Milli takım nasıl oynadı?
Abone olFinlandiya'yı 2-0 yenen milliler umut verdi mi? Spor yazarları son hazırlık maçını yorumladı.
Finlandiya'yı 2-0 yenen Milli takım karışık sinyaller
verdi. Spor yazarları takımın tam olarak hazır olmadığı yönünde
birleştiler. Zayıf cılız Fin ataklarında tehlike yaşamamız
kafalarda soru işaretine yol açtı.
Mustafa Denizli, Mehmet Demirkol ve Gürcan Bilgiç Fin maçını ve Portekiz maçına ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
Mehmet Deamirkol (Milliyet) Daha iyiyiz:
Yorulup oyunun boyunu 70 - 80 metreye çıkardığımız son 30 -35 dakika dışında oyun organizasyonunun Uruguay maçından çok daha iyi olduğunu söyleyebiliriz.
Marco’nun varlığı hem savunmasını hem de Emre’yi rahatlatmıştı. Böylece Emre ve Hamit hücum hattına yakın durabildi, gözleri arkada kalmadı. Fatih Terim’in planı Mevlüt’ü ileride iyice sağ çizgiye çekip, Sabri ve Hamit’in yardımıyla hücumda genişlik sağlayıp, rakip savunmanın boşluk bırakmasına yol açarak akınlar oluşturmaktı. Yani sağ tarafta genişlik yarattık, topu o tarafa attık. Oradan gelen orta ve paslarla soldan kale önüne getirdiğimiz sürpriz oyuncularla gol aradık.Nitekim iki gol de böyle geldi. Uruguay maçındaki ilk sayımız da aynı şekildeydi.
Nihat’ı iyi kullanamıyoruz
Bu şık ve etkili bir plan olmakla birlikte elinde Nihat gibi bir star bulunan bir kadroda yeterli durmuyor. Kabul edelim ki, Nihat’ı bu oyunda iyi kullanamıyoruz. O’nu kullanmak için yine pivot özellikli bir futbolcu arıyor gibiyiz... Belki Emre fizik ve mental olarak daha hazır olsa Nihat’tan da yararlanma olanaklarımız artabilir.
Genel olarak Uruguay maçından iyi olmakla birlikte Finlandiya’nın özellikle ilk yarıda savunmada bize hiç baskı yapmaması bu sıkıntımızda ne durumda olduğumuz konusunda bilgilenmemizi engelledi. Keşke İsviçre ve Portekiz’in deneyeceği gibi rakibimizin de böyle bir çabası olsaydı.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; Uruguay maçından daha iyiydik ancak yorgunluk sebebiyle ne kadar iyi olduğumuzu tam göremedik.
Gürcan Bilgiç (Sabah) Kafalarımız karışık:
Fin takımı bizi istediği gibi sıkıştırırken, özellikle yan toplarda 'gaflar' serisi yaptık. Oyun kontrole döndüğünde gedik yaratamadık. Emre'nin ters ve uzun sürpriz topları dışında atağa oyuncu katamadık. Mevlüt'ün istekli oyunu, sert şutları biraz maçı ısıttı adımıza. Tuncay'ın klasiğini yapması ile golü bulduk, Gökhan ve Servet'in klasiklerinden (!) Fin takımı yararlanamadı.
Emre mi çok önde oynuyordu, Aurelio mu çok gerideydi? Oyun alanını kısaltıp, pres ve tempo ile rakibi böylesine boş bırakılmış bir orta saha ile nasıl yapacağız?
Fena halde karışık kafalara sahibiz. En büyük silahımız Nihat'ı frikik ve kornerler dışında topla buluşurken göremiyorsak, Portekiz maçı öncesinde düzeltmemiz gereken tercihler ve kararlarımız var. Terim, çift forvetli, dörtlü orta sahayı yeniden düşünmeli. En kısa yol, bildiğin yoldur.
Mustafa Denizli (Milliyet) Fizik olarak gerideyiz
Neticede bunlar hazırlık maçlarının görünen tarafları. Portekiz maçında bu görüntümüz çok daha aktif olabilir. Tabii buradaki asıl sıkıntımız şudur; Portekiz hücumda Finlandiya’dan çok daha etkin, çabuk top oynayabilen, ama buna karşılık ofansif üstünlüğünü bireylere bağlayan bir takım. Portekiz maçında oyunun sonucunu rakipteki hücum oyuncularının günlük performansı ve kolektif olmayan oyun anlayışı ortaya çıkaracaktır.
Fizik olarak Portekiz’in çok gerisinde kalabileceğimizi söyleyemem. Aktif, canlı bir ekibe sahibiz. Özellikle Tuncay, Nihat ve Mevlüt’ün defans arkasına yapacakları koşular ve buna yardımcı olacak Emre ve Hamit Altıntop’un kullanacağı toplar bizim için büyük önem arz edecek. Fizik kondisyon görüntümüz iyi olmasına rağmen fizik olarak rakiplerin gerisinde kalacağımız kesin. Bu da özellikle rakibin kullanacağı korner ve frikiklerde başımızı çok ağrıtacak.
Mustafa Denizli, Mehmet Demirkol ve Gürcan Bilgiç Fin maçını ve Portekiz maçına ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
Mehmet Deamirkol (Milliyet) Daha iyiyiz:
Yorulup oyunun boyunu 70 - 80 metreye çıkardığımız son 30 -35 dakika dışında oyun organizasyonunun Uruguay maçından çok daha iyi olduğunu söyleyebiliriz.
Marco’nun varlığı hem savunmasını hem de Emre’yi rahatlatmıştı. Böylece Emre ve Hamit hücum hattına yakın durabildi, gözleri arkada kalmadı. Fatih Terim’in planı Mevlüt’ü ileride iyice sağ çizgiye çekip, Sabri ve Hamit’in yardımıyla hücumda genişlik sağlayıp, rakip savunmanın boşluk bırakmasına yol açarak akınlar oluşturmaktı. Yani sağ tarafta genişlik yarattık, topu o tarafa attık. Oradan gelen orta ve paslarla soldan kale önüne getirdiğimiz sürpriz oyuncularla gol aradık.Nitekim iki gol de böyle geldi. Uruguay maçındaki ilk sayımız da aynı şekildeydi.
Nihat’ı iyi kullanamıyoruz
Bu şık ve etkili bir plan olmakla birlikte elinde Nihat gibi bir star bulunan bir kadroda yeterli durmuyor. Kabul edelim ki, Nihat’ı bu oyunda iyi kullanamıyoruz. O’nu kullanmak için yine pivot özellikli bir futbolcu arıyor gibiyiz... Belki Emre fizik ve mental olarak daha hazır olsa Nihat’tan da yararlanma olanaklarımız artabilir.
Genel olarak Uruguay maçından iyi olmakla birlikte Finlandiya’nın özellikle ilk yarıda savunmada bize hiç baskı yapmaması bu sıkıntımızda ne durumda olduğumuz konusunda bilgilenmemizi engelledi. Keşke İsviçre ve Portekiz’in deneyeceği gibi rakibimizin de böyle bir çabası olsaydı.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; Uruguay maçından daha iyiydik ancak yorgunluk sebebiyle ne kadar iyi olduğumuzu tam göremedik.
Gürcan Bilgiç (Sabah) Kafalarımız karışık:
Fin takımı bizi istediği gibi sıkıştırırken, özellikle yan toplarda 'gaflar' serisi yaptık. Oyun kontrole döndüğünde gedik yaratamadık. Emre'nin ters ve uzun sürpriz topları dışında atağa oyuncu katamadık. Mevlüt'ün istekli oyunu, sert şutları biraz maçı ısıttı adımıza. Tuncay'ın klasiğini yapması ile golü bulduk, Gökhan ve Servet'in klasiklerinden (!) Fin takımı yararlanamadı.
Emre mi çok önde oynuyordu, Aurelio mu çok gerideydi? Oyun alanını kısaltıp, pres ve tempo ile rakibi böylesine boş bırakılmış bir orta saha ile nasıl yapacağız?
Fena halde karışık kafalara sahibiz. En büyük silahımız Nihat'ı frikik ve kornerler dışında topla buluşurken göremiyorsak, Portekiz maçı öncesinde düzeltmemiz gereken tercihler ve kararlarımız var. Terim, çift forvetli, dörtlü orta sahayı yeniden düşünmeli. En kısa yol, bildiğin yoldur.
Mustafa Denizli (Milliyet) Fizik olarak gerideyiz
Neticede bunlar hazırlık maçlarının görünen tarafları. Portekiz maçında bu görüntümüz çok daha aktif olabilir. Tabii buradaki asıl sıkıntımız şudur; Portekiz hücumda Finlandiya’dan çok daha etkin, çabuk top oynayabilen, ama buna karşılık ofansif üstünlüğünü bireylere bağlayan bir takım. Portekiz maçında oyunun sonucunu rakipteki hücum oyuncularının günlük performansı ve kolektif olmayan oyun anlayışı ortaya çıkaracaktır.
Fizik olarak Portekiz’in çok gerisinde kalabileceğimizi söyleyemem. Aktif, canlı bir ekibe sahibiz. Özellikle Tuncay, Nihat ve Mevlüt’ün defans arkasına yapacakları koşular ve buna yardımcı olacak Emre ve Hamit Altıntop’un kullanacağı toplar bizim için büyük önem arz edecek. Fizik kondisyon görüntümüz iyi olmasına rağmen fizik olarak rakiplerin gerisinde kalacağımız kesin. Bu da özellikle rakibin kullanacağı korner ve frikiklerde başımızı çok ağrıtacak.