Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan önemli açıklamalar: Yüz yüze sınavlar olacak mı?
Abone olMilli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, katıldığı canlı yayında gazeteci Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı. Bakan Selçuk, yüz yüze sınavların yapılmalı ya da yapılmamalı tartışmalarıyla ilgili olarak, "Sınavların yapılması için ortam müsait. Çok riskli şehirlerde sınav yapmayacağız. Konular zaten sınırlı" ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk CNN TÜRK'te 5N1K'da Cüneyt Özdemir'in sorularına yanıt verdi. Bakan Selçuk, yazın telafi eğitimi olup olmayacağıyla ilgili, 'Öğrencilerimizin tamamı yaz boyunca okulda olacaklar diye bir kararımız yok. Ama bunun biraz uzamasıyla ilgili çalışmalarımız var' dedi. Okulların nasıl açılacağı üzerine konuşan Bakan Selçuk, Pazartesi günü yapılacak Kabine'de konunun masaya yatırılacağını söyledi.
Bakan Selçuk'un açıklamalarından satır başları:
Bizim için önemli olan şey şuydu dünyanın zor zamanında başka ülkeler neler yapıyor, eğitimle ilgili önlemler bakımından ve biz neler yapıyoruz. Uluslararası düzeyde bir takip sürecine girdik. 128 bin öğretmenimiz bilişim sertifikaları aldılar.
İnternet erişimi anlamında söylüyorum ilk hafta biz söyledik. Burada katmanlar var. Bir öğrenci için EBA TV'de ihtiyaç duyduğu tüm dersler günde 3 kez tekrar edilecek şekilde var. Erişimin birinci kanalı. İkinci boyutu şu ben LGS sınavına gireceğim bunlara özel kanallar var. Diyelim ki YKS'ye gireceğim benim bir şekilde bilemediğim bir soru var. Bunun için özel hattımız var. EBA destek merkezi var. İngiltere TV yayını mesela geçen ay BBC günde 3 saat televizyon yayınına başladı.
Pandemi bitince eskisi gibi olacak mı?
Değişimin en zor, en muhafazakar olduğu alanlardan birisi eğitim. Bu muhafazakarlığın salgın sürecinin getirdiği zorlamalarla geleceğin tasarlanmasını yeniden düşünmeyi gerektiriyor ve ben bu anlamda da bazı derslerin yine uzaktan olması gerektiği konusunda bir açılım olacağını düşünüyorum. Uzaktan eğitimi istisnai bir durum olarak değil, değişen eğitimin bir parçası olacağını düşünüyorum. Öğrencilerin, velilerin okulla etkileşimi değişecek. Okul aile birliklerinin hiç olmadığı kadar daha iyi hale geleceğini düşünüyorum.
"İl bazında bakılacak"
Benim bu konuya bakışım şöyle: Biz okullardan sorumluyuz. Benim önüme tablo geliyor günlük olarak. Bu tablolar çerçevesinde ben dünyada hangi okulların açık olduğunu hangisinde kapalı olduğunu biliyorum. Bütün bunları izlerken bizim risk tablomuzda risk değerlendirme çıtamız diğer ülkelere göre daha düşük. Riske girme ihtimalimiz şu seviyeye geldiğinde kapatırız diyoruz. Bizim kapatmamız lazım diyorum. Bir taraftan dikkat ederseniz hiç açmayın ya da hiç kapatmayan tartışması var Türkiye'de. Ben Türkiye'ye bakarak karar vermeliyim. Virüsün ya da küresel salgının ne getirdiği ne götüreceği başlangıçta belli değildi. Bütün ülkeler hazırlıksız yakalandı. Baştan daha merkezi kararlar alındı. Dördüncü senaryo yerinde karar senaryosuydu. Hangi ilacın verileceği bile tartışma konusuydu o aylarda. Bu kadar karmaşanın olduğu bir yerde başlangıçta dağınıklığa yol açabilecek bir karar yerine öncelikle merkezi... Daha önce de köy okullarını açtık sadece, meslek okullarının uygulama derslerini açtık sadece. Önümüzdeki süreçte yerinde kararın yaygınlaşma dönemine geldi. Önce il bazında bakılacak, ilçe bazında sayın valiler karar verecek.
Yaz tatili nasıl olacak?
Yaz tatiliyle ilgili bir karar alınması gerektiğini düşünüyorum. Yaz aylarında kitlesel olarak herkes için değil ama özellikle kritik gruplar için matematik, bilim, oyun kampları, atölyeler, bütün bunların devam etmesi gerekiyor. Tatille ilgili mevcut dönemde karnenin tarihiyle ilgili bir değişiklik olabilir netleşmemekle beraber. Öğrencilerimizin tamamı yaz boyunca okulda olacaklar diye bir kararımız yok. Ama bunun biraz uzamasıyla ilgili çalışmalarımız var.
Öğretmenlerin aşılama takvimi
Köy okulları meselesi ilkokullar gündeme geldiğinde açılan sınıfların öğretmenlerinden başlamak üzere bir öncelik olsun diye bir karar çıktı kabineden. Aşının Türkiye'ye geliş planlamasına göre öğretmenlerimizin aşı planlamasını yapıyor. Öğretmen ve diğer çalışanlar özel okullar dahil açılan sınıflardan başlamak üzere Sağlık Bakanlığı bunun planlamasını yapıyor.
Psikolojik danışmanlar için ne düşünüyorsunuz?
Dünyadaki ilk 24 saat hizmette olan psikososyal destek merkezini açtık ve kamuda ilk kez sanal robotları hizmete soktuk. 24 saat rehberlik araştırma merkezlerinde görevli olan arkadaşlarımız velilerimizin her türlü sorusuna telefonda cevap veriyorlar. Biz okulu geçen eylülden beri açtığımızda ilk olarak temassız oyun oynuyoruz. Her yaş grubu için ayrı uyum programımız var. 1. gün matematik, fizik demiyoruz. Oyun temelli ve uyumu kolaylaştırabilecek, okulu tekrar hissettirecek birtakım etkinlikler yapıyoruz.
Öğretmen atamaları
Bizim çabamız daha çok öğretmen alınması yönünde. Kamu maliyet politikasının da bir genel çerçevesi ve toplam kadro sayısı var. Bizim için önemli olan bu pastadaki en büyük payı almak. Şimdi de bir 20 bin atama ilan ettik, çabalarımız devam edecek. Dünyanın her yerinde farklı alanlarda mezunlar var. Milli Eğitim'in ihtiyacı tamamen karşılansa bile dışarıda birkaç yüz bin öğretmen adayı kalacak. Bizim yapmamız gereken şey, mevcut durumdaki açığımızı daha yüksek atamalar yaparak kapatmaya çalışmak. Yaklaşık 40 bin mezun var ortalama. Kamu politikaları çerçevesinde fakülteden her mezun olan istihdam edilir mi diye dünyanın her yerinde bir tartışma var.
Üniversiteler açılacak mı?
Bize bağlı olmadığı için karar vermiyoruz ama bildiğim kadarıyla Sağlık Bakanlığı'nın tavsiyesi uygulamalı derslerle açılması yönünde.
Yüz yüze sınavlar
Sınav sadece liselerle ilgili söz konusu. Yeniden düşünür müsünüz şeklinde bir öneri olarak görüyoruz biz bu tartışmaları. Ama bizim eğitim bilimleriyle ilgili bir akademik kurulumuz var. Sonuçta bir karara varıyoruz. İlkokul ve ortaokulda sınavın olmaması yönünde ortak bir karar çıktı. Neden lisede olması gerekiyor da ilkokulda olmaması gerekiyor? Çünkü ilkokulun daha farklıdır, ilkokullarda karne notu vermiyoruz. Ama lisenin akademik hedefleri daha yüksek. Bizim destekleme yetiştirme kurslarımız ağustostan beri açık.
Çocuklarımızın geleceğe dönük yapmaları gereken ödevler var. Eylülden 1 Kasım'a kadar olan döneme kadar bir karne notu vermek istiyoruz. Okullar kapanmadan önce %40'ı da sınava girdi. Şu ilde risk yüksek olduğu için okullar açılmayacak dendiğinde sınavlar zaten olmayacak. Sınavların yapılması için ortam müsait. Çok riskli şehirlerde sınav yapmayacağız. Konular zaten sınırlı. Eğer sınav varsa çocuklar hiç bırakmıyor, takip ediyor. Ama hiç sınav yok derseniz bu sefer düşüyor.
Okullar nasıl açılacak?
Ayrıntısı pazartesi Kabine'de konuşulacak. Ama genel fotoğraf şu: Her hafta Sağlık Bakanlığı son 7 günde 100 binde görülen vakayı açıklayacak. 4 basamakta ayrılmış olan risk gruplarının hangisinde hangi şehirlerin olduğu belirlenmiş olacak. O şehrin valisi ve İl Hıfzısıhha Kurulu o ilde okulun kapatılması veya açılmasıyla ilgili karar alabilecek. 'Yerinde Karar'dan kasıt bu, önümüzdeki haftadan itibaren süreç bu şekilde işleyecek.
Mansur Yavaş'ın tablet dağıtması
AK Parti döneminde, geçtiğimiz yıllarda da tablet dağıtıldı. Biz salgın döneminde 672 bin civarında tablet dağıttık. Bizim tabletlerimizin içinde 25 GB erişim imkanı var. Hangi çocuğun ailesinin gelir düzeyi nedir, kaç kardeşi vardır, özel eğitim ihtiyacı var mı, buna benzer kriterlerle belirlediğimiz bir liste var. BU listenin tamamı valiliklerde var. Listede kime verileceği isim isim önceden belli.
Milli Eğitim'in bütçesi yeterli mi?
Ben hiçbir zaman bütçemin yeterli olduğunu düşünmem. Bu sene daha fazla öğretmen atanması konusunda zaten çaba içerisindeyiz, bütçemizin daha fazla olmasını isteriz bu tür olanakları ortaya çıkarabilmek için.