Milli Eğitim AB'ye yöneldi
Abone olHazırlık sınıflarında, AB'ye uyum için mecbûrî dil olarak Almanca ve Fransızca okutulacak
Van'da bulunan Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ak Parti Seçim
Bürosu'ndaki açıklamalarında, yabancı dil bilme ve yabancı dil
öğretimi konusunda kalkınmış ülkelerle mukayese edildiği zaman
Türkiye'nin geri kaldığını söyledi. Bakan Çelik, ''Çevremizdeki
Ortadoğu ülkeleriyle bile karşılaştırıldığımız zaman yabancı dil
konusunda durumumuzun iyi olmadığı ortadadır'' dedi. İlköğretim 4.
sınıftan itibaren yabancı dil dersi verildiği halde gerekli
sonuçların alınmadığını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti: ''Biz
bu konuda bir atak yapıyoruz. Yabancı dil çoğu yerde İngilizcedir.
Ama biz Avrupa Birliği'ne girmeye hazırlanan bir ülkeyiz. Sadece
İngilizce ile kalmak istemiyoruz. Almanca ve Fransızcayı, hazırlık
sınıfı olan bütün orta öğretim kurumlarında mecburi ikinci yabancı
dil yapıyoruz. Talim Terbiye Kurulu'na bu yönde talimat verdim.
Önümüzdeki öğretim yılından itibaren Almanca, Fransızca ikinci
mecburi yabancı dil olacak.'' Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre
yabancı dili çeşitlendirme gayretlerinin olduğunu anlatan Bakan
Çelik, ''Bir kaç ay önce Çince ve Rusça'yı da öğretmen yabancı
diller arasına aldık. Türkiye'ye gelen turiste bakıyoruz, gelen
turist açısından birinci sırada Almanlar, ikinci sırada Ruslar var.
Pilot bölge olarak güneydeki 10 ticaret ve turizm meslek lisemizde
Rusça öğretimine başlanmıştır'' diye konuştu. Türkiye'de yabancı
dilin öğretilememesinin temel sebeplerinden birinin, Türkçenin iyi
öğretilmemiş olması olduğunu bildiren Bakan Çelik, şunları söyledi:
''Biz ilk ve orta öğretimde 11 yıl boyunca çocuklarımıza ağırlıklı
olarak Türkçe dersi okutuyoruz. Ama maalesef yeteri kadar
öğrenilemiyor. Üniversitelerde mecburi Türk Dili dersleri yeniden
başlıyor. Özellikle Türkçe öğretimi ve yabancı dil öğretimi
konusunda bakanlığımız meseleyi masaya yatırmıştır. Gerekli
tedbirler alınmaktadır. Hem Türkçe öğretimi konusunda, Türkçenin
daha iyi öğrenilmesi ve öğretilmesi konusunda hem de yabancı
dillerin çeşitlendirilerek öğretilmesi konusunda önümüzdeki yıldan
itibaren riskli bir atağa başlayacağımızı buradan duyurmak
istiyorum.''