Milletvekillerine rüşvet iddiası Hindistan siyasetini sarstı

İnternette belge sızdırma sitesi Wikileaks'te yer alan rüşvet iddiaları Hindistan siyasetini sarstı.

ABD'nin Hindistan'daki diplomatlarının Washington'a gönderdiği raporlarda iktidardaki Kongre partisinin 2008 yılında parlamentodaki oylama sırasında bazı milletvekillerine rüşvet verdiği iddiaları yer alıyor.

Amerikalı bir diplomat, bir Kongre partisi yetkilisinin kendisine milletvekillerine verilmek üzere hazırlanan deste deste dolarları gösterdiğini aktarıyor.

ABD ile Hindistan arasında varılan nükleer anlaşma parlamentoda kıl payı farkla onaylanmıştı.

İktidar partisi ise iddiaları reddediyor.

İddialar zaten yolsuzluk skandallarıyla sıkışan Başbakan Manmoghan Singh'i daha da zor duruma soktu.

Hindu adlı gazetede yer alan haberdeki ayrıntılara tepki gösteren muhalefet, Kongre Partisi'ni ulusu utandırmakla suçladı ve başbakanın istifasını istedi.

Belge, Hindistan'daki AB diplomatı Steven White ile partinin üst düzey yetkililerinden Sahiş Şarma'nın danışmanlarından Naçiketa Kapur arasındaki bir görüşmeye ilişkin ayrıntıları içeriyor.

White, raporunda Kapur'un ''paranın sorun olmadığı, hayati olan şeyin parayı alanın hükümet lehine oy kullanmasını sağlamak olduğu'' sözlerine yer veriyor.

Büyükelçilik çalışanı kendisine içinde deste deste dolarların bulunduğu iki kutunun gösterildiğini ve ödemeler için 25 milyon dolar ayrıldığını söylüyor.

Naçiketa Kapur, iddiaları reddederken, Satiş Şarma da Naçiketa Kapur adlı bir siyasi danışmanın bulunmadığını söyledi.

Şarma eski başbakanlardan Rajiv Gandi'nin yakın çalışma arkadaşı ve Kongre Partisi'nin lideri Sonia Gandi'nin de aile dostu olarak niteleniyor.

Diplomatik yazışmada, bölgesel Raştriya Lok Dal partisinden her bir milletvekiline ''doğru yönde'' oy kullanmaları için 2.5 milyon dolar ödendiği iddiası da var.

Parti yetkilileri ise, nükleer anlaşmaya karşı olduklarını ve anlaşmanın aleyhinde oy kullandıklarını söylüyor.

Nükleer anlaşma nedeniyle koalisyon hükümetinin solcu üyeleri desteklerini çekmiş, ama anlaşma ciddi muhalefete karşın kabul edilmişti.

Eğer hükümet oylamayı kaybetseydi ülke erken seçime gidecek, nükleer anlaşma da tehlikeye girecekti.