Milli eğitim müdürleri toplandı

Çelik, milli eğitim müdürlerine uyarılarda bulunarak, eğitim çalışmalarında diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte neler yapmaları ve nelere dikkat etmeleri konusunda nasihatte bulundu. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Başkent Öğretmenevi'nde iki gün sürecek olan milli eğitim müdürleri toplantısına katılarak bir konuşma yaptı. Çelik, merkez teşkilatlarının Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'kalbi', milli eğitim müdürlerinin de 'kılcal damarlar' olduğu nitelemesini yaparak, kalbin kanı damarlara pompalamaması sonucu kangren olunacağını belirterek, milli eğitim müdürleri ve bu teşkilatların önemine dikkat çekti. Çelik, "Sizler milli eğitimin kılcal damarlarısınız. Bilimsel ve akademik çalışmalar konusunda geri kalmamak için müdürlüklerimizin seferber olması gerekiyor. Biz ve Türkiye rolantide çalışamaz. Çözüm eğitimden geçiyor" dedi. Göreve geldikleri günden itibaren bir çok konuda değişiklikler ve yenilikler yaptıklarına değinen Çelik, müdürlerin bu yenilikler ve değişikliklerden haberdar olarak eski alışkanlıkları bırakmaları gerektiğini söyledi. ÇELİK BAZI MÜDÜRLERE 'PERFORMANS' DÜŞÜKLÜĞÜ NEDENİYLE KIZDI Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yönetmelik ve mevzuatta yapılan değişikliklere rağmen uygulamalarda hala eski alışkanlıkların devam ettiğini söyleyerek, bu durumdan memnun olmadığının ve kızdığını belirtti. Çelik konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında start verilen 'Eğitime Yüzde Yüz Destek' kampanyası çalışmalarına bazı il müdürlerinin tam destek vermediğinden yakındı. Çelik, "Bazı müdürlerimiz bulundukları illerdeki belediyeler ve kamu kurum kuruluşları ile iletişime girerek örnek çalışma sergilediler. Bazı müdürlerimiz ise yakalarına eğitime yüzde yüz destek kampanyasının rozetlerini taktılar" diyerek kızgınlığını belirtti. Başbakan Erdoğan'ın bu konuda Bakanlar Kurulu'nda tüm bakanlara okul yaptırılması konusunda diğer bakanlıkların elinde bulunan arazilerin tesbit edilmesi ve gereken kolaylığın gösterilmesi ile ilgili talimat verdiğini anlatan Çelik, müdürlere illerinde bulunan belediyeler ile kamu kuruluşlarıyla birlikte kampanya ve diğer konularda işbirliği yapmaları gerektiği konusunda önerilerde bulundu. Çelik, kamu kuruluşları arasında işbirliği yapılması gerektiğine değinirken bir acı tesbitini de il milli eğitim müdürleriyle paylaştı. Çelik, iki bakanlık arasında okul arazisi için gereken yazışmalarda zorluklar yaşandığı ve yazışmaların uzun sürdüğünü bunda en büyük etkenin bürokratlar olduğunu belirtti. Çelik, bu konuda bürokratların çok 'hasis' davrandığını vurguladı. Her il milli eğitim müdürünün kendi ilinde önder olması gerektiğini söyleyen Çelik, "Benim müdürümün vagon karakterli değil, lokomotif karakterli müdür olması gerekiyor. Hem kendini hem de başkasını arkasından sürüklemesi ve örnek olması gerekiyor. Lider olmak zorundadır. İllerindeki imkanları maksimum düzeyde kullanması gerekiyor. Bazı illerde müdürlerimiz çok iyi çalışıyor" diye konuştu. İllerde yapılan çalışmaların hepsinde bakanlıktan para beklenmemesi konusunda da uyaran Çelik, 'Her şey merkezden pompalanan paralarla olmaz. Biz size para göndermeyelim demiyoruz. Bir insan isterse her şeyi yapar. Her şeyin arkasında sadakat vardır, ısrar vardır. Bir kişi yaptığı şeyin doğruluğundan emin ve ısrarcı ise bunu başaramamasının önünde hiçbir engel yoktur" diye konuştu. MÜDÜRLER AB PROJELERİ KONUSUNDA DA BİLGİLENDİRİLİYOR İl milli eğitim müdürleri, Avrupa Birliği projelerinin tanıtımı ve projelerle ilgili bilgi verildi. Bu çerçevede ayrıca toplantıda, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik seslendiği müdürlere eğitimde aksayan yönleri anlattıktan sonra, isteklerini dile getirdi. 2003-2004 eğitim-öğretim yılına yönelik eğitim faaliyetlerinin genel bir değerlendirilmesini yapan Çelik toplantıda, MEB'e bağlı kurumlarda uygulanan norm kadro uygulamaları, idari mevzuatta yapılan değişiklikler, 'İLSİS' projesi kapsamında oluşturulacak veri tabanı çalışmalarında gelinen son noktayı masaya yatırdı. ÇELİK 'KISIR' DİYE NİTELENDİRDİĞİ TARTIŞMALARIN BİR TARAFA BIRAKILMASI GEREKTİĞİNİ BİLDİRDİ Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, AB ülkelerinde bilimsel ve akademik yönde gelişmelerin yaşandığını belirterek, bir çağrı yaptı. 'Kısır tartışmaları bir tarafa bırakalım' çağırısında bulunan Çelik, bilimsel ve akedemik çalışmalarrda ABD ve Japonya'nın başı çektiğini bu yönde AB ülkelerinin bir araya gelerek, AR-GE (Araştırma-Geliştirme) çalışmalarına önem verdiklerini söyledi. AB ülkelerinin Lizbon'da 2000 yılının Mart ayında güç birliğine giderek, gayri safi milli hasılalarının yüzde 3'nü AR-GE çalışmalarına ayırdıklarını kaydeden Çelik, 2002 yılında 6. Çerçeve programında AB ülkelerinin bu konudaki büktçelerinin 17.5 milyar Euro olduğunu belirtti. Türkiye'nin 2003 yılında bu çalışmalara 48 milyon Euro para ile katıladığını açıklayan Çelik, bilimsel ve akademik çalışma yapan üniversite çevresine proje üretilmesi konusunda çağrıda bulundu. Çelik, ayrıca Türkiye'de zamanın kısır tartışmalarla boşa geçtiğini artık zamanın kısır tartışmalarla boşa geçirlimmemesi belirten Çelik, Türkiye'de AR-GE çalışmalarına ayrılan kaynağın AB'dekine göre binde 6 oranında olduğunu AB ülkelerinin hedefinin ise yüzde 3 olduğunu söyledi. AB ülkelerinin proje konusunda bir sınırlama da koymadığına işaret eden Çelik, 'projenizi götürün paranızı alın' diye konuştu.