Karanlık, kapkaranlık bir "HAYIR" kampanyası
yürütülüyor. Kalbinin sesini kısmış bir sürü sanatçı, gazeteci,
politikacı... işadamı "tek adam" korkusu salarak
konuşuyor, yazıyor, gazetelere tam sayfa ilan veriyor.
Türkiye gerçekleriyle yüzleşmektense,
Tayyip Erdoğan'ı her seferinde yaşadıkları
hezimetin faili ilan ederek, kafalarını kuma gömüyorlar.
Ne hazin değil mi?
Türlü yalanlarla, türlü iftiralarla bu milletin kalbini
kirletemiyorlar. FETÖ, PKK, DEAŞ, Almanya... Hollanda,
Suriye... Kim varsa, onca saldırıya karşı, milleti Tayyip
Erdoğan'dan vazgeçiremiyorlar.
Yenikapı'yı gördünüz!
Milyonların Yenikapı'ya akmasının nedeni nedir biliyor
musunuz?
Tayyip Erdoğan bu milletin kalbini
okşuyor!
Milletin kalbini okşadıkça kazanıyor ve insanları yanına
çekiyor!
Kibrinin çürük kokusunu yazıya bulaştıran kimi kalem
erbabı, vaktinde AK Parti'ye gönül verdi diye bu ülke
insanına "göbeğini kaşıyan adam" muamelesini reva
görürken, Tayyip Erdoğan bu insanların kalbinin orta
yerine sadece sevgi inşa etti ve kazandı, kazanıyor.
İnançla, inatla, sabırla, sebatla... ve severek siyasi
geleceğinin duvarlarını ördü Tayyip Erdoğan. Kalbine
yansıyan milletin sesini duymadan yol alsaydı eğer, bugün buralarda
olmazdı. Çünkü kendi insanına dokunmayan, onlarla arasına
duvar ören hiç kimse ama hiç kimse hayatı boyunca başarılı
olamaz.
Tayyip Erdoğan, oksijenini milletten aldığı için
kazanıyor!
Yazarı, çizeri, gazetecisi... içinde Tayyip Erdoğan
öfkesi barındıran sevgisi küflü kim
varsa... bu yüzden huzur bulmuyorlar.
Millet aldığı hizmetin kanıtını ister!
Bolu tünelini hatırlıyor musunuz?
AK Parti iktidarı öncesinde yapımı tam 17 yıl sürdü.
17 koca yıl.. AK Parti geldi, o güzelim tünel, patates
deposu olmaktan son anda kurtuldu.
Millet aldığı hizmetin kanıtı olarak, Avrasya'yı, Yavuz
Sultan Selim'i, Marmaray'ı, Osman Gazi'yi, köprüleri, yolları,
tünelleri, şehir hastanelerini... görünce, dünkü gibi kendiliğinden
Yenikapı'ya akıyor işte.
Bunları görmek için boyları uzun olmayanlar,
Erdoğan'ı o yüzden taşlıyorlar. Bu yıllardır
böyle... Şimdi de, "TEK ADAM" nutukları ile
Erdoğan'ın arkasından sallıyorlar. Onlar yalanlarını bir bir
sıralarken, Tayyip Bey, Yenikapı'daki mahşeri kalabalığın
karşısında ve yurdun dört bir yanında etrafını saran kalabalıkların
şehadetiyle, bir kez daha önde olmanın ve kazanmanın tadını
çıkardı, çıkarıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu ne yapıyor peki?
O hâlâ "TEK ADAM"
modunda!
Kanla yıkadığı her yeri kirleten terörist bir yapıya
arka çıkıp, kendini karanlığa mahkûm ediyor. Siyah gölgelerine
teslim olmuş, "kontrollü darbe" nutukları
atıyor.
Millete karşı "sağır direniş" yani!