Milli Görüş'ün geleceği ne olacak?
Abone olSaadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın ölümünün ardından Milli Görüş'ün geleceği konusundaki tartışmalar yoğunlaşmaya başladı.
Eski başbakanlardan, milli görüş lideri Necmettin
Erbakan'ın ölümünün ardından, milli görüşü gelecekte nelerin
beklediği sorusu gündeme geldi. Yeni genel başkan adayı olarak
Fatih Erbakan gösterilirken, babadan-oğula liderlik geçişi Saadet
Partisi içinde tartışmalara neden oldu.
Erbakan'ın ölümünden önce ikiye ayrılmış olan milli görüş ideolojisini ve siyasi partilerini nelerin beklediğini, çıkış noktasını işin uzmanı gazeteciler değerlendirdi. Habertürk'e konuşan gazetecilerin gözünden Milli Görüş ve geleceği...
Star Gazetesi Yazarı Mehmet Metiner: "Fatih Erbakan sadece marka, yeterli donanımda değil. Milli Görüş cemaat olarak yoluna devam edebilir"
Milli görüşün bundan sonra ne olacağı benim için koca bir belirsizlik. Marjinal bir parti olarak yoluna devam edebilir. Cemaat şeklinde yoluna devam edebilir. Erbakan'sız bir ismin toparlayıcı olmadığı, olamayacağı önceki deneyimlerden anlaşıldı. Geriye bir tek oğul Erbakan ismiyle yola devam formülü kalıyor. Oğul Erbakan'la beraber babadan oğula sisteminin yola çıkacağı tartışmalarını, milli görüş tabanının ne ölçüde kaldırabileceğini şimdiden tahmin etmek zor ama bundan sonra Saadet Partisi açısından da, milli görüş açısından da bundan sonrasının kolay olmayacağı, liderlik formülünün kolaylıkla aşılamayacağı kanaatindeyim. Her halükarda marjinal bir örgüt, siyasal bir parti olarak yollarına devam ederler.
Bence Fatih Erbakan milli görüşü sırtlayamaz. Sadece Soyismi
Erbakan olduğu için belki bir değer ifade edebilir. Erbakan bir
marka olduğu için bir değer ifade edebilir. Ama onun dışında milli
görüş hareketini sırtlayacak, götürecek bir donanımda olduğu,
karizmada olduğu kanaatinde değilim.
AKSAÇLILAR VAR
Şu an için başka bir lider de görünmüyor. Aksaçlılar var. Rahmetli
Erbakan'ın yanında bulunan birinci kuşak milli görüşçüler var. Ozan
Asiltürk, Şevket Kazan, Özay Kutan gibi isimler. Bunlardan oluşan
bir konsey olabilir. Ama onlar artık yaşları gereği bu ağır yükü
taşıyabilcek durumda değiller. Genç kuşak içerisinde belki bir
genel başkan tayin edilse bile bunun sağlıklı yürüyebileceği
kanaatinde değilim. Oğul Erbakan da olsa, bir başka isim de olsa
genel başkan makamında bu birinci kuşak milli görüşçülerin konsey
biçiminde bu işi yürütecekleri kanaatindeyim. Yani bundan sonra
zaten Erbakansız bu işi yürütebileceklerine inanmış olsalardı,
ilerleyen yaşına, hasta haline rağmen Erbakan'ı kongrede genel
başkan olarak seçtirmezlerdi. Erbakan hayattayken bile perde
gerisinden yönetirken zorlanıyordu. Bundan sonra milli görüş
camiasının liderlik açısından çok ciddi bir krizle karşı karşıya
geleceğini düşünüyorum.
Konsey partiyi büyütmez ama büyük bir ihtimalle konsey fikri ağır basabilir. Ama konseyden birinin genel başkan olma formülü kısa vadede kabul görse bile, başarısız bir formül olduğu için kalıcı olmaz. Geriye bir tek isim kalıyor, oğul Erbakan. Erbakan isminin siyasette bir marka değeri olduğu ancak bunun partiyi büyütmek için yeterli sebep olacağı kanaatinde değilim. Erbakan'ın karizması, yani milli görüş devam eder ama Erbakansız milli görüş bence bundan sonra küçük, marjinal, sınırlı etkisi olan bir hareket olarak kalır.
Cenazedeki kalabalık da oyların artacağına işaret olamaz. Orda toplaşan insanların çok az bir kısmı milli görüş camiyasından insanlardı. Yani milli görüş katı bir ideoloji ama bir de değerler sistemimiz var bizim. O değerler sistemini paylaşan ama katı milli görüş çizgisini benimsemeyen çok sayıda insan vardır orada. Oraya Erbakan Hoca'yı uğurlamaya gelenler bu değerler sistemi bakımından Erbakan Hoca'ya büyük saygı duyan ama milli görüş çizgisini paylaşmayan insanlardı. Bence Türkiye'nin özgün koşullarında katı ideolojik dokusu olan milli görüş anlamını yitirdi. Eğer bu görülmezse hareketin şansının çok çok az olduğu kanaatindeyim. Tabanın büyük bir kısmının Ak Parti'ye, büyük bir kısmının da Has Parti'ye kayacağı kanaatindeyim.
Cenazede çok sayıda Ak Partili vardı. Cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı, bakanlar, teşkilatlardan çok sayıda isim vardı. Türkiye'nin her kesiminden insan vardı. Zaten Saadet Partisi'nin almış olduğu oy oranı belli. Saaadet Partisi'nin bundan sonra milli görüşü yenileyerek yoluna devam edeceği kanaatinde değilim. Belki daha sık bir milli görüş vurgusuyla, dini söylemi çok daha belirgin bir milli görüş vurgusuyla yoluna devam edeceği kanaatindeyim. Bu da daha çok cemaatimsi bir oluşuma dönüşmesini beraberinde getirir.
SİYASETTE MUHALEFETİN YAPISI DEĞİŞECEK
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...
SİYASİ MUHALEFET DEĞİŞİYOR
Zaman Gazetesi Yazarı ALİ BULAÇ: "Güçlü siyasi muhalefet, yine
milli görüş geleneğinden gelen partilerin eline geçecek"
Siyasi ideal manasında milli görüşü ele aldığımızda zaten milli görüşün tespit imtihanı çerçevesinde ilerlemekte olduğunu düşünüyorum. SP özelinde düşündüğümüz zaman; önümüzdeki 12 Haziran seçimlerinde SP'nin zaten önemli bir başarı gösteremeyeceği belli. Önümüzdeki tabloya baktığınız zaman; belki de tek başına iktidarı kurabilecek parti olarak AKP gözüküyor. Hemen onu arkadan bayağı da geriden MHP ve CHP geliyor.
Dolayısıyla ben milli görüşü ete kemiğe bürünmüş partiler ve idealleri olmak üzere iki kısma ayırıyorum. Milli görüşün idealleri devam ediyor; Türkiye ve Ortadoğu böglgesi de o yöne doğru evriliyor. Dindar insanın kendini siyasette temsil etmesi ve bunun önündeki engellerin ortadan kaldırılması, merkezkaç güçlerinin toplumsal merkezin kendini iktisadi, sosyal ve politik olarak bürokratik merkeze karşı temsil etmesi ve Ortadoğu bölgesinin bir birliğe, bir entegrasyon birliğine doğru gitmesi... Bu üç ideale indirdiğimiz zaman milli görüşü, genel gidiş o yöne doğru gidiyor. Fakat partiler seviyesinde düşündüğümüz zaman yine milli görüşten kopmuş ama siyasi kavramlarını yöntemlerini, yaklaşımlarını büyük ölçüde değiştirmiş AKP şuanda iktidarı alacak gibi gözüküyor. Hem siyasi kavramlarını hem yaklaşım ve yöntemlerini değiştirmiş olsa bile netice itibariyle AKP milli görüş geleneğinden gelen bir partidir.
Önümüzdeki 12 Haziran seçimlerinden sonra, eğer CHP kendine bir çekidüzen vermeyecek olursa, %30'un üzerine çıkmayacak olursa, milli görüş geleneğinden gelen AKP'nin iktidarlığına karşı da yine muhalefet, güçlü siyasi muhalefet, yine milli görüş geleneğinden gelen partilerin eline geçecek. Has Parti bu konuda çok önemli bir aday gibi gözüküyor. SP de kendine çeki düzen verirse, yeniden toparlanırsa onun da şansı olur...
Fatih Erbakan'ın liderliğiyle ilgili şuanda herhangi bir somut işaret gözükmüyor çünkü SP kendi başına mı seçimlere girecek yoksa bir çatı parti ile mi seçimlere girecekler bu belli değil. Bu çok belirleyici bir nokta çünkü. Ama seçimlerden sonra bakmak lazım. Ben seçimlere kadar AKP'nin konumunu, yani bugünkü dengeleri değiştirecek önemli bir gelişme olduğunu zannetmiyorum.
Sayın Erbakan'ın cenazesindeki kalabalığın oy olarak yansıyacağını düşünmüyorum sandıkta. İnsanlar bugünkü siyasi pozisyonlarını, tercihlerini koruyarak Erbakan hocanın cenazesine gittiler. Mesela ben dün cenazede Muş'tan gelen kalabalık bir heyetle karşılaştım. AKP'ye oy verdiklerini fakat Erbakan hocaya vefa borçlarını ödemek üzere Muş'tan otobüs kiralayıp geldiklerini söylediler. Erbakan hoca mevcut milli görüş partilerinin üstünde bir öneme, misyona sahipti. İnsanlar sevgilerini, minnet borçlarını, vefalarını göstermek üzere onun cenazesinde bu kadar büyük bir kalabalık şeklinde toplandı.
HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEZ
Hürriyet Gazetesi Yazarı TUFAN TÜRENÇ: "Fatih Erbakan'ın başkan
olması hiçbir şey değiştirmez"
Erbakan'ın ölümünden sonra hiç kuşkusuz Milli Görüş eski etkinliğinden çok şey kaybeder. Ben artık Saadet Partisi'nin, hele ikisi bölündükten sonra, Erbakan da kaybedildikten sonra çok büyük varlık göstereceğini zannetmiyorum.
Fatih Erbakan'ın başkan olması hiçbir şey değiştirmez. Partiyi etkin bir parti haline getirmez çünkü Fatih Erbakan'ın bir deneyimi yok, karizması yok, o bakımdan ben pek etkili olabileceği kanaatinde değilim. Marka değeri ancak Necmettin Erbakan'la olur. Zaten Necmettin Erbakan da artık etkili olamazdı. Çünkü o da çok yaşlıydı. Sağlığı yeterli değildi, fiziki yetersizliği vardı. O bile etkili olamıyordu. Onun yerine oğlunun olabileceği kanaatinde değilim.
Milli Görüş'te şimdi Numan Bey'in ne yapacağı enteresan. Çünkü Numan Bey iyi yetişmiş, politik deneyimi de olan bir insan. Onun kurduğu parti bir varlık gösterir mi ona da çok emin değilim. Ama eğer yeni bir birleşme olur da Numan Kurtulmuş liderliğe gelirse, belki biraz daha etkili olabilir parti. Onu bilemiyorum, zamanla göreceğiz. Bir birlik, beraberlik gerekiyor o alanda. En azından Saadet Partisi'yle yeni partinin birleşmesi, belki bir sinerji yaratabilir.
Cenazedeki kalabalık da oyların artacağının işareti olamaz. Bu bir ölüm olunca, böyle olur. Bizim insanımız ölüye, ölüme saygılıdır, vefaya düşkündür. Bunu bir vefa görevi olarak yapmıştır. Bunun oya dönüşeceğini ben beklemiyorum.