Milli görüş'ün Benjamın Button’ı
Galerinin tamamı için tıklayınızAncak öyle olmadı, ‘Adil Düzen’ ideolojisi zirvede ‘Allahaısmarladık,’ diyemedi. Şimdi beklenen şu: Milli Görüş, gittikçe azalan taraftarlarıyla Fatih Erbakan’ın olası genel başkanlığında uzun bir süre daha Erbakan soyadıyla yönetilecek. Bir başka deyişle ‘postErbakan’ dönemini bir türlü idrak edemeyecek. Bunun Necmettin Erbakan ve toplum arasında bir iletişim sorununa neden olacağı aşikâr. İşte bu noktada Frankfurt Okulu düşünürlerinin, sol Hegelcileri ve Ortodoks Marksistleri eleştirirken dile getirdikleri ikna edici ilkeden hareketle şu görüşü ileri sürmek mümkün: İnsan; doğayı, başka insanları ve toplumu; aşırı bir hırsla kendine ait kılmaya çalışmaktan vazgeçtiği anda hüküm altına alınmak istenen şeyin dili, kendiliğinden çözülecektir. Bu dil, özellikle doğa için işitilmemiş, ama yine de anlaşılabilir bir dildir. Ve anlaşmak, kendini anlatabilen açısından iktidarın bir biçimi ise maksat hasıl olmuş demektir. Ama Erbakan, yaşlandıkça bir bebeğe dönüştüğü için kendini anlatmakta zorlanan Benjamin Button’ın tuhaf hikâyesinde olduğu gibi, giderek büyüyen bir dil sorunu yaşayacağı için de iktidara ulaşamayacak gibi görünüyor.