Miçotakis'in sözlerine ilk yanıt: Türk askeri Kıbrıs'ta barış gücüdür
Abone olYunanistan Başbakanı Miçotakis'in "Stratejik dış politika hedeflerinin adadaki sözde 'Türk işgalini' sona erdirmek" sözlerine AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik yanıt verdi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine
ilişkin açıklamalarda
bulundu. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis'in
haddini aşan sözlerine Çelik, "Yunanistan bu radikal dil
kullanımından vazgeçmelidir. Türk askeri Kıbrıs'ta işgal değil
barış gücüdür. Türk askeri oraya katliam, soykırım ve zulümleri
önlemek için gitmiştir" yanıtını verdi.
Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları;
Yurt dışında Pençe, Barış Pınarı operasyonları bütün gücüyle sürüyor. İçeride de operasyonlar kesintisiz bir şekilde yürüyor. Türkiye terörle en ilkeli mücadele eden ülkedir. Terör örgütleri arasında hiçbir ayrım yapmadan. Maalesef müttefiklerimiz ayrım yaparak yanlış bir ısrar içindeler. PKK ile mücadelemizi sürdürdüğümüz gibi DEAŞ'a göz açtırmayan çok başarılı operasyonlar gerçekleştirildi. Yalova, Balıkesir merkezli çok ciddi sonuçlara ulaşıldı.
Türkiye DEAŞ'la mücadele konusunda hem Suriye'deki iradesini hem de Türkiye içindeki mücadelesini güçlü şekilde devam ettiriyor. Boğaziçi Üniversitesi'yle ilgili olarak çeşitli ülkelerin açıklamalarını duyuyoruz. Bu açıklamalarda Türkiye'nin egemenlik haklarıyla ilgili olarak hiçbir şekilde kabul etmediğimiz açıklamalar bulunuyor.
Son derece kaba saba standart açıklamaları yapmakla
yetiniyorlar. Biz bu tepkileri verdiğimiz zaman insan hakları
konusu evrensel bir konudur diyorlar. İnsan hakları konusunda
hassasiyetle ilgili bir sorgulamayı yapabileceklerini
değerlendirmiyoruz.
Boğaziçi olayları
Anayasa, yasaların çerçevesinde atanmış bir yöneticiyi kabul
etmeyerek fiziki engelleme, rektörlük binasını muhasara altına alma
olunca doğal olarak güvenlik güçlerinin müdahalesi söz konusu
olacaktır. Daha önceki üniversiteye nasıl rektör atanmışsa bu
üniversiteye de aynı şekilde atanmıştır. 'Bu atama yasaldır ama
meşru değildir' argümanı doğru değildir. Boğaziçi Üniversitesi göz
bebeğimiz bir müessese. Herkesin dikkat etmesi gereken bir durum
var burada. Demokratik protesto hakkı ve benzeri haklar karar
mercilerine iletmek için kullanılır. 'Benim dediğim olmadı, o zaman
ben burayı çalışmaz hale getiririm' yaklaşımı doğru bir yaklaşım
değildir.
Meselenin metot, yöntem, ilkeler tartışmasından ziyade atanan kişilerin değerlendirilmesiyle ilgili bir tartışma görüyoruz. Bazı kesimler açısından atanan rektör başka bir partinin neyi kast ettiğimi anlıyorsunuz, parti meclisi üyesi olsaydı öyle atansaydı bazı kesimlerin çok demokratik bir atama şeklinde değerlendirmelerinin olacağını öngörmek mümkün.
Demokratik eleştiriyle eylemin şiddete, oradaki öğrencilerin eğitim, öğretim hayatını engellemesine, terörle iltisaklı grupların bu işlerin içine girmesi konusunda son derece hassas olması gerekir. Nitekim güvenlik güçleri bunu sağlamak için ellerinden geleni gösteriyor. İçeriye bu grupların sızması konusunda valilik açıklama yapıyor. Bu grupların iltisakları ve durumlarını açıklıyor.
Rektörü dışarı çıkarmayız gibi yaklaşımlar demokratik protesto kapsamına girmiyor. Bundan sonrası artık eğitim öğretim hayatının sağlıklı bir şekilde işlenmesine odaklanmak gerektiği herkesin gündemi olmalıdır.
Twitter'ın sansürü
Sayın Bahçeli ve İçişleri Bakanı sayın Soylu'nun tweetlerine
getiren sansür. Sosyal medya şirketleri birer özgürlük mecrası
olarak ortaya çıktılar. Şimdi kafalarına göre yargı kararı olmadan
subjektif, keyfi kararlarla kamu otoritesi gibi davranıyorlar.
Örneğin PKK/PYD yöneticilerine onay verirken KKTC yöneticileri
neden verilmiyor. Bunu neye göre yapıyorsunuz? Diyarbakır
annelerinin sosyal hesapları engellendi. Bunun arkasındaki ilkeler
nedir?
Nefret suçlarını engellemek için bu kararları almak zorundayız deniyor. Şu anda en büyük nefret üreticisi olan Hollanda'daki faşistin tweetlerini neden engellemiyorsunuz. Bunları yaparken hangi mahkeme kararına göre hareket ediyorsunuz? Sosyal medyada ulusal iradeleri aşan, kavga eden, milli egemenlikle, hukukla kavga eden birer mekanizmaya dönüşmeye başlıyor. Bu arkasında dijital bir faşizm, diktatörlük getirecektir.
Bu kriz alanı siber alandır. Bu alana mantıklı ve ilkeli yaklaşım getirmeleri gerekir. PKK/PYD yöneticilerin hesapları açık, Türkiye'deki siyasetçilerin hesaplarını kapatıyorsun, Diyarbakır'daki annelerin hesaplarını kapatıyorsun, neye göre yapıyorsun? Bunun mantığı nedir? Hangi ilke ve prensibi göre yapıyorsunuz?
"Fransa'daki yasayı yakın bir şekilde takip
ediyoruz"
Biz bunun yanı sıra dünyadaki nefret suçu ile ilgili mücadele
konusundaki yasalar ve yasal düzenlemelerin nereye varacağı
konusunda hassasiyet göstermeye çalışıyoruz. Fransa'daki yasayı
yakın bir şekilde takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız verdiği
mesajlarla bütün müttefiklerimizle yararlı ve verimli bir ilişki
içerisine girmemiz gerektiğini net bir şekilde iletiyoruz. Buna
Fransa'da dahildir. Çok eski bir müttefikimizdir. Bu çerçevede
Türkiye-Fransa ilişkilerinde üslup meselesi son derece önemli bir
mesele haline geliyor. Sayın Macron'un sayın Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde yürüyen Türk dış politikasıyla ilgili olarak,
Karabağ'da, Suriye'de NATO'ya karşı olduğumuz doğru değil. Daha
hassas bir yaklaşım bekliyoruz.
Fransa veya başka müttefikimizden hiçbir şekilde PYD/PKK'yı meşrulaştırmamaları gerekiyor. Bizim mücadele ettiğimiz şey terör örgütüdür. NATO müttefiklerimizin bizim yanımızda olmaları gerekir. Macron 'Libya'da Türk askerini çıkarmak' gibisinden konuşuyor. Bu yanlış yaklaşımdır. Biz Libya'nın daveti üzerine oradayız. Türk askeri orada olmasın demenin manası Hafter katliamlarını serbestçe yapsın demektir. Bu konularda son derece sağduyulu açıklamalar yapılması gerekir.
Sürekli olarak Cumhurbaşkanımızı karşıya alan, Türkiye'nin politikalarını karşıya alan yaklaşım NATO müttefikliğiyle bağdaşmıyor. En son Tel Abyad'da 20'ye yakın sivil PKK/PYD unsurlarınca öldürüldü. Maalesef Suriye'de Anayasa Komitesi'nin Cenevre'deki toplantısı rejimin uzlaşmazlığı yüzünden başarılı olamamıştır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi İsrail'de yargı yetkisinin bulunduğunu açıkladı. Bu çok önemli bir karar. Bu Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin 1967'den bu yana işgal altındaki topraklar konusunda yargı yetkisinin bulunduğunu söylemesi orada önemli kararlar alacaktır. Bu kararı tebrik ediyoruz. Cumhurbaşkanımız imzasıyla 2020 yılının Yunus Emre ve Türkçe Yılı olarak bir genelge yayınlandı. UNESCO tarafından anlama ve kutlama yapılacak.
ABD'nin Boğaziçi Üniversitesi'ne el koyabileceği
iddiası
Bu tip haberlerin gazetecilikle ilişkisi yok. Bu haberleri
yapanların bunu temenni mi ettiği, yoksa haber mi yaptığı birbirine
karıştırıyor. Türkiye egemen bir devlettir. Böyle bir haberin idrak
ve izanla ilgisi yoktur. Boğaziçi Üniversitesi Türkiye'nin en
önemli kazanımlarından birisidir.
Yunanistan ile yapılan istikşafi görüşmeler
İstikşafi görüşmelerin sağlıklı şekilde yürümesi için son derece
hassasiyet göstermeye çalışıyoruz. Yunanistan'ın olumsuz yaklaşımı
ile durmuştu. Şimdi masadayız. Önce bu istikşafi görüşmelerin
genetiğini, doğasını değiştirmeye çalıştılar. Herkesin bu gündemi
iyi değerlendirmesi gerekir. Müttefiklerimiz, Avrupalı dostlarımız
zaman zaman Cumhurbaşkanımızı aradıkları zaman Yunanistan'la
pozitif gündeminden memnun olduklarını söylüyorlar. Türkiye bu
gündeme yapabileceği en olumlu katkıyı yapıyor. Yunanistan bu
radikal dil kullanımından vazgeçmelidir.
Miçotakis'in hadsiz sözlerine yanıt
Türk askeri Kıbrıs'ta işgal değil barış gücüdür. Türk askeri oraya
katliam, soykırım ve zulümleri önlemek için gitmiştir. Bu
katliamların halen mantığını taşıyan bazı kesimlerin aynı ırkçı
yaklaşımları üretmekle meşgul olduğunu görüyoruz.
Türk askeri orada kalıcıdır, çekilmeyecek. Türk askeri orada barış gücü olarak duruyor.
Zaman zaman garantörlük ve askerin orada bulunmasının modası
geçtiğini söylüyorlar. Ne garantörlüğün modası geçti ne de Türk
askerinin orada bulunmasının sebepleri ortadan kalktı. Doğu
Akdeniz'de kaynakları paylaşmak istemeyen, Kıbrıs'ta Türk toplumu
ile yaşamak istemeyen Kıbrıs Rum kesimi tarafından resmen ifade
ediliyor. Biz Doğu Akdeniz'de gelirleri bir yere koyalım, eşit
paylaşılsın diyoruz. Onlar bunu kabul etmiyorlar. Böyle bir dünya
yok. Kıbrıs'taki Türk halkının barış içinde yaşaması silahlı
kuvvetlerin oraya yaptığı kahramanca müdahalesinden sonra esas
amacına ulaşmıştır. Silahlı kuvvetlerimiz orada kalıcıdır. Modası
geçmiş olan şey, sürekli olarak masaya aynı tezlerle oturup, hiçbir
şey vermeden her şeyi almak istenmesidir.
Yeni anayasa tartışmaları
Ne istediklerinin şeffafça tartışılması gerek. Gücümüz olsa bile en
geniş uzlaşmayı tercih ederiz. Anayasada atılacak adımlar gelecek
nesillere borcumuzdur.
CHP'deki istifalar
İstifaları ve yapılan açıklamaları dikkatle takip ediyoruz. Siyasi
tarihe geçsin diye bir not düşmek isterim burada. Atatürk'ün
istismar edilmesiyle ilgili kötü siyasi gelenek bazılarında hala
devam ediyor. İstifalardan bir hafta evvel bir CHP'li çıktı AK
Parti'yi Atatürk düşmanlığıyla suçladı. Bu, Atatürk'ü ortak değer
olmaktan çıkarma gayretidir."