Milli görüş'ün Benjamın Button’ı
Galerinin tamamı için tıklayınızALMAN EKOLÜNDEN GELİYOR
Eğitime önem veren Sabri Bey, Almanların disiplini ve çalışkanlığına hayranlığından ötürü oğlunu Alman Lisesi’ne kaydettirmek istiyordu. Hazırlık sınıfıyla birlikte eğitim uzadığı için İstanbul Erkek Lisesi’ni tercih ettiler. Ancak özellikle matematik, fizik ve felsefe alanlarında yetenekli olan Erbakan, Alman usulü eğitimi gözüne kestirmişti. O yıllarda Almanya, Hitler’in liderliğinde dünyayı kasıp kavurmaya hazırlanan bir yanardağ gibi fokurduyordu, Almanlar öngörülemez güçleriyle dünyayı tedirgin ediyorlardı. Erbakan bunlarla ilgilenecek yaşta değildi ama büyüdükçe bilim, teknoloji ve felsefe alanlarındaki üstünlüklerinden ötürü Almanlara hayranlığı arttı. Bununla birlikte daha o yıllarda bir anti- Batıcı idi Erbakan. Hiçbir zaman ‘garp mukallidi’ olmadığı gibi kendi görüşü, yani ‘milli görüşü’ olmayan bir toplumun taklitçiliğe mahkûm olduğunu ve asla başarılı olamayacağını düşünüyordu. Erbakan, Batı’nın gerisinde kalmamızı, üretimi şahlandıran Sanayi Devrimi’ni yaşayamamış olmamıza bağlıyordu. Sanayi demek, makine demekti. Şu halde Türkiye makine denilen o ‘gâvur icadı’nı anlayıp çözmeden asla Batı gibi olamaz, muasır medeniyetler seviyesine ulaşamazdı.