Milli Görüş'ün ağır ismi Hatipoğlu'ndan Saadet Partisi'ne tepki
Abone olEski Fazilet Partisi Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'ndan referandumda 'hayır' oyu vereceğini açıklayan Saadet Partisi yönetimine tepki geldi.
Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah
Partisi ve Fazilet Partisinden 99 eski milletvekilinin "evet"
kararı, Saadet Partisi yönetimini sarstı.
Referandumda "hayır" kararı alan Saadet Partisi, Milli Görüş'ün önde gelen isimlerinin "evet" deklarasyonuyla zor durumda kaldı.
Parti yönetimini kendi tarihini inkar etmekle suçlayan eski Fazilet Partisi Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, "5 defa partimizi kapatan, Erbakan Hocamızı hapishanelere yollayan, başörtülü bacımızın saçlarından tutup, okuldan sürükleyip çıkaran bir zihniyet ile biz aynı safta yer alamayız. dedi.
Hatipoğlu, eski Milli Nizam Partisi (MNP), Milli Selamet Partisi (MSP), Refah Partisi (RP) ve Fazilet Partisinden (FP) 99 milletvekilinin, 16 Nisan'daki halk oylamasında "evet" kararı almasına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
BAŞKANLIK SİSTEMİ MİLLİ GÖRÜŞ'ÜN PROGRAMINDA
VAR
Merhum Necmettin Erbakan'ın, başkanlık sistemine karşı olduğuna yönelik haksız paylaşımların yer aldığını ifade eden Hatipoğlu, "Oysa Milli Görüş partilerinin ilki olan Milli Nizam Partisi'nin programının 16'ncı maddesinde, cumhurbaşkanının tek dereceli seçimi, halk tarafından doğrudan doğruya seçilmesi ve icranın daha hızlı, süratli, karar vermesi için başkanlık sistemine geçilmesi gerektiği çok açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir." diye konuştu.
Hatipoğlu, MNP, MSP, RP'de ve diğer bütün siyasi süreçlerde başkanlık sistemini savunduklarını belirterek, bu siyasi hareketin bütün partilerinde görev almış ve Türkiye'nin kalkınmasına katkı sağlamış bir topluluğun, sistem değişikliğiyle ilgili görüşlerini halkla paylaşmasının zaruri olduğunu ifade etti.
99 eski milletvekilinin bir araya gelerek deklarasyon yayınladığına değinen Hatipoğlu, şöyle konuştu:
"Biz tavrımızı ortaya net koyuyoruz. Milli Görüş'ü temsil edenler burada, bu salonda. Bu salonda bulunan ve altında imzaları bulunan 99 ismin çok önemli bir bölümü, AK Parti ile parti bağı olmayan insanlardır. Bir kısmı daha sonra AK Parti'de milletvekili olmuş ama çok az sayıda. Dolayısıyla MNP'den bugüne kadar, Milli Görüş partilerinde yer alan ve Erbakan Hocamızla aynı kabinede yer alan bakanlık, milletvekili, parti yöneticiliği, Meclis'te grup başkan vekilliği yapmış insanların imzaları burada bulunmaktadır. Bu şekilde biz, Milli Görüş partilerinde görev yapmış siyasetçilerin, bu halk oylamasında 'evet'ten yana tavır takınacağımızı, bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da 16 Nisan'a kadar bu görüşümüzü her platformda dile getireceğimizi ilan ediyoruz."
MİLLİ GÖRÜŞ MENSUPLARI BUNU ÇOK İYİ DEĞERLENDİRECEK
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, merhum Erbakan'ı anma programına katılmasına ilişkin ise Hatipoğlu, bunun öncelikle Saadet Partililerin değerlendirmesi gereken bir konu olduğunu belirterek, "Merhum Erbakan hayattayken ona rahat vermeyen, her seferinde onun kurduğu partileri kapattıran bir zihniyetin, vefatından sonra onu anmaya kalkışmasını iyi bir gelişme olarak kabul ediyorum ama neden bu referandum öncesinde denk geldiğini soruyorum. Kılıçdaroğlu ve diğerleri, merhum Erbakan'ın görüş ve düşüncelerini halk oylamasından sonraki süreçlerde de sık sık dile getirirler ve aziz milletimizle paylaşırlar diye ümit ediyorum." dedi.
TARİHİMİZİ İNKAR ETMEK ANLAMINA GELİR
Hatipoğlu, Saadet Partisi'nin 16 Nisan'daki halk oylamasında "hayır" oyu kullanma kararına ilişkin ise şunları kaydetti:
"Bir Haçlı saldırısıyla karşı karşıya bulunduğumuzu ilk defa ifade eden Saadet Partisi ve Milli Görüş hareketi. Elbette Saadet Partisinin kararı, kendi meselesidir. Onun iç işlerine karışmak gibi bir hadsizliğe de girmem ama ben Milli Görüş düşüncesine mensup insanların bunu çok iyi değerlendireceğine inanıyorum. 5 defa partimizi kapatan, Erbakan Hocamızı hapishanelere yollayan, yetmedi siyasi yasaklarıyla adeta cenderede her türlü zulmü reva gören, başörtülü bacımızın saçlarından tutup okuldan sürükleyip çıkaran bir zihniyet ile biz aynı safta yer alamayız. O zaman kendimizi, geçmişimizi, tarihimizi inkar etmek anlamına gelir. Biz milletimize bunu hatırlatıyoruz."