları en ufak acıma ve insaf duygusu göstermeksizin seri
cinayetlerini sürdürmektedir. Türk milleti her gün acı bir kaybıyla
sarsılmakta ve yüreği dağlanmaktadır. ‘Analar ağlamasın, silahlar
sussun, barışın dili hakim olsun, tetikten eller çekilsin, kan
dursun’ dedikçe terör şımarmış ve saldırılarını her gün
artırmıştır. Ülkemiz bölücülük tuzağına basiretsiz ve millet
gerçeğini idrak edemeyenler tarafından göz göre göre
sürüklenmiştir" dedi.
VATANIN HER KÖŞESİ TERÖRÜN HAİN VE MELUN TECAVÜZLERİNE
AÇIK
Bahçeli, artık vatanın her köşesi terörün hain ve melun
tecavüzlerine açık ve müsait hale geldiğine dikkat çekerek şunları
kaydetti:
"Bugün İzmir’in Foça ilçesinde, bir askeri aracın geçişi
esnasında, PKK militanlarının yola tuzakladıkları patlayıcıları
infilak ettirmeleri ve açtıkları ateş sonucunda bir askerimiz
şehit, çok sayıda askerimiz de yaralanmıştır. Dün Şırnak Kato
Dağı’nda yapılan operasyonlar sırasında mayın patlaması neticesinde
de bir uzman çavuşumuz şehit, ikisi de yaralanmıştır.
Şehitlerimize bu vesileyle Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli
ailelerine, sevdiklerine, silah arkadaşlarına ve aziz milletimize
sabır ve başsağlığı diliyor, yaralılara ise acil şifalar temenni
ediyorum. Özellikle İzmir’deki vahim ve ibretlik hadise bölücü
terörün ülkemizin her tarafında ölüm tezgâhını kurduğunu ve korkuya
kapılmaksızın varlığımıza musallat olduğunu göstermiştir. Maalesef
Türk vatanı PKK kuşatması altına alınmış ve soluk alamaz hale
getirilmiştir. Bu rezalet ve ihanet adım adım bu aşamaya
ulaşmış ve terör namlusu Türk milletine yerli ve küresel
işbirlikçiler eliyle çevrilmiştir. AKP hükümeti, bölücülüğün önünü
açan ve rotasını çizen yaklaşım ve tercihleriyle içinde
bulunduğumuz hazin ve hüsran dolu olayların meydana gelmesinde
başlıca müsebbipler arasında yer almıştır. İktidarın takip ettiği
yanlış ve hezeyan dolu politikalar terör illetinin şımarmasında ve
amaçlarına ulaşması hususunda ümit ve heyecan kaynağı olmuştur.
Bölücülük AKP’yle dirilmiş, terör AKP’yle cesaret
kazanmıştır.
AKP MAĞLUBİYET VE ACZİYET PSİKOLOJİSİNİ PEŞİNEN KABUL
ETTİ
Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kobani ve Afrin’de, kontrolün PKK
tarafından ele geçirildiğinin Dışişleri Bakanı tarafından itiraf
edilmesi de, AKP’nin mağlubiyet ve acziyet psikolojisini peşinen
kabul ettiğinin en açık kanıtıdır.PKK etrafımızı sarmakta, Türk
vatanını içten ve dıştan en üst düzeyde taciz etmektedir. Elbette
bunların hesabı ve vebali muhataplarından mutlaka sorulacak,
yapılanlar kimsenin yanına bırakılmayacaktır. Türk milleti olan
biten her şeyin şuurunda ve farkındadır. Şemdinli’den
büyükşehirlere kadar uzanan terör kuşağının, acımasız ve vicdansız
emellerin tayin ettiği hedeflere ulaşamayacağını herkes anlayacak
ve eninde sonunda şahit olacaktır."
TEMEL VE HAYATİ KONULARIN MECLİS ÇATISI ALTINDA KONUŞULARAK
ÇÖZÜLMESİ BİZİM DE SAVUNDUĞUMUZ BİR PRENSİPTİR
Bahçeli, bu ortam karşısında CHP'nin, Anayasa’nın 93. ve Meclis
İçtüzüğü’nün 7. maddesi kapsamında genel görüşme önergesi vererek
TBMM’yi 14 Ağustos 2012 tarihinde toplantıya çağrılması konusunda
harekete geçtiğini belirterek şöyle devam etti:
"Gerekçe olarak da, tırmanan terör ile Suriye ve Irak’la ilişkiler
bağlamında ülkemizin karşı karşıya olduğu iç ve dış tehditler
gösterilmiştir. Şüphesiz TBMM, millet iradesinin tecelli ettiği ve
somutlaştığı mehabet dolu bir kurum olarak hiçbir şeyle kıyas kabul
etmeyecek demokrasi eseridir. Türk milletinin temel ve hayati
konularının Meclis çatısı altında konuşularak çözüme kavuşturulması
bizim de savunduğumuz ve üzerinde kararlılıkla durduğumuz
vazgeçilmez bir prensiptir.
CHP'NİN TEKLİFİ ÇÖZÜM MERKEZLİ DEĞİL
Ancak CHP’nin teklifi çözüm merkezli olmayıp, terörle mücadeleyi sulandıracak ve savsaklayacak niteliklerle maluldür. İçinden geçtiğimiz zaman diliminde terörle mücadele görevi tam anlamıyla hükümetin ve güvenlik güçlerinin yetkisi altındadır. Türkiye’nin üniter yapısının korunması, milli güvenliğinin sağlam esaslara bağlanması, yakın veya uzak tehdit ve saldırılara karşı emniyetin tesis edilmesi öncelikle hükümetin yasa ve anayasayla belirlenmiş görevleri arasındadır.
Bu itibarla TBMM’nin bu şartlar altında toplanıp herhangi bir konuyu görüşmesine gerek ve ihtiyaç bulunmamaktadır. CHP’nin, bölücülüğün siyaset kontenjanı olan BDP’nin önerisine çivileme dalarak sahiplenmesi, PKK’nın Şemdinli’den açmaya çalıştığı hıyanet istikametini Meclis’e çevirmeye çalışması asla kabul edilemeyecektir. Kaldı ki anamuhalefet partisi tarafından Meclis’e sunulan genel görüşme önergesinin gerekçesinde; sorunların çözümü paralelinde daha önce yapılan önerilerin geçerliliğini koruduğu belirtilmektedir. Bu bile başlı başına CHP’nin sözde Kürt sorunu çerçevesinde seslendirdiği ipe sapa gelmez kabullerinin hala arkasında durduğunu ve Meclis’i PKK’ya muhatap yapmaya çalıştığını göstermektedir. Oslo görüşmeleri bu defa da CHP eliyle ve daha sinsice ve değişik bir yöntemle hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. CHP’nin BDP’yi de yanına alarak Meclis’te bulunması ve ikisinin barış masası kurulması gibi PKK tezlerini toplantı yeter sayısını bulmaları halinde konuşmaları kendi bilecekleri bir iştir. Ne var ki Milliyetçi Hareket Partisi’nin, CHP’nin, dolayısıyla BDP ve PKK’nın kurnazca taktik ve adımlarına itibar etmesi, bu kapsamda Meclis’te genel görüşme yapılmasına sıcak bakması hiçbir şart altında düşünülemeyecektir.
5 SAAT GÖRÜŞME YAPILACAĞINA BÖLÜCÜ TERÖRLE 5 SAAT DAHA
FAZLA MÜCADELE EDİLMELİ
TBMM’nde 5 saat görüşme yapılacağına, bölücü teröre karşı 5 saat
daha fazla mücadele edilmesi daha faydalı ve hayırlı gelişmelere
kapı aralayacaktır. Ayrıca CHP’nin bazı temsilcilerinin partimizi
tariz ve tezyif edici çirkin benzetme ve üslupları asla
benimseyeceğimiz ve hoş göreceğimiz bir durum da olmayacaktır.
Şayet Meclis’teki görüşme çağrısını AKP yapmış olsaydı, Milliyetçi
Hareket Partisi’nin tıpış tıpış katılacağını dillendirenler evvela
şunu bilmelidirler ki, kendilerinin düşünce ve eğilimleri PKK’nın
davetine koşa koşa giden pespayelikle aynı çizgi ve noktadadır. BDP
ve PKK’nın kılavuzluğuna gönül rızasıyla dahil olan ve sözde Kürt
sorunu doğrultusunda AKP’yle kardeş hale gelen CHP’nin, MHP’ye söz
söyleyebilmesi için kırk fırın ekmek yemesi bile kafi
gelmeyecektir. Bununla birlikte CHP genel başkanının, dış politika
ekseninde partimize millilik dersi vermeye yeltenmesi de boyunu ve
haddini aşan bir konu olacaktır."
MHP KENDİNDEN EMİN VE İRADELİ
Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi'nin; sağduyulu, uzlaşmaya açık,
hoşgörülü, sorumlu, duyarlı ve meselelere başkent Ankara ölçeğinden
bakan duruşuyla Türk milletinden başka hiçbir makam veya kesime
hesap vermeyecek kadar kendinden emin ve iradeli olduğunu ifade
ederek, "Muhalefet etmenin eleştiri kadar, milli konularda
gerektiği ve lazım geldiği zaman siyasi iktidara destek verilmesi
olduğu tartışmasızdır. Bu nedenle CHP’nin hem nalına, hem mıhına
vuran çelişkili ve oynak politikalarıyla bize durum ve görev
hatırlatma yapması hem boşuna hem de beyhudedir. Milliyetçi Hareket
Partisi’nin kimseden, hele hele Cumhuriyet’in kurucu felsefesiyle
yollarını ayırarak, BOP’un bahçesine kundakta düşen CHP’den
öğreneceği ve alacağı bir şey olmayacaktır. Bugün bölücü terörle
mücadele AKP hükümetinin görev ve sorumluluğu altındadır.
VATANIMIZIN VE MİLLETİMİZİN GELECEĞİ AÇISINDAN MECBURİYETTİR
Türkiye’nin varlığı, Türk milletinin devletiyle birlikte bekası küresel planların tetikçisi bölücü örgütün tasfiyesiyle bire bir ilişkilidir. Bu yüzden terörle mücadele veren kahramanların daha fazla desteklenmesi, hükümetin doğru yola girmesi için teşvik edilmesi vatanımızın ve milletimizin geleceği açısından mecburiyettir. Bundan böyle AKP’nin uygulayacağı politikalar, alacağı kararlar ülkemizin akıbetini yakından etkileyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi bu konuda AKP’nin terörle mücadele politikalarını hassasiyetle izlemekte, atacağı milli ve tavizsiz adımların yanında olup süreci titizlikle takip etmektedir. Nitekim, hükümeti yanlıştan çevirmek ve milli niteliği olduktan sonra vereceği mücadeleyi desteklemek Milliyetçi Hareket Partisi’nin ısrarla takip edeceği bir yöntem olmayı sürdürecektir. Bu kapsamda gün konuşma değil, terörün belini kırma ve bölücülüğün kökünü kazıma günüdür.
AKP HÜKÜMETİ SİYASETEN MİLLETİN GÖNLÜNDEN
SİLİNEBİLİR
Bunun için yapılacaklar belli ve ortadadır. AKP hükümetinin elini
çabuk tutması ve millet görevini lekeletmeden şerefle taşıması
siyasi namus ve haysiyet meselesi olacaktır. Nitekim Kandil’e Türk
bayrağını çekmek ve Türk jeopolitiğinin icaplarını yerine getirmek
ihmal edilemeyecek bir vazife olarak AKP’nin önündedir.
Unutulmamalıdır ki, eğer şu anki atalet ve teslimiyet devam ederse
AKP hükümeti; siyasetten ve milletimizin gönlünden silinecek ve
Türk tarihine teröre teslim olan çürümüş bir zihniyet olarak kara
harflerle geçecektir" dedi.