Mide ağrılarını hafife almayın!
Abone olKarnın üst orta kesimindeki ağrı, halsizlik, iştahsızlık ve özellikle geceleri ortaya çıkan mide şikayetleri ciddi hastalıkların habercisi olabilir.
Erken dönemde teşhis ve tedavisi büyük önem taşıyan mide
hastalıkları, dikkat edilmediği takdirde kansere ve daha pek çok
ciddi hastalığa yol açabiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr.
Ömer Necip Aytuğ, mide hastalıklarına yol açan nedenler ve dikkat
edilmesi gerekenler hakkında şu bilgileri veriyor:
SİGARA ÜLSERE YOL AÇIYOR
Mide, vücut dokusu için zararlı olan asit maddesinden mide
bezlerince salgılanan ve mide dokusunun iç yüzünü film tabakası
gibi kaplayan müküs tabakası ile korunmaktadır. Müküs tabakası,
asitle mide dokusu arasındaki teması keserek mideyi korur ve asitin
zararlı etkilerini engeller. Bu tabakanın sağlıklı üretimi ve
devamlılığı için mide dokusunun yeterince kan akımı ile beslenmesi
gerekmektedir. Bu nedenle mide kanlanmasını bozan; ağır kalp
yetmezliği, solunum yetmezliği, şok, sistemik enfeksiyon, ağır
yanık gibi durumlarda müküs yapımı kolaylıkla bozulacağı için asit
tahrişine bağlı büyük yaralar (ülser) ve buna bağlı kanama, mide
delinmesi gibi durumlar görülebilmektedir. Sigara içmek müküs
yapımını azalttığı için özellikle mevcut ülserin tedaviye olan
cevabını geciktirmekte iyileşme sürecini uzatmaktadır.
MİDE KANSERİNE DİKKAT
Mide ülserleri en sık “Helicobacter pylori” adı verilen ve toplum
da çok sık görülen bir bakteri ile oluşmaktadır. Çevre hijyeni iyi
olan, temiz su kaynağı, yaygın kanalizasyon ve arıtma sitemi olan
ülkelerde düşük oranda görülürken; diğer bölgelerde daha yoğun
saptanmaktadır. Bu mikroorganizma özel savunma sistemi ile mide
asidinden korunurken, özel ayaksı tutmaçları ile mide hücrelerinin
üzerine yapışmaktadır. Salgıladığı bir takım maddeler yolu ile mide
duvar bütünlüğünü bozup, müküs tabakasını tahrip ederek, asitle
mide duvarının temasını sağlamakta ve ülsere yol açmaktadır.
Yaptığı tahrişin ve mide duvarında meydana gelen tahribatın arttığı
bazı ileri durumlarda mide kanserine yol açabilmektedir. Ancak sık
görülen bir mikroorganizmanın ülser yapma yeteneği fazla olmasına
rağmen bu mikrobu taşıyan her bireyde ülser ve kanser
görülmemektedir.
AŞIRI TUZ MİDEYE DE ZARARLI
Kişilerin beslenme şekli ile mide hastalığı arasında kesin bir
bağlantı yoktur. Ancak mide dokusunun konserve ve aşırı tuzlu
yiyeceklerden olumsuz etkilendiği düşünülmektedir. Aşırı tuz içeren
gıdaların, mide dokusunda mide bezlerini tahrip eden gastrit
riskini artırdığı bilinmektedir. “Helicobacter pylori” bakterisi
olan kişilerin mide dokusunda C vitamini düzeylerinin sağlıklı
bireylerden düşük olması nedeniyle, C vitamininden zengin taze
sebze ve meyveden oluşan dengeli bir beslenme şekli mide
hastalıklarından korumaktadır.
YAĞLI YİYECEKLERDEN UZAK DURUN
Ülser hastalığının tedavisinde; sigara, alkol, aspirin ve günlük
kullanılan kuvvetli ağrı kesicilerin kullanımı iyileşme sürecini
olumsuz etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Çünkü aspirin
ve günlük hayatta herkesin kullandığı kuvvetli ağrı kesiciler,
müküs salgısını baskılayacağından aynı zamanda ülser oluşumuna
neden olmaktadır.
Sağlıklı bir mide, içerisindeki gıda maddelerini ortalama üç saatte on iki parmak bağırsağına tamamen boşaltmaktadır. Aşırı yağlı yemek yenmesi durumunda bu süre 5-6 saate kadar uzayabilmektedir. Bu nedenle reflü hastalığı olan kişilerde mide boşalımını uzatan yağlı yiyeceklerin fazla tüketilmesi, reflü ataklarının başlamasına yol açabileceğinden bu tür yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
VAKİT KAYBETMEDEN DOKTORA BAŞVURUN
Mide hastalıkları kişilerde bazen sessiz seyrederken bazı
durumlarda değişik veya belirtilerle de kendisini göstermektedir.
Hastalarda altta yatan mide hastalığına bağlı olarak değişebilen;
yanma, ekşime, karnın üst orta kesiminde ağrı, bulantı, kusma,
siyah veya kırmızı renkli kusma, siyah dışkılama, gece mide ağrısı
ile uyanma, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik gibi durumlarda
hemen bir sağlık kurumuna başvurulması, erken dönemde teşhis ve
tedavisi açısından önemlidir.